Cenabı Allah kâinatı yaratarak merkezine insani koymuştur.
Kâinat Uzay boşluğuna fiziki bir sistem olarak yerleştirilen ve İnsanoğlunun ulaşamadığı sayısız galaksiler ile güneş sistem benzeri donatılardan meydana gelmektedir. Biz insanlar sadece güneş sistemi ile güneş sistemi içerisinde hayatımızı sürdürdüğümüz dünya hakkında bazı bilgilere sahip bulunmaktayız.
Galaksiler hiç durmadan belli bir hız ile uzay boşluğunda hareket etmektedirler.
Bu hareket sisteminin bilinmeyen bir başlangıcı olduğu gibi ne zaman sona ereceğini de biz insanların bilmesi mümkün değildir.
Buna bağlı olarak, samanyolu içerisinde güneş sistemi, başlangıcı olmayan ve ne zaman sona ereceği bilinmeyen bir Bilimsel süreç olarak hareket etmektedir.
Bu bilimsel yapının ( Galaksinin ) içerisinde güneş ile gezegenleri dizayn ederek dünyayı güneşin uydusu, Ay’ıda dünyanın uydusu olarak yerleştirmiştir.
Yüce Allah bu sistemi ( Güneş sistemini ) kurarken dünyanın Güneşe bağlı olan hareketlerini yıl, mevsimler, ay ve gün gibi zaman dilimleri şeklinde periyodik olarak hareket eden bir sistem olarak yaratmıştır.
Daha sonra insanoğlu bir günü; saat, dakika, saniye ve selasiye olarak zaman dilimlerine ayırmıştır.
İnsanın tüm yaşamı periyodik zaman dilimlerinden oluşan ve sonradan adına takvim denen ölçülü bir sisteme bağlanmıştır. İnsanoğlu M.Ö. 3 000 YIL önce başlayarak günümüze kadar devam eden bir zaman dilimi içerisinde meydana gelen olayları takvim e bağlamıştır. Oysa İnsanın ne zaman yaratıldığına ve ne zamana kadar neslinin devam edeceğine dair her hangi bir bulgu, belge ve veri yoktur.
Buna bağlı olarak, bir yıl içerisinde, bir ay içerisinde ve bir gün içerisinde yaşadığımız olay ve hayat olgusunu, yaşadığımız süre içerisinde bir daha yaşama imkânımızın olmadığına inanıyorum.
İSLAMİYET; 610 Yılında, 26 Ramazan'ı 27'sine bağlayan gece (Kadir gecesi), HZ. Muhammed'e geldiğine inanılan ilk vahiy ile başlamıştır. Bu tarihten sonra yaşanan olayların bir daha tekerrür etmesi mümkün değildir.
Samanyolu galaksisi içerisinde Hareket eden güneş sisteminin bir daha aynı sabit noktadan geçmesinin mümkün olmadığı gibi, güneş sistemi içerisinde hareket eden dünyanın aynı sabit noktadan geçmesi mümkün değildir.
Bu mükemmel sistem içerisinde yaşanan sistematik ve periyodik hareket içerisinde dünya üzerinde yaşayan insanların ve canlıların belli bir gün içerisinde yaşadıkları olayları yaşamaları asla mümkün değildir. Doğduğu andan itibaren yaşamaya başlayan canlılarda belli bir zaman büyüme sonrada yaşlanma ile devam eden hayat ölümle noktalanmaktadır.
Bu sistem içerisinde İnsanın Hayatı boyunca yaşadığı iki gün içerisinde karşılaştığı olaylar ile büyüme ve yaşlanma esnasında asla aynı olayları eşit olarak yaşamamaktadır.
Bu nedenle yaşanan güzel bir olaydan ötürü o günü kutsal, kötü bir olayın yaşandığı günü de olumsuz gün olarak ilan etmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Tüm bu sistematik yaşam içerisinde günlerin kutsal gün olarak ilan edilip, kutlanmasına taraf değilim.