Bu gençlerimize bayılıyorum.
Doğrucu,
Dobracı,
Korkusuz,
Bağımsız düşünceli,
Hiçbir gücün etkisinde kalmadan;
İlerici görüşlerin takipçisi,
Medeniyetçi,
Hamleci gençler.
Endüstri 5.0 çağının çocukları.
Yarının Türkiye’sinde belirleyici olacakları belli.
Bu yüzden, iktidarların ve iktidar adaylarının korkulu rüyası oldular.
Erken seçim tartışmalarına, “olur, ya da olmaz” çizgisinde idim.
Z kuşağının “oy moy yok” meydan okumasından sonra iktidarın, sırf bu yüzden erken seçime gideceğine inandım.
Zamanında yapılacak bir seçimde bu gençlerin iktidarı değiştireceğine inanılıyor çünkü.
Bu durumda zamanında seçim, iktidar için “lades” olacak gibi.
Erken seçimin yolu göründü artık.
Bu yıl olmaz.
Ama, gelecek yıl olabileceğine inanıyoruz artık.
Erken seçim de olsa, bu gençlerin belirleyici olacağı görülüyor.
Bu gençler, ailelerini de, çevrelerini de etkileyebilecek bir bilgi ve ikna dağarcığına sahipler.
Seçim ne zaman olursa olsun, bu gençlerin istediği olacak sanki.
Bize öyle geliyor.
Z kuşağı, endüstri 5.0 devrimi ile birlikte yol alıyor.
Artık, konuşan, düşünen, komut veren, eyleme geçen robotlar devrine doğru gidiyoruz.
Belki adalet bile bu konuşan robotlarla birlikte evrim geçirecek.
İnsanlık, corona salgını ile birlikte, şapkalarını önüne koydu, geleceğin nasıl şekillenmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye de öyle yapmalı.
Gelecekte nasıl bir Türkiye tasavvur ediyoruz?
Demokrasi mi, otokrasi mi?
Ve elbette demokrasi.
Gidiş bu yöndedir dostlar.