Altılı masanın altında yedinci ayak arayışlarından gına geldi.
Onlar yok dedikçe, bunlar var olduğunu ısrarla iddia ediyorlar.
Yedinci ayaktan kasıt: HDP
HDP eşittir PKK suçlamasından mülhem olarak.
HDP’yi PKK ile aynileştirdiğinizde sorun bitiyorsa mesele yok.
Vurun, vurabildiğiniz kadar.
Fakat; siyasette ikna metodu çalışır.
Söylediğiniz sözler, öne sürdüğünüz iddialar çoğunluğu ikna etmiyorsa yapacağınız şey ağız, ya da slogan değiştirmektir.
Terör örgütü ile aynileştirmeye çalışılan bu parti 7 milyona yakın oy alıyorsa;
Yapacağınız tek şey, toplumu ikna edip, bu sayıyı en aza indirebilme maharetini göstermektir.
7 milyon yerine belki 7 bine veya daha aza indirmektir demokrasi.
Hem, bu partiye oy verenler halâ Türk vatandaşı iseler, yapacağınız başka bir şey yoktur.
Masa altında yediyi arayanlar;
Ne yani, vatandaşlık hukukundan dolayı oy kullanma hakkına sahip olan bu insanları yok mu sayalım, denize mi dökelim?
Yapmayın, demokrasi bu değildir.
Terörü kökten yok etmek devletin görevidir, oy verenlerin değil.
İlle de altılı masayı dağıtmak istiyorsanız, bu masada çatlak yaratmak istiyorsanız; bu çabaların nafile olduğunu önce bu meşeye oturmuş olanlar ifade ediyor.
O zaman susun, ya da başka bir yol deneyin.
Altılı masa halka güven veriyor.
Parlamenter rejimi demokrasi ile taçlandıracaklarını söylüyorlar ve büyük ölçüde güven yaratıyorlar.
Hilkin istediği de bu değil mi?
Derdiniz, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmekse, dövmeye devam.
Unutmayın, sonunda dövülen kim olur; ona bakın!
Türk halkı demokrasi istiyor.
Özgürlük istiyor.
Basın hürriyeti istiyor.
Fikirlerini, düşüncelerini korkmadan haykırmak istiyor.
Demokrası budur!
Masa altında yedinciyi aramak değil!