Gelelim Eskişehir’deki tazelenme serüvenine.
Kent değişimi, insan hayatındaki stresli süreçler arasındadır. Aynı strese sıklıkla tabi olmanın getirmiş olduğu mukavemetin yanında, kazandırdığı beceriler de vardır. Uyum sağlamak için, yaşanılan farklılığın tanımlanması ilk adımdır. Mevcut tanımın yapılabilmesi için de veriye ihtiyaç vardır. Veri toplama süreci asıl yorucu olan kısım olsa da, maruz kalan kişiyi meraklı ve ilgili tutar. Başlangıç noktası ile varılan nokta arasındaki farkı tanımlamanın da gereği budur.
Yeni yaşam alanında çevrenizde olup bitenlerin farkına varabilmek için haber kaynaklarını çeşitlendirmek ve haberlere ulaşabilecek aparatları doğru kullanmak önem taşımaktadır. Ben çevremde olup bitenleri öğrenebilmek için yerel medyaya ek olarak sosyal medyayı değerlendirdim. Burada insanlar nasıl eğleniyor? Sorusuna aradığım yanıt beni Tazelenme Üniversitesiyle tanıştırdı.
Önce göz ardı ettiğim belirli bir yaş gurubunun eğlendiğine dair görüntüleri paylaşan hesap, kısa görüntülerin paylaşım sıklığının artması sonucunda konuya daha çok eğilmeme sebep oldu. Anadolu Tazelenme isimli bir hesap sürekli ve etkin bir şekilde paylaşımda bulunuyordu. Kurumsal yapılarını detaylı inceledim ve gerçek olduklarına kanaat getirdim.
İlgili kişilere ulaştım ve detaylı bilgi aldım. Peki, ben bu yapının içinde kendimi nasıl var ederim ? Sorusuna yanıt ararken Tazelenme üniversitelerinde sadece Akdeniz Üniversitesinde Tarım ile ilgili Toprak bilimi dersinin olduğunu gördüm. Müfredatını inceledim. Eskişehir Anadolu Tazelenme Üniversitesinin müfredatında tarım ile ilgili herhangi bir içerik olmadığını görünce; kent değişiminde yaşadığım stresinde etkisiyle, mesleğimle ilgili 14 haftalık müfredatı yüksek bir özgüvenle hazırlayıp Anadolu tazelenme grubunun baş aktörü Doç. Dr. Emre Birinci hocama bir şekilde ulaştırdım.
Uzun bir süre yanıt alamadım. Açıkçası konu ile ilgili pek de üstelemek de istemedim. Müfredatı beğenmemiş, içerikle uyum sağlamamış, ya da yeterli görülmemiş olabilirim diye çıkarımlarda bulunup daha farklı çalışmalara yönlenme arifesindeyken, bir gün cep telefonumda Pembe Panter isimli parçanın melodisi çaldı. Yanıtladığımda Emre hocam önerimle ilgili hazır olup olmadığımı sordu.
Şaşkınlığım, heyecanla karıştı. Geri dönüş düşünülemezdi ve harekete geçtim. Anadolu Tazelenme Üniversitesinde 4. Sınıfların 1. Döneminde ‘Tarım’ isimli zorunlu dersinde, 14 saat bilgi ve deneyimlerimi izah edebileceğim bir alan ve zaman oluşmuştu.
Yaklaşık 3 senedir bir arada olan aşağı yukarı 70 kişilik sınıfta tek yeni olan yüz ilk derste bendim. ‘Aaa işte Tarım hocamız!’ İfadesi üzerimdeki ilk şoku oluşturdu. Hocalık mertebesi. Daha önce yaşıtlarım ve daha geçler lafın gelişi hocam gibi ifadelerle hitaba başladıkları olmuştu lakin ileri yaş grubundan kimselerin ciddiyetle bu ifadeyi kullanması üzerimde beklediğimden daha fazla bir sorumluluk olduğuna dair bir ağırlık oluşturdu. Hoca denilince tavır ve davranışları örnek alınan ve otorite sahibi kimseleri tanımlardı. Şimdi katılımcılar bulunduğum sahada mevcut durumu canlı bir şekilde fark ettirdi.
İşte bu ağırlık üzerimde adeta bir piskoz oluşturdu. 3-4 haftaya yakın bir süre kendimi tavır ve tutum bakımından daha detaylı incelemeye, toplumca hoş karşılanmayan davranışlarımdan daha uzak durma davranışına kadar yönlendirdi. Sonra bu ‘hoca’ sıfatının ağırlığı biraz fazla gelince en iyisi sınıftaki katılımcılara ‘Sınıf Arkadaşlarım’ diye hitap etmeye karar verdim. Çünkü sınıf arkadaşları olduğumu kabul ederlerse ‘hocam’ sıfatından vaz geçebilecekler ve bende sunular öncesinde olan özgür hayatımı rahatlıkla sürdürebileceğimi düşünmüştüm. Uyguladım ama sonuç beklediğim gibi olmadı. Genel kaide bozulmadı. Eskiden büyüklerimiz ‘Biz dünyayı değiştirmek için yola çıktık. Dünyayı değiştiremedik ama dünya da bizi değiştiremedi.’ Derlerdi. Aynısı oldu. Sınıf arkadaşı olmak için yola çıktım. Arkadaş olamadım ama onlarda beni de hoca edemediler J.
Sen ne derden de. Onlar seni hoca olarak kabul etmiş, Hakancığım. Sana verdikleri değeri hocam diyerek belirtmişler zaten. Sende buna inanmışsın ve memnundunki böyle güzel bir yazarak bunu ifade etmişsin. Tebrik ediyor, tam yol devam diyorum.
Çok değerli sınıf arkadaşım;biz tazelenirken sizde buna ne de güzel yardımcı oldunuz,iyi ki yolumuz kesişti ve iyi ki varsınız…Size çok teşekkür ediyorum
Çok anlamlı bir yazı olmuş, tebrikler
Hocam sizin gibi değerli bir kişiyi iyi ki tanımışım bunu da Emre hocama borçluyum sizler sayesinde çok şeyler öğrendik bize vaktinizi ayırdınız zamanınızı ayırdınız bizimle ilgilendiğiniz ize çok teşekkür ediyoruz iyi ki o okula başlamışız iyi ki sizlerle tanışmışız inşallah başka bir yerlerde de yine görüşür yine konuşuruz her sabah dersimize geldiğinizde o pozitif enerjiniz Güler yüzünüz bize ayrı bir enerji kattı sizlere çok teşekkür ederiz