Sosyal politikalar neden çok önemli hale geldi?

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, ekonomiler üzerinde oldukça ağır etkilere neden oldu. Bu dönemde salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamalar sonucu kapanan iş yeri sahiplerine, işini kaybeden çalışanlara, sosyal yardım ile geçinen ve gelirini kaybeden tüm kesimlere ise sosyal politikalar yetişti.

 

Koronavirüs ile beraber sosyal politikaların daha fazla öne çıktığı ve bu alana verilen önemin arttığı aşikar. Yeni dönemde de insanların yaşayacağı olası gelir kayıpları, gelir dağılımındaki bozukluklar, vaka artışları dolayısıyla olası kısıtlamalar ve pandeminin neden olduğu ve olacağı sosyal hasarların etkisini azaltmak için sosyal politikaların daha çok gündemde olacağı kesin.

 

Türkiye’de son yıllarda sosyal politikalarda meydana gelen değişim ve dönüşüm, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın güçlü veri altyapısı ve uygulanan mevcut sosyal politika uygulamalarıyla bir araya gelince, bu alanda yeni kesimleri dahil etme konusunda çok zorlanılmadı.

 

Dolayısıyla sosyal yardımların dışında işini kaybeden ve gelirini kaybedenlere verilen kısa çalışma ödeneği ve diğer ödemeler sayesinde, sosyal yardım ile bildiğimiz sosyal politikanın kapsam alanı ve uygulamaları farklı bir alana taştığı görüldü. Artık geniş bir hedef kitle ve kapsamı genişlemiş toplum kesimleri var.

 

SOSYAL YARDIMLAR VE YEREL YÖNETİMLER

 

Sosyal yardımların artan önemi ve toplumun geniş kesimlerine dokunması nedeniyle yerel yönetimler bu alanda daha çok görünmek ister ve dolayısıyla mevcut kaynakları daha çok bu alanlara aktarmaları beklenir. Bu nedenle, sosyal yardımları kim vermelidir tartışması yeni dönemde de öne çıkamaya aday önemli bir konu.

 

Her ne kadar yerel yönetimler, sosyal yardımları kendilerinin vermelerinin daha doğru olduğuna inansalar da yerel yönetimlerde veri altyapısının olmaması, verilecek yardımlarda objektif kriterlere uymamaları ve sosyal yardımlarda mükerrerliğe neden olmaları nedeniyle yerel yönetimlerin bu alanda bulunması, kaynakların etkinliği açısından birçok soru işaretini taşımaktadır.

 

Ayrıca, kullanılacak kaynakların merkezi hükûmetler ve yerel yönetimler arasında bir rekabet unsuru haline gelmesi nedeniyle birbirine tamamlamaktan ziyade birbirlerini ikame etmelerine neden olabilir. Bu da önemli miktarda kaynak israfı ve artacak sosyal riskler demek.

 

SOSYAL YARDIM-İSTİHDAM BAĞLANTISI

 

Sosyal yardımlar ile istihdam bağlantısı hep tartışılan bir konu olmuştur. Sosyal yardım alanların istihdama katılmadıkları dolayısıyla sosyal yardım alanların sürekli sosyal yardım alma konusunda bir davranış geliştirdikleri hep konuşulan ve eleştirilen bir husustu.

 

Sosyal yardımlar, işini kaybedenler için verilen kısa çalışma ödeneği ve gelir kaybına uğrayanlara verilen desteklerin aynı çatı altında olması yani Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı altında toplanması sayesinde bu uygulamaları koordine etmek daha kolay oldu.

 

YENİ DÖNEMDE YENİ SOSYAL POLİTİKALAR

 

Koronavirüs ile beraber meydana gelen ekonomik ve sosyal riski azaltmak için tüm dünyada ilk akla gelen sosyal politika uygulamaları başta da verilecek nakdi sosyal yardımlar oldu.

 

Her ülke kendi sınırlı kaynaklarıyla sosyal riski azaltmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkeler sahip oldukları önemli miktardaki kaynaklar ile sosyal riski azaltmaya çalışırken diğer ülkeler de sınırlı kaynaklarla sosyal riskin üstesinden gelmeye çalışıyorlar.

Açıkçası yeni dönemde sosyal riski azaltmak için küresel işbirliğinden ziyade ülkelerin, sürdürülebilir sosyal politikalar geliştirmesi, sosyal politika aktörleri arasında var olan problemlerin çözülmesi ve bütünleşik bir sosyal politika sisteminin oluşturulması daha elzem bir hale gelmiştir.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.