Sosyal hayatımızda yaşadığımız şiddet ve cinayet vakaları, sokak köpeklerinin uyutulmasıyla ilgili tartışmalar kadar gündemi işgal etmiyor.
Her gün duyduğumuz ve gördüğümüz vahşet görüntülerini artık kanıksamış durumdayız.
Patlamaya hazır bomba gibi aramızda dolaşan sabıkalı sayısı, “yapanın yanına kâr kalma” algısı, adâlet mekanizmasına olan güvensizlikler bu toplum nereye gidiyor? Sorusunu akla getiriyor.
Suç işleme oranının en düşük olduğu illerden biri olan Erzurum’da dahi son bir hafta içerisinde işlenen cinayetler bu gidişatın hiçte hoş olmadığını göstermektedir.
Babasını öldürecek kadar gözü dönmüş bir evlat, hanımının başına kurşun sıkarak öldüren 72 yaşındaki koca, gece dışarı çıkmayacaksın diyen dayısını boynundan bıçaklayarak öldüren 16 yaşındaki kız çocuğu, topluma can sıkıcı mesajlar iletmektedir.
Bu olayları görünce, rahmetli Alvarlı Muhammed Lütfi Hocanın “Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum” sözlerini hatırlamaktayız.
Hapishaneye girip çıkmanın bir nevi terfi olarak taltif gördüğü ülkemizde bu konunun sokak köpekleri kadar tartışılmadığı merak konusudur.
Göreve geldiğinden beri devletin gücünü hatırlatan ve namuslu vatandaşa güven veren İç İşleri Bakanı Sn. Ali Yerlikaya’nın yapmış olduğu operasyonlara bakılınca suç bataklığının boyutları anlaşabilmektedir.
Sosyal medya bağımlılığı, silah ve şiddetin özendirildiği TV dizi ve filmleri, ahâki erozyon, gayri meşru ilişkilerin meşru gösterildiği yayınlar, başlamadan biten evlilikler, cezaların yetersizliği, siyasete olan güvensizlik, haksız kazançların normal gösterildiği anlayış, müstehcenliğin modernlik adı altında sunulduğu ortamlar, dini otoritelere duyulan güven kaybı, değerlerin ve kavramların içinin boşaltılması gibi olgular bu gidişatın baş habercileri olarak akla gelmektedir.
Devletin kendini hissettirdiği, adaleti sağladığı bir ülkede yaşamanın güvenini ve gururunu yaşamak istiyoruz. Gelecek nesillerimize, adaletin sağlandığı, şiddet ve kavgadan uzak, huzurlu ve güvenilir yarınlar bırakmak arzusundayız.
Velhasıl, dört ayaklı tehlikelerle uğraşırken iki ayaklı tehlikeleri göz ardı edemeyiz.
Konuyla ilgili düşüncemizi “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” sözü ile tekrar duyurmak isteriz.
sokak köpekleri tarafından ısırılan tüm vatandaşlarımız, öncelikle geçmiş olsun. tavsiyem iyi bir avukat tutun ve anayasada yer alan "idari hizmet kusuru" kanuna dayanarak belediye ve valilik hakkında yüklü bir tazminat davası açın. bu sizin kanuni hakkınızdır. bu yolla zengin bile olabilirsiniz.
Çocuklara yetişkinlere saldırıp onların yaralanmalarına ve ölmelerine neden olan, her gün yaptıkları katı ve sıvı dışkılarla çevreyi kirleten (Yaptıkları o katı ve sıvı dışkıların bir kısmı buharlaşıyor ve paralelinde, nano ölçülerde o dışkıları siz ve çoçuklarınız ciğerlerinize çekip, vücuttaki kan dolaşımınıza alıyorsunuz, sonra da türlü türlü hastalıklar size bulaşıyor....), akşamları havlayarak insanları uykularından uyandıran, kuduz gibi toplum sağlığını tehdit eden hastalıklara yol açan köpek sürüleri Avrupa ülkelerinde yok!! Niçin acaba hiç düșündünüz mü MAMA LOBİSİNİN TUTTUĞU PARALI TROLLER? Bunlara, "kardesim, al bir sahipsiz köpeği evine, besle de senin hayvan sevgini görelim" dendiğinde ise, topuklayarak kaçarlar..!! Tatile gittikleri Paris'te, Londra'da, Zürih'te sahipsiz sokak köpeklerini sokaklarda sürü halinde görmeleri imkansizdir ama ne hikmetse, Türkiye'de, sahipsiz sokak köpeklerinin toplatilmasina karṣi çikarlar..
HALK CAHIL BIRAKILDIGI ICIN BILMIYOR, BILEMIYOR... SAHIPSIZ SOKAK KOPEKLERININ, SOKAKLARA HER GUN BIRAKTIKLARI SIVI VE KATI DISKILARININ BIR BOLUMU BUHARLASIYOR VE SOLUDUGUNUZ HAVAYA KARISIYOR. SIZLER, COCUKLARINIZ BUHARLASAN BU DISKILARI NANO OLCULERDE CIGERLERINIZE CEKIYORSUNUZ VE BU DISKILAR KAN DOLASIMINIZA GECIP SIZLERI HASTA EDIYOR, KIST OLUSUMUNA NEDEN OLUYOR, ORGANLARINIZI CURUTUYOR VE SIZLERI KANSER YAPIYOR!! MAMA LOBISININ PARA ILE TUTULMUS TROLLERININ BU BILIMSEL GERCEKLERDEN HABERI VAR MI? INSAF YAHU!!