Bir iktidar siyaseten tükenmişse ne yaparsa yapsın, devamı mümkün değildir.
Siyasi mühendislik heaplarıyla seçim kanununda oynayan iktidarların en son örneği rahmetli Özal’ın ANAP’ıydı.
Hesaplar ters tepti, bir zamanların anlı şanlı partisi tarihe gömüldü.
Şimdiki iktidarın ortakları da seçim kanununda değişiklik yaparak geleceklerini kotarmaya çalışıyorlar ama, siyasi analistlerin birleştiği ortak nokta, bu çabaların nafile çabalar olduğu yönündedir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50 artı bir oy gerekli.
Yeni sistem Cumhurbaşkanlığı seçimini kotarır mı?
Muhalefetin tüm oyları Cumhurbaşkanına karşı birleşirse sandıktan çıkacak sonuç bellidir.
Partilerin durumuna gelince;
Muhalefet bunun da çaresini bulur.
Büyük partiden gösterilecek adaylarla 400 milletvekiline ulaşma hesapları yapılabilr.
Ki, bunun emareleri yavaş yavaş ortaya çıkmış bulunuyor.
Muhalefetten bir partinin genel başkan yardımcısı bunu ima eden bir beyanda bulundu bile.
Durum, yavaş yavaş belirlenmeye başlanır, alternatif mühendislik hesapları ortaya çıkabilir.
Yeni yasayla erken seçim beklentisi suya düşmüş görünüyor.
Şimdiden belli olan budur.
Anayasamıza göre seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, üzerinden bir yıl geçmeden yürürlüğe konulamıyor.
Bu durumda erken seçim tartışması olmayacak artık.
Yeni atasözü şu şekilde dillendiriliyor:
“Siyasetin eceli sandıktan çıkar.”
Doktorlarla ilgili gelişmeler, iktidarın yumuşak karnı olmuşa benziyor.
Doktorların “gitmeyeceğiz, buradayız” sloganları iktidarı yıpratıyor.
Ne dedi?
Yine özür mü dilendi?
Ekonomi zorda,
Putin’in yaptıkları işimizi daha da zorlaştıracak.
Açlık ve yoksulluğun bitirmediği iktidar yoktur.
Yine rahmetli Demirel’in sözüyle bitirelim:
“Boş tencerenin götüremeyeceği iktidar yoktur.”