Ülkemizin hemen hemen her yerinde, Türk toplumumuzun yardımseverliği dini duyguları merhametli oluşu, dilenciler tarafından istismar edilip sömürülüyor.
Fakirlere, yardıma muhtaçlara, öğrencilere, hastalara yardım etmek insani görev ve duygudur. Yardımlarımız sadece gerçek ihtiyaç sahiplerine olmalıdır, dilenciliği meslek edinmiş aile şirketi gibi tüm aile bireyleri, küçücük çocukları dahi, dilenciliğe iten ihmal ve istismar edilen, beraberinde dilenen veya karşı kaldırımda kendi dilenip, çocuklarını belirli noktalara yerleştiren dilendiren kimseye para verilmemelidir.
Çocuğun yeri okuldur aile onu korumak, bakımını, eğitimini, sağlığını en iyi şekilde gözetmek ve çalışmak ile mükelleftir. Küçücük çocukları yol üstünde, kaldırımda, kafe önlerinde, ATM çevrelerinde dilenir iken, zorla para almaya çalışırken görüyoruz.
Taciz ve tecavüz vakalarının oldukça arttığı çağda hangi gerçek ihtiyaç sahibi aile bunu bile bile sokaklarda ne olduğu belirsiz kişilerin yanına, iş yerine, aracın etrafına gönderir dilenmek para istemek için! Kötü şartlar altında büyüyen, eğitim, sağlık güzel yaşama hakkı ailesi tarafından elinden alınmış çocuk büyüyünce topluma ne denli faydalı birey olabilir.
Çürük olan diğer meyveleri de çürütür, bu nedenledir ki çürüğü sağlamlardan ayırmak gerekir. Bu bağlamda yetkililerimizin ve devletimizin şefkatli bünyesine alınıp koruma altında okutulması gerekir bu çocukların. Yetişkin dilenci bireylerin ise; beden sağlıklarında veya çalışmalarına mâni durum göremiyorum, bu durum o halde yardıma muhtaçlık mı? Yoksa; vatandaşı istismar etmek mi?
Hepimiz gerçek ihtiyaç sahiplerine, belirli yerlere bağış yapmaya çalışıyoruz, ama yardımlar gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmelidir, bunu meslek eden çocuklarını ve ailelerini kullanıp, çalışmadan rahat yaşam sürdürmek isteyenlere değil.
Geçtiğimiz günlerde benim gibi birçok vatandaşın yürüğü, taş mağazalarından cumhuriyet caddesine gelinceye kadar, toplamda 15 dilenci ben dahil gördükleri herkesten ısrarlı para isteyen, genç kadın, çocuk kısacası her yaş gurubundan bireyler para istediler.
Ramazan ayı manevi duyguların had safhada olduğu aydır, bunu fırsat bilip insanları istismar etmeleri ve bir türlü sonu getirilemeyen seyyar tahsilatçılardan vatandaşlar oldukça rahatsız.
Bizler gerçek aç kişinin karnını doyuralım, okuma gücü olmayana burs verelim, hastalara yardım edelim ve gerçek ihtiyaç sahipleri asla paranın nerde olduğunu bilip banka önünde, kuyumcu önünde dilenmez amaç belli eylem belli.
Bu anlamda sayın başkanlarımıza, zabıtalarımıza büyük pay düşüyor, ilk etapta dilendirilen çocukların güzel yarınları için, istismar edilen vatandaşlar için, toplum güvenliği ve huzuru için en önemlisi gerçek ihtiyaç sahiplerinin bulabilmemiz için, etkin bir çalışma yürütülmesi icap eder.
Yine şahit olduğum şaşırdığım bir konu bankada işlem sırası beklerken yürüdüğüm bir yol istikametinde sürekli gördüğüm dilenci bir hanımda orda idi, bankada birkaç para destesi verdi hesabına yatırmak için, oradan çıkıp tekrar dilenmeye devam etti.
Durum içler acısı, zanlımca insanlar artık gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmayı yeğlerler, şehrimize ülkemize son derece yakışmayan durumlar sayın yetkilerimizin bu duruma daha etkili biçimde el atması sayısız vatandaşımızın beklentisi içerisinde, geleceğimiz için, çocuklar için, şehrimiz için, hepimiz için.