Şehre karşı hayalleri olanlar

Davul zurna yol havası çalsın, Divan saz açış yapsın, Neyzen Ney üflesin ve Vahit Alkır’ın anlattığı çay bahçelerinde, Mükerrem Kemertaş, o güzelim hançeresi ile ‘’Huma Kuşu’’ desin. Çünkü okuma zamanı, okumaya başlayın. Çünkü bu gazetede edebiyat, sanat, müzik, tiyatro ve tarih, her şey var.

 

Erzurum Post Gazetesinin bu dördüncü sayısı. Demek ki aradan dört hafta geçmiş. Benim de âcizane köşe yazılarım çıktığı için, bu gazeteyi her hafta adeta satır satır okuyorum. Hangi haber haftaya damgasını vurmuş, hangi haber daha çok ses getirmiş, hangi haber toplumsal bir yaraya parmak basmış, hepsini sırayla okuyorum.

 

Bitince, köşe yazılarına başlıyorum. Kimler yok ki. Hepsi Türkiye çapında usta kalemler. Hepsi nin yazıları birbirinden güzel. Her biri ayrı ayrı Türkiye’nin bir yarasına neşter vuruyor, çözüm üretiyor. Hepsi de şehre, topluma karşı hayalleri olan insanlar.

 

M. Necati Güngör ‘’Sabri Erduran’ı’’ anlatsın. Ali Kurt ‘’Muhteşem Çağın Mütevazı Çocukları’’nı tarih içine girerek, gün yüzüne çıkarsın. Öztürk Akkök, ‘’Erzurum’un Hakkını Yemeyin’’ diye nara atsın. Erdal Güzel, Vakıf Apartmanlarının tarihi’’ni anlatsın. Nuri Yılmaz, ’Din ve Devlet’’, Tevfik Gülseven ‘’Düşünmek’’ desin.

 

Hadi şimdi: Kültürümüzün Ak saçlıları, Zübeyir Saltuklu, Kadir Sabuncu, Nihat Kılıçoğulları, Mustafa Duman, Macit Gürbüz, Mücahit Küleri ve Murat Balkuş’un buram buram kültür kokan yazılarını, kırmızı bir gülü koklarcasına koklayıp, içinize çekin.

 

Ayrıca bir Erzurum ve bir Erzurumspor sevdalısı Nejdet Gümüşenek, futbolumuza neşter vuruyor, yol gösteriyor, ışık saçıyor. Cem Bakırcı'nın fotoğrafları ve Levent Çakmur spor haberlerini buğusu üstünde tüterken sunuyor.

 

Daha kimler yok ki, Fevzi Budak, Erol Kürkçüoğlu, Hakan Hadi Kadıoğlu, Erdal Karagöl ve daha niceleri.

 

Seni arıyorum Erzurum seni. Mahallelerin kaybolmuş, sokakların, evlerin yıkılmış.

Deprem mi geçirdin?

Harpten mi çıktın?

Canım çıhsın! Çadırın da yok, battaniyen de.

Açımsın, üşüyormuşsun?

 

Eskiden kar yağardı üstüne, onun için çok soğuktun. Hepimiz çok üşürdük. Ama şimdi, senin bu durumun içimizi yakıyor. “Erzurum Ovası’’, Erzurum’un özü, Dadaş nabzının attığı yer, o da yok. Çiğnendi. Erzurum kalesinin bağrındaki Osmanlı toplarına bile göz dikmişler, eyvah ki eyvah.

Boynunu buken gözyaşı döken

Yetim mi kaldın öksüz mü kaldın?

Can can can Palandöken-(İbrahim Erkal)

 

Buraya kadar ki yazımı, şu noktaya gelmek için yazdım. Kadim şehir Erzurum iki şeye hasret kalmış. Birincisi, böylesine dolu dolu arşivlenecek değerde, kültürümüzü, edebiyatımızı, sanatımızı anlatan bir gazeteye sahip olmak, ikincisi kalbi Erzurum için çarpan ve Erzurum’a dair hayalleri olan, belki de birbirini hiç tanımayan yazarların bir araya gelmeleri.

Teşekkürler Orhan Bozkurt, teşekkürler Erzurum Post.. Bu konuda büyük bir açığı kapattınız. Tarafsız. Özgür.

 Selam ve saygılarımla, esen kalın.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Haluk Vefik Şengöz 07 Nisan 2021 17:14

    Müslüm Kardeşim, Erzurum öyle çok şeylere hasret kaldı'ki,bunlaı anlatmakla bitmez ama birkaçını burada arz edeyim.Bizim çocukluğumuzu hatırladığımızda bügün nelerin kaybedildiğini daha iyi anlarız.Bunların başında mahalle kültürü.Mahallemizde on,onbeş katlı lüks daireler yoktu ama belki eski evlerin dışı kerpiçtendi.O evlerde kirli dış,ama en temiz içler yaşardı.Büyük büyüklüğünü bilerek küçükleri korur kollar,onlara sevginin yanında saygı da gösterirlerdi.Küçükler ise hissetmeden gördükleri bu terbiye sistemi ile büyüklerine inanılmaz ölçüde saygı göstererek şahsiyetlerinin gelişmelerine katkı sağlayarak;daha küçük yaşlarda anne baba,komşu.memleket bayrak gibi büyük değerler, taşırlardı.En önemli vasıflarımızdan biri vefa duygusuydu.Şimdi diyorum'ki"ah nerede o eski mahallelerimiz?Hiç kimse hak etmediğine el uzatmazdı Neyse kardeşim siz böyle güzel yazılar yazmaya,bende okumaya devam ederken huzur bulayım.Bu güzel gazeteyi çıkaranlar ve emeği geçen herkesin emeğine sağlık

  • B 07 Nisan 2021 17:12

    Müslüm Kardeşim, Erzurum öyle çok şeylere hasret kaldı'ki,bunlaı anlatmakla bitmez ama birkaçını burada arz edeyim.Bizim çocukluğumuzu hatırladığımızda bügün nelerin kaybedildiğini daha iyi anlarız.Bunların başında mahalle kültürü.Mahallemizde on,onbeş katlı lüks daireler yoktu ama belki eski evlerin dışı kerpiçtendi.O evlerde kirli dış,ama en temiz içler yaşardı.Büyük büyüklüğünü bilerek küçükleri korur kollar,onlara sevginin yanında saygı da gösterirlerdi.Küçükler ise hissetmeden gördükleri bu terbiye sistemi ile büyüklerine inanılmaz ölçüde saygı göstererek şahsiyetlerinin gelişmelerine katkı sağlayarak;daha küçük yaşlarda anne baba,komşu.memleket bayrak gibi büyük değerler, taşırlardı.En önemli vasıflarımızdan biri vefa duygusuydu.Şimdi diyorum'ki"ah nerede o eski mahallelerimiz?Hiç kimse hak etmediğine el uzatmazdı Neyse kardeşim siz böyle güzel yazılar yazmaya,bende okumaya devam ederken huzur bulayım.Bu güzel gazeteyi çıkaranlar ve emeği geçen herkesin emeğine sağlık