Hüseyin Çelik Milli Éğitim Bakanı. Küçük kardeşi yanılmıyorsam o tarihlerde Yardımcı Doçent... Bildiğim, ama yazmak istemediğim bir sebeple Erzurum'a gelecek. O dönemde Bakan Danışmanı beni arayarak şu anda bir ilde vali bu arkadaş. "Sayın Bakanımızın kardeşi Erzurum'a geliyor. Lütfen kendisini havaalanında karşılayın, gerekli ilgiyi gösterin ve Erzurum'daki işlerine de destek olun" türünde bir bakıma Bakan adına şahsıma talimat veriyordu. Kendisine cevaben "Bakan kardeşini karşılamak gibi bir zorunluluk mu var, nereden çıktı bu karşılama işi? Bu arkadaşın karşılanmasını gerektiren resmi sıfatı ne? Bakan kardeşi olmak ona bòyle bir ayrıcalık mı veriyor?"
"İl Milli Eğitim Müdürü olduğumdan Erzurum'da okul müdürleri benim kardeşime müdürlüğümden kaynaklı olarak özel bir muamele mi yapıyorlar? Dolayısıyla Devlet memuru olarak böylesine küçültücü ve alçaltıcı bir karşılamanın içinde olamam ve Bakan kardeşini de karşılamam. Şayet makamıma gelirlerse nezakete bir çay ve kahve ikramında bulunurum hepsi o kadar" dediğimde hiddetle ve bir takım şık olmayan laflar edince, aynı tonda kendisine cevap vermiş ve telefonu da kapatmıştım.
Sayın Binali Yıldırımın oğlu olmanın ötesinde hiçbir resmî sıfatı olmayan kişinin, devlet yetkilileri karşısındaki oturuşunu ve devlet adına Erzurum'da ve ülkede tepki toplayan nahoş görüntüyü görünce bu hatıramı nakletmek istedim. Keşke sayın vali ve sayın komutan bu nahoş karede yer almasalardı.
Nereden nereye geldiğimiz konusunda güzel bir örnek olmuş. Ne güzel . Bu ülke sizin gibi bir idareci görmüş. Saygı duyuyorum böyle insanlara.