Cumartesi akşamı Türkiye-Galler maçını seyreden birçok Erzurumlu, “Neden Erzurum’da da böyle bir maç oynanmıyor? Erzurum ne zaman böyle statlara sahip olacak, ne zaman ulusal- uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapacak?” diye iç geçirdi. Erzurum’un, söz konusu maçın oynandığı Kayseri’nin yanı sıra Sivas, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi şehirlerle boy ölçüşmesi artık zor görünüyor. Oysa bu şehirler ve daha başkaları da bir zamanlar Erzurum’un gerisindeydi. Ancak zamanla sanayileşme, şehirleşme, eğitim kalitesi, turizm gibi birçok alanda Anadolu’nun iftihar vesilesi olarak görülen şehirlerinin gerisine düştü. Bu geri kalma sürecinde Erzurum’un her seferinde iktidar partilerine güçlü destek verdiği de göz önüne alındığında durum daha da sıkıntılı bir hal alıyor. Erzurum adeta cezalandırılıyor…
Bu olumsuz tablonun umutlu tarafında medya yatırımları kendini farklı bir yerde konumlandırıyor. Erzurum, bilindiği üzere, Türkiye’nin en önemli medya merkezlerinden biri. Bu, geçmişte böyleydi; bugün de böyle olduğunu gösteren emarelere sahip. Erzurum, 1867 yılında Envar-ı Şarkiyye’ye vücut vermesi ile başlattığı basın faaliyetlerini Albayrak gazetesiyle (özellikle ikinci yayın dönemi olan 1919-1921’deki etkili gazeteciliği sayesinde) zirveye ulaştırdı; ilerleyen yıllarda hem yerel gazete ve dergileriyle hem de ulusal medyanın temsilcilikleri marifetiyle en önemli medya merkezlerden biri olma özelliğini sürdürdü.
1990’lardan itibaren özel radyo ve televizyon yayıncılığının başlaması, tüm Türkiye’de medyayı büyük bir dönüşüme zorladı. Para/sermaye/reklam çok önemli hale geldi. Bu imkânlara sahip olan şehirler öne çıktı. Başlarda özel radyo ve televizyon kanalları ile bu alanda varlığını hissettiren Erzurum, zamanla ihtiyaç duyulan büyük sermayelerden yoksun olunca geriye düşmeye başladı. Yine de gazeteleriyle, ara ara yayın yapan Kanal 25 gibi, Doğu tv gibi kanallarıyla ve radyolarıyla çok sesli, renkli, zaman zaman zengin içerikli gazeteciliğin merkezlerinden biri olmayı sürdürdü. Kardelen tv’nin yayına başlaması, Pusula gibi bir bölge gazetesinin çıkarılması, şehir için önemli ve gerekli yatırımlar olarak takdir topladı. Bu iki büyük markanın bugüne kadar kesintisiz olarak yayınlarını sürdürüyor olması ayrıca değerli sayıldı.
Bugün artık 4-5 gazete ve bir televizyon kanalı ile gücünü, etkisini, başarısını, büyüklüğünü ölçmenin pek mümkün olmadığı 150 civarında internet haber sitesinden oluşan bir medya piyasası var Erzurum’un. Kendi çapındaki şehirlere göre iyi sayılabilecek bir sektör demek bu. Ancak daha iyi, daha güçlü, daha gelişkin medya organlarına, var olanların daha iyi noktalara gelmesine de ihtiyaç var.
Bu bağlamda geçtiğimiz Cuma günü yeni ve oldukça güzel tesislerinin açılışını gerçekleştiren Pusula, ayrıca takdiri hak ediyor. Cihat ve Sevda İncesu’nun fedakârlıklarıyla 13 yıldır yayınını sürdüren gazetenin bundan sonra da ‘bölge gazetesi’ misyonuna uygun bir şekilde yeni hedeflere doğru ilerlediğini görmek, yazının girişindeki karamsar tablonun ortadan kalkabileceğine dair umutları yeşertecek inşallah. Pusula’nın gazete ve internet sitesine ek olarak yeni bir televizyon kanalı kuracak olmasını iyi bir haber olarak artık paylaşabiliriz. Hazırlıkları süren kanalın önümüzdeki yıl yayına başlaması planlanıyor. Umarız hayırlı olur; umarız iyi, doğru, gerçek, nitelikli haber yayınları başta olmak üzere şehrimizin ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu programları yansıtır.
Açılış dolayısıyla Erzurum’un bütün protokolünü bir araya getiren Pusula’nın ve yayına başlayacak kanalın açılıştaki temennilere bağlı kalınarak hem şehir yönetimi hem de şehrin diğer kesimlerince desteklenmesi de oldukça önemli. Erzurum medya piyasasını kurulduğu günden bu yana çeşitli yollarla destekleyen İletişim Fakültesi, hem Pusula hem diğer medya kuruluşları için bu desteğini sürdürecek. Bu vesileyle Pusula’nın iş yükünün büyük bir kısmını taşıyan Manolya, Şeyma, Nesrin, Melek, Ali ve Hamza’nın heyecanını paylaşıyor, hem kendilerine hem de diğer medya kuruluşlarında çalışan öğrencilerimize başarılar diliyorum.