Peki ben neden yazıyorum?

Eniştem Ertuğrul Pek, George Orwell’in ‘Neden yazıyorum’ isimli denemesini çevirmiş. Nisan 2021 de Konu Kitapevi'nden 22 bin basılain bu eserde yazma nedenlerini; katkısız bencillik, estetik tutkusu, btarihsel dürtü ve siyasal amaç olarak açıklamış.

 

Benim yazma nedenlerim arasında son üç başlık etkili.

 

9 Nisan 2021 den beri 34 köşe yazım yayınlanmış. Erzurum Post’un kurucusu ve emekçilerinden, başta Orhan Bozkurt olmak üzere emek ve gönül verenlere teşekkür etmek borcumdur.  Anayasamızın verdiği ifade hürriyeti hakkını Orhan ağabeyim vesilesi ile Erzurum’dan değerlendirebiliyor, sizlere gördüklerimi düşündüklerimi paylaşabiliyorum.

 

Yıl sonunda yaptığım değerlendirme sonucu bu sene yaptığım en iyi iki işten biri yazmak diğeriyse koşmak.  Deniz Baykal’ın da dediği gibi insanın kendine yapabileceği en iyi şey spor yapmaktır. Ben de kendim için en iyi olan aktiviteyi gerçekleştirdim. Bulunduğum çevre için en ulaşılabilir, günümüz için neredeyse en ucuz olan atletizm dalının koşu branşında kendimi geliştirmeye gayret ediyorum.

 

Bugün gazetede yazmaya başlama sürecimi düşündüm. Nasıl oldu da yazmaya başladım sorusunu sordum. Yazma mevzusu ise biraz dönem mecburiyetinden kaynaklanmış.

 

Şöyle ki;

8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü malumunuz.   Yine yaklaşıyor.  Her sene gündem olur.

'Kutlama mı? Anma mı? Sadece emekçi kadınlar mı? Yoksa tüm kadınlar mı?' gibi birçok çözüm bekleyen soru gündeme gelir.  Yanlış ifade durumunda terbiyeye açık hale geliriz.

Kesme çiçek hediye etsek mi, etmesek mi?

Küresel sermayeye hizmet etmiş olur muyuz?

Üretime istihdama destek mi vermiş oluruz?

Ne hediye etmeliyiz?

Hediye etmeli miyiz?

Anma günüyse nasıl anmalıyız? Gibi bir çok ortak kanaat getirilmesi gereken husus varken ben de şöyle bir çıkar yol bulduğumu düşünmüştüm .

 

Araştırmacı gazeteci yazar Can Dündar’ın Can Sanat Yayınlar A.Ş. tarafından 2. Basımı 2015 yılında 2000 adet olan ‘Yükselen Bir Deniz’ isimli kitabın birini, kitapları tedavülden kaldırılır ne olur ne olmaz diyip satın alıverip okumuştum.

 

8 Mart dünya Emekçi kadınlar gününün anlam ve önemini vurgulamak ve yaklaşık 100 yıl önce ülkemizin kurucusunun, toplumsal yaşamdaki reformist yaklaşımlarını hatırlatmak maksadıyla kurum haberleşme ağı olarak kullanılan what’s up grubundan ilk mola zamanı olan sabah saat 10:30 da çiçekli böcekli suni paylaşımlar yerine içerikli bir hatırlama olsun diyerek 2 adet metin paylaştım (gerçi daha önce de yazılı materyal dağıtmaktan dolayı D.M.K. 125 ile tanışıklığım olmasına rağmen).

Paylaştığım 66.  sayfayı özetleyecek olursam;
 

22 Kasım 1916 da Erkan-ı Harp reisi ile örtünmenin kaldırılması ve toplumsal yaşamın düzeltilmesi üzerene sohbetin; erkeklerin düşünce ve duygularını değiştirmek için gerçekleştirilmesi gereken üç hamleleri aşağıdaki gibi özetlenmiş.
1-Güçlü ve hayata vakıf anneler yetiştirmek
2-Kadınlara özgürlüklerini vermek
3-Kadınlarla bir arada bulunmak

Girişimleri erkeklerin ahlakı ve düşünceleri duyguları üzerine etki yapar ve diğer paylaşımım;

 

79. sayfanın son paragrafında belirtilen; Sonuç olarak kadın meselesinde cesur olunmasının yanında, kuruntunun bırakılması gerekliliği vurgulanmıştır. Bilinçlerinin; bilim ve sanatla süslenmesi gerektiğini,  yeniliklerin namuslu, bilimsel ve sağlığa uygun bir şekilde açıklanması belirtmiş,  şeref ve onur sahibi erdemlerin başlıca erdemler olması önceliğinin altını çizmiştir.

 

Kişisel ilişkilerde ise tabiatlarına ve ahlaklarına uygun eşler bulması için insiyatif alınması gerekliliğini, evlilik koşullarının açık ve kesin kararlaştırılmasının öneminden bahsedip, bu ilkelere uymakta kusur edenlere de gereğinin yapılmasını ve kadınların da böyle hareket etmesinin daha uygun olacağını betimlediği kısmını yükledim ve gönder butonuna tıkladım.

 

Gruptaki paylaşımımdan 10 saat sonra yurt dışında devlet imkanlarıyla eğitim almış *teze bir veteriner hekimden gruba gelen bildirim ise aynen şöyle oldu:

"Erkeklerle bir arada bulunmak neyse ki kadınların ne ahlaki ne düşünce ne de duygularında bir etki yapar Hakan Bey, bazı düşüncelerinizi kendinize saklayabilirsiniz. Böylelikle çalışan değerli kadınları bu düşüncelere en azından bu platformda kadınlar günü kutladığımız bu günde maruz kalmamış olur. Teşekkürler." İfadesi ile karşılaştım.

 

Betimlemenin sadece kişisel görüşüm olmadığını paşa hazretlerinin dönemdeki notlarından alıntı olduğunu belirttim ve verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dileyerek gruptan ayrıldım.

 

İşte ‘görüşlerinizi kendinize saklayınız’ cümlesi benim için tetikleyici oldu. Akşam düşündüm görüşlerim de paşa hazretlerine yakın oluşundan mütevellit, kendime saklanılamayacak kadar güzel olduğunu düşünerek ilk makalemi kitlelerle paylaşmak üzere yazdım. Erzurumpost gazetesinin taktirlerine sunarak da yayın hayatına giriş yaptım.

 

Özetleyecek olursam, Orwel’in belirttiği amaçlardan estetik tutkusu, tarihsel dürtü ve siyasal amaç benim de yazma gerekçem oluvermiş.  

 

Hani Zülfü Livaneli’nin ‘Böyledir bizim sevdamız’ isimli eserinde der ya;


"Asiye de çıksa adımız
 Duyan duysun bilen bilsin"

 

Hala böyledir bizim görüşlerimiz!

 

 

*Erzurum dışından okurlar için,
Teze: Erzurum halk dilinde genç

Eze,eze! Gızlarında senin gibi teze. (Teyze, teyze! Kızların da senin gibi genç)

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Fatma Dağcı 07 Nisan 2022 09:35

    Sevgili Hakan ne güzel yazmışsın , kalemine yüreğine sağlık iyi ki yazıyorsun sağol

  • Ruhsar Yanmaz 24 Şubat 2022 19:47

    Çok beğendim. Hayatta bizi kızdıran biri veya bir olaydır bakmışsınız size fayda sağlamış. Yanlışlara karşı kalem güzel bir mücadele aracı. Kaleminize kuvvet olsun. Bu yetenek her kula verilmiyor. Şansınız bol olsun

  • Bayram Ünal 22 Şubat 2022 14:06

    Hakancım kalemine yüreğine sağlık çok teşekkür ediyorum yazılarının devamını büyük bir heyecanla her hafta bekliyorum

  • Sevil kaya 22 Şubat 2022 00:59

    Nasıl güzel bir özet olmuş yazmaya bsşlaman..iyi kide başlamışşsın bizlerde keyifle okuyoruz kolay gelsin hakancım kalemine sağlık

  • Hasan ÖZER 21 Şubat 2022 21:28

    Teze veterinerin tam da damarına dokunmuşsun. Onlar kadını örtüye sokup toplumdan uzaklaştırarak toplumsal ahlakı düzelttiklerini düşünen aydın(!)lardır.

  • İlhami cebeci 21 Şubat 2022 19:17

    Çok güzel ifade etmişsin Hakancığım. İyiki yazıyorsun. Sen yazmasan o yazmasa bu yazmasa kim yazacak. Doğru bildiğin yolda yalnızda olsan yılmadan yürümek erdemdir.