Masal malum...Ağustos Böceği saz çaldı, eğlendi...Karınca çalıştı ve biriktirdi...sonra kış geldi ve aç kalan Ağustos Böceği yiyecek istemek için Karınca'nın kapısına vardı... Karınca dedi ki: Madem yaz boyunca saz çaldın, şimdi de oyna biraz...
La Fontaine'nin masalı ideolojiktir efendim... La Fontaine önce kendini sonra herkesi kandırmış yahut kandırmaya teşebbüs etmiştir...
Paranteze alıp söyleyeyim...pek meşhur Max Weber'in yine pek meşhur ''Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu'' isimli eseri de bu masalın 20. asra uygun olanıdır...
La Fontaine'nin yapıbozumunu ilim ve zaman yapmıştır... yahut zamanla ilerleyen ilim...tesbit ettiler ki Ağustos Böceği 17 yıl toprak altında kaldıktan sonra yeryüzüne çıkıyor ve yeryüzündeki ömrü de sadece 4 hafta...bu dört haftayı eşini arayarak geçiriyor ve eşleştikten sonra ölüyor... eşleşemeden ölenleri için bir şey demeye kalksam üzülür müsünüz...
Karınca'mız elbette komşusu kapısına dayandığında boş çevirmez ama onun ömrü de 45 ila 60 gün...
Zaman bir başka hükmünü icra ile bizim de masallarımızı ve ideolojilerimizi nihayete erdirecek...
Direniyoruz işte... aklımızda daima o meşum soru ile: Ne dersin Ağustos böceği, direnmesek mi...