Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in İYİ Parti grubunda iktidarın hazırladığı sansür kanun tasarısına karşı yaptığı destansı konuşmayı ilgi ve heyecanla dinledim.
Gurur duyduğumu da söylemeliyim.
Bütün basın kuruluşları adına konuştuğunu söyledi.
Sansür tasarısını böyle bir sorumlulukla eleştirdi.
Bu yasa yürürlüğe girerse, aradan bir yıl bile geçmeden Anadolu’da binlerce gazetenin kapanacağını ifade etti.
Nazmi Bilgin, gazeteci ekmeği ile büyümüş, gazetecilikten başka bir işi olmamış duayen bir gazetecidir.
Babası, Turhan Bilgin de gazeteciydi.
Nazmi Bilgin, Rahmetli Demirel’in Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olan Turhan Bilgin’in oğludur.
Turhan amcamız cesur bir insandı.
27 Mayıs darbesi sonunda Sivas’ta ağırlanan Demokrat Partililerdendi.
O sırada uzunca bir konuşma yapan dönemin generaline karşı cesur çıkışıyla ünlendi.
Nazmi Bilgin de babasının genlerini taşıyor.
Sansür tasarısını eleştirirken korku duvarlarını deviren cümleler kurdu.
Gazeteciliğin aynı zamanda özgürlük olduğunu, bu özgürlüğü susturmak isteyenlerin de o özgür sesleri arayacağını söyledi.
İyi Partili milletvekillerine de seslendi:
“Tasarıya ilişkin itirazlarımızı hazırladığımız önergelerle partiniz yönetimine sunduk. Lütfen önergelerimizi savunun ve bu yasanın basın özgürlüğüne gem vuracak olan maddelerinin revize edilmesini sağlayın.” dedi.
Her yönüyle tarihe not düşen bir konuşmaydı.
Umarız, dikkate alınır ve bu çıkmaz sokağa girmekten vazgeçilir.