Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik KRT'de konuşuyor. Söylediklerinin samimiyetten ne kadar uzak olduğunu üzülerek izliyorum. Gelin hukuki saygıyı Hüseyin Çelik'ten öğrenelim. Programda adaletten ve hukukun üstünlüğünden dem vuruyor ve mensubu olduğu ve o sayede altı yıl Bakanlık fırsatı bulduğu partisini yerden yere vuruyor ve tek adam yönetim sisteminden partisinin dip yaptığından ve Kürtlerin AKP'den koptuğundan dem vuruyor. Hüseyin Çelik bu pişkinliğe pes vallahi. Türkçülüğün tıpkı kürtçülük gibi zararlı ve yıkıcı ayrılıkçı bir akım olduğundan ve partisi AKP'nin yüzde 50+ 1 nedeniyle MHP'ye esir ve mahkum olmasından dolayı günden güne erim erim eridiğinden söz ediyor. Başkanlık sistem yerine parlamenter sisteme dönüşten, hukukun ve adaletin örselendiğinden ve devletin dininin adalet olduğundan dem vuruyor. Hayret be sana Hüseyin Çelik. Sen ne demokrat adammışsın da haberimiz olmamış.
Bunları söyleyen sen misin Allah aşkına? Sen kim, hukukuk üstünlüğü kim? Senin hukuka ve hukukun üstünlüğüne zerre kadar acaba bir saygın ve bir inancın var mı? Vallahi kargalar bile güler senin hukuka severliliğine Hüseyin Çelik. Uygulamaların ortada ve kral çıplak. Sen değil miydin aldığım mahkeme kararlarına karşı bin mahkeme kararını alsan da uygulamam diyen? Biz hükümetiz dilediğimizi alırız, dilediğimizi süresiz, hukuk bizi bağlamaz diyen sen değil miydin Hüseyin Çelik? Sen değil miydin seni Şırnak'a, Tunceli'ye, Muş'a sürerim diyen ve vatanın bazı bölgelerini sürgün yeri olarak gören ve beni oralara süren. Sen değil miydin yıllarca hizmet etmiş yetişkin ehliyetli ve liyakatlı yüzlerce başarılı üst yöneticiyi mahkeme kararlarına rağmen sürüm sürüm süründüren. Şimdi kalkmış hukuktan, adaletten söz ediyor ve senden sonraki bakanları, eğitim programlarını ve mensubu olduğun partiyi eleştiriyorsun. Kapının önüne konuldun artık ve biz Milli Eğitimcilerinin vicdanında mahkûm olmuş başarısız bir Bakansın.
Milli Eğitimde her alanda tahribat seninle başladı. İdarede ehliyetsizlik ve liyakatsızlık seninle zirve yaptı. Konuşmana bakanlar seni sütten çıkmış ak kaşık zannedecekler.Televizyon programında baştan sona içi boş laflarla demegoji- mugalata yapıyorsun. Seninle bir televizyon programında karşı karşıya gelebilmeyi Fetö dahil, kim için sık sık değıştirdiğin yönetici atama yönetmeliklerini, ihale ve icraatlarına ilişkin soru üstüne sorular sormayı ve gerçek yüzünü halkın önüne sermeyi ve seni mahçup etmeği çok isterdim. Böyle bir program yapmaya yüreğin yetiyorsa ben hazırım.
Programın sonunda bir edebiyat öğretmenisiniz ya; sunucu Nazım'dan şiir okumak istediğinizi sorduğunda, verdiğiniz sözden tornistan ederek başka bir gün okurum şu anda hazır değilim diyerek lafı geçiştirdiniz. Eminim ki Nazım'dan ezbere şiir okumayı bilmiyorsunuz. Edebiyat öğretmenisiniz ve akademisyensiniz, ama hiç bir toplantıda senden ezberden bir şiir dinlemedik. Hatırla İzmit Kartalkaya'a seminerinde akşam programında şiir okumak isteyen İl Milli Eğitim Müdürlerini sahneye davet etmiştin. Hiç kimse çıkamadığı gibi, sen de bir şiir okuyamamıştın. Benim ise senin isteğinle senin karşında şiir okumam zaten söz konusu olamazdı. Çünkü bir hukuk tanımazın karşında şiir okumayı kendime saygısızlık olarak görmüştüm ve hafızamda çok sayıda şiir olmasına rağmen şiir okuma talebinde bulunmamıstım.
Hüseyin Çelik sana bir tavsiyem var. Sayın Yılmaz Özdil'in benimle ilgili hukuk anlayışınızı ortaya koyan ve yüz binlerin izlediği video paylaşımını sen de izle. Hukuka ne kadar saygılı olduğunu gör. Bu ülkede hukuktan, adaletten söz edecek en son kişi sensin. Dikmen vadisinde muhteşem ofisinde otur ve bırak hukuku ve hukukun üstünlüğünü her zamanki demegojik söylemlerinle ahkâm kesmeye devam et sen Hüseyin Çelik. Türk adaleti hukuk tanımazlığını kararlarıyla tesçil etmiş, seni ve ekibini mahkum ederek hukuk tarihine geçen bir eski Bakansın sen. Gelecek nesiller seni hep böyle anacaklar ve bu ayıp da sana yeter sanırım.