Pir Sultan Abdal derki, Ne kadar bilirsen bilene danış.
Danışan dağları aşar mı aşar,
Danışmadan yola düşse bir kişi, Yorulup yollarda şaşar mı şaşar...
Sormak yani istişare etmek bir şehrin kimliğini koruma ve isabetli kararlar alma durumunda hata ile yanılmak en aza indirilmesi mümkün iken Erzurum'da ''ben karar verdim veya karar aldık '' demek kimseye kurumalara haklılık kazandırmış olmaz.
Örnek olarak, kentsel dönüşüm adı altında yapılan yıkımlar, Erzurum dokusunu ortadan kaldırdı...
Geçmişiyle mazisine olan bağını kültürel yapısını kaybeden görüntüler oluşturdu...
Numune Hastanesi adıyla müstesna bugün yok!
Halk Eğitim Merkezi, akustik ortamıyla birçok izler bırakan hatırasıyla yerle yeksan edildi...
Erzurum evlerinin haliyle korunması önemli idi…
Ancak, mahalle isimleri kayboldu gitti...
Yarın, Gavurboğanı anlatmak zor olacak...
Mehdi Efendi, Tahtacılar,
Esat Paşa yok oldu!
Yapılmak istenen bir kısım evler kartondan yapılan maket yapılar gibi yani ''korsan'' taklit görüntü kalitesi ortaya koyuyor...
Kentsel dönüşüm amacı '' TEHLİKE '' arz eden binalara önlem almak olmalıdır.
Yoksa meydan park bahçe yeri açmak için cevaz ile izin veren ''YIK DÖK'' yasası değildir...
Erzurum Türküleri yapılara yaylalara vurgu yaparken,
Göç göç oldu derken,
Hadi gel Erzurum'a gel Erzurum yahşi güzel ile ivme kazanırken!
Erzurum uzak şehir olmak için can atıyor...
Artık, Huma Kuşu şaşar mı şaşar!