Erzurum'un ilkeli ve dik duruşlu değerlerinden, Türk eğitiminin duayenlerinden ve çok değerli bir ağabeyim Hakkı Mezararkalı'yı bu sabaha karşı kalp krizi sonucu kaybettik.Tarifsiz bir üzüntü içindeyim. Eğitim camiasının yakından tanıdığı, tüm Erzurumluların sevgi ve saygısını kazanan mümtaz bir şahsiyetti. Atatürk'ün Nutkun'da yer alan tarihî bir şahsiyet Mezararkalı Mevlüt Ağa'nın torunu Hakkı Ağabey'le 1967 yılında başlayan bir ağabey- kardeş ilişkimiz oldu. Öğrenciliğinden itibaren başlayan ve yöneticilik hayatında da sürdürdüğü kararlı ve mücadeleci bir kişilik, büyük bir vatanperver, donanımlı ve ideal bir milliyetçi idi Hakkı Abi...
Sayısız keyfi sürgünlere ve keyfi mağduriyetlere uğradı. Ama ilkeli inaç ve düşüncelerinden hiçbir şey kaybetmedi. Çok yakın bir tarihte Albay rütbesindeki damadı Amanos Dağları'ndaki terör mücadelesinde dizden aşağı iki bacağını birden kaybetti. Çok üzülse de vatan mücadelesi diyerek metin bir duruşla ve içten bir teslimiyetle çok fazla dert edinmemenin gayreti içinde oldu Hakkı Abi...12 Eylül öncesi çeşitli öğretmen okullarında ve Kars Eğitim Enstitüsünde müdürlük, Erzurum Kazim Karabekir Eğitim Fakültesi'nde öğretmenlik, Artvin, Kastamonu ve Sivas illerinde İl Millî Eğitim Müdürlüğü gòrevlerini yürüttü. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişi olarak emekli oldu ve Erzurum'a yerleşti. Kendisiyle ayrı bir yazı konusu olacak birlikteliklerim ve çok sayıda ilginç hatıralarım oldu. Kenan Evren'in, ben dahil Milli Eğitim Müdürlüğü kararnamelerimizi ülkü -bir üyeliğimizden sakıncalı denilerek imzalanmayarak üç kez iade ettiği beş sakıncalı kişiden biri de Hakkı Abi'ydi. Birlikte ziyaret ettiğimiz dönemin Genel Müdürüne; "Efendim benim dedemin adı Atatürk'ün Büyuk Nutku'nda şerefle tarihteki yerini alıyor; onun torunu ben sakıncalıyım öyle mi?" sözlerini yeniden hatırladım.
Covit-19 bulaşına yakalan şahsımı iki günde bir arayan ve geçmişte yaşadığım zor günlerimde ilgi ve desteğini esirgemiyerek yalnız bırakmayan ve bana hep "Fevzi" diyerek hitap eden Hakkı Abi, yaşadığım sürece seninle bırlikteli?imizi hiç bir zaman unutmayacağım. Tevazuu sahibi kişiliğinle, bilgi ve tecrübenle ve insanı özelliklerine arkanda bir büyük boşluk bırakarak aramızdan ayrıldın. Sohbetlerinde karşındakilere o sevecen "ciğerim" hitabın sevenlerince hep yâd edilecek ve hep kulaklarımızda çınlayacak.. Her faniye nasip olmayacak bir mücadele adamı olarak, başarılarla dolu öğretmenlik ve örnek yöneticilik hikâyeni arkanda bırakarak aramızdan ayrıldın. Seni hayırla ve rahmetle anacağız. Sen Erzurum'un bir ulu çınarı ve çok değerli bir büyüğümüzdün. Mevlâna'nın ifadesiyle; olduğu gibi görünen Hakkı Ağabey seni unutmayacağız.
Rûhun şâd olsun.