Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğinde 13 Aralık 2019 tarihinde kurularak teşkilatlanma çalışmalarına başlayan Gelecek Partisi, Erzurum özelinde ilk basın toplantısını gerçekleştirdi.
Erzurum Post-Ahmet Davutoğlu liderliğinde 13 Aralık 2019 tarihinde kurularak teşkilatlanma çalışmalarına başlayan Gelecek Partisi, Erzurum'da ki ilk basın toplantısını gerçekleştirdi.
Gelecek Partisi Erzurum İl Başkanı Av. Mustafa Zinnur Kara’nın daveti ile gerçekleştirilen basın ile buluşma toplantısına, Gelecek Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Feramuz Üstün ve Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkanı Doğan Demir, Kurucular Kurulu Üyesi Hakan Koba, bölgeye bağlı il başkanları ile birlikte il yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Gelecek Partisi Erzurum İl Başkanlığı görevine atanmasının ardından, Covid-19 Pandemi tedbirlerine rağmen yoğun bir çalışma ile teşkilatlanmada önemli yol aldıklarını dile getiren Başkan M. Zinnur Kara, Haziran ayı içerisinde ilçe kongrelerini, Temmuz ayı içerisinde de ise il olağan kongrelerini yaparak büyük kurultaya katılım için hazır hale gelmeyi hedeflediklerini söyledi.
İl bazında hemen her kesime açık, liyakatin esas alındığı bir il yönetimi kurmayı hanlatan Başkan Kara, bu anlamda hedeflerinde büyük ölçüde ulaştıklarını dile getirdi.
Topğlantıya katılan 24’üncü dönem Gümüşhane Milletvekili ve Gelecek Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Feramuz Üstün, ''Sadece Erzurum’da değil, ülke çapında yoğun bir şekilde devam ettiğimiz teşkilat çalışmalarımızı pandemi sebebi ile biraz yavaşlatmıştık. Normalleşme süreci ile birlikte hızımızı yeniden artırarak 81 ildeki teşkilatlanma çalışmalarımızı tamamlamayı ve büyük kongremizi tam teşekküllü bir şekilde 2020 yılı içerisinde gerçekleştirerek olası tüm seçim seneryolarına hazır bir hale gelmeyi hedefliyoruz.'' dedi.
Yeni siyasi hareketlerin olası bir erken seçime girememesi için, iktidar partisi ve ortağı tarafından engelleme çalışmalarının da olduğunu vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı Üstün, bununla birlikte milletin yoğun bir şekilde alternatif bir siyasi tercih arayışı içerisinde olduğunu, bu talebi ise Gelecek Partisi’nin ziyadesi ile karşıladığını ve bu anlamda Gelecek Partisine yoğun bir teveccühün olduğunu dile getirdi.
Ülke olarak, sosyoekonomik anlamda ciddi bir kriz içerisinde sürüklendiğini belirten Üstün, bu krizin temelinde siyasa anlamda atılan yanlış adımların olduğunu vurguladı.
Özellikle mevcut yönetim sistemini net bir şekilde eleştiren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Üstün, ''Bir cumhurbaşkanı, yakasında tüm ülkeyi birleştiren bayrak rozeti yerine kendisine oy vermeyen diğer %49’u ötekileştiren bir parti rozeti takmamalıdır. Bir cumhurbaşkanı için bayrak dışında takılan tüm siyasi rozetler, ülke içerisinde kutuplaşma ve ayrışmalara sebep olur.'' dedi.
Başkanlık sistemi öncesi ve sonrası ekonomik göstergelerden de bahseden Üstün, ülkenin özellikle ekonomik anlamda 2015 yılı ve öncesine nazaran çok daha kötü bir hale sürüklendiğini ve ülke olarak ağır bir kriz ile karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Herkes mahallesinden çıkıp gelsin. Türkiye’yi yeniden bütünleştirelim’ çağrısı üzerine Gelecek Partisi saflarına katıldığını belirterek söze başlayan Gelecek Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkanı Doğan Demir ise ''Farklı dünya görüşlerinin bir araya gelerek fikir fırtınaları gerçekleştirdiği ve varılan ortak ve kapsayıcı kararlar ile yol aldığı bir siyasi hareketi hep birlikte oluşturduk. Ülkemizin birlikteliğe en çok ihtiyaç duyduğu böyle bir zamanda tüm siyasi parti liderleri ötekileştirici bir dil kullanırken, bizler Gelecek Partisi olarak kapsayıcı ve kucaklayıcı taraf olmayı tercih ettik.
Bizler alevileri CHP’ye, kürtleri HDP’ye, milliyetçileri MHP’ye ve dindarları da AKP’ye mecbur etmemek için Genel Başkanımız Sayın Davutoğlu’nun çağrısı üzerine mahallelerimizden kalkıp gelerek, daha önce birlikte yol yürümediğimiz faklı inanç ve coğrafyalara sahip kişiler ile bir aile gibi olduk.
Türkiye’nin bir aile olmaya ve küresel çaptaki tüm zorluklarla birlikte mücadele etmeye ihtiyacı var. İnançlarımız, kültürlerimiz ve yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Ancak bizler bu faklılıklarımızı ötekileştirme aracı olarak görmek yerine toplumumuzun zenginliği olarak görüyor ve her platformda bu birlikteliği ön planda tutuyoruz. '' dedi.