Erzurumlu kadınların haftalarca binbir emekle uğraştıkları yün yıkama mesaileri başladı.Erzurumlu kadınların yün mesaisi başladı
Erzurum Post-Yöreye ait geleneksel kıyafetlerden olan ehramın yapımında kullanılan yünler günlerce yıkanıp saatlerce tokaçlarla dövülüyor. Yünden yapılan geleneksel ehramlar ise 250 yıl gibi uzun bir süre zarfında giyinilebiliyor.
Erzurumlu ve Bayburtlu kadınların dış örtünmede kullandıkları geleneksel kıyafetlerinden ehramın ham maddesi olan ve dikiminde kullanılan koyun yünlerinin yıkama dönemi başladı. Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünde görevli 15 usta öğretici kadın yeni eğitim yılında öğrencilere ehram dikimi eğitimi vermek için yünleri dikim için hazır hale getiriyorlar.
Erzurumlu kadınlar ehram yapımı için ilk olarak koyun kırkılma döneminde elde edilen yünleri akarsu kenarına getiriyor. Daha sonra güneş yardımıyla yünleri kurutuyor. Kurutulan yünler kadınlar tarafından tokaçlarla dövülerek yumuşatılıyor. Bir sonraki adımda ise akarsuda yıkanan yünler tekrardan kurutulmaya bırakılıyor. Son olarak uzun sopalarla çırpılan yünler tarandıktan sonra iplik haline getirilip ehram yapımında kullanılıyor.
El emeğiyle ilmek ilmek dokunarak yapılan ehramlar tezgahlarda son halini aldıktan sonra satışa çıkartılıyor. Öte yandan ehram ikişer metreden ve 2 kanattan oluşan bir dış örtüsü olarak biliniyor. İşin ehli bir dokumacı tezgahta yaklaşık 7 günde, 4 metrekare bir ehramı rahatça örebiliyor.
“Ehram üretildikten sonra 250 yılla kadar ömrü olabiliyor”
Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Fatma Taşbaşı, yünün akarsuda yıkanması gerektiğini ve doğal dokusunun bozulmaması için kimyasallardan uzak tutulması gerektiğini ifade ederek, “Yeni eğitim-öğretim dönemine hazırlık yapıyoruz. Usta öğreticilerimizin ve öğrencilerimizin yıl boyu üretecekleri ehram için ön çalışmalar bunlar. Yünü ustalarımız şimdi akarsuda yıkıyorlar. Birinci gayemiz ehramı üretirken geleneksel yöntemlerle üretebilmek.
Bizim için önemli olan ehramın hem dokusunu bozmamak hem de sürdürülebilir tekstilde ehramın yerini koruyabilmek. Çünkü doğal ortamı dışında yıkadığımız zaman kimyasallara maruz bırakmamız gerekecek, bizde bunu kesinlikle istemiyoruz. Geri dönüşümü olabilecek bir dokuma olsun istiyoruz. Akarsuyun kenarında yıkanması gerekiyor ki yünün iyi temizlenmesi ve ehramın dokusunu bozmasın. Ehram üretildikten sonra 250 yıllık ömürleri olacak” dedi.
“Tezgaha atılacak süre yaklaşık 3 haftayı buluyor”
Taşbaşı, yünün yıkanmadan tezgaha gitme süresinin en az 3 hafta olduğunu belirterek, “Ustalarımız akarsuyun yanında yünü tokaçlayarak yıkıyorlar. Yünün yıkandığı zaman köpürmesi ve içerisindeki kirin bir şekilde gitmesi gerekiyor. Yıkandıktan sonra yünü kurutacaklar, sonra tekrar yıkayacaklar ve sonra üçüncü kez yıkadıktan sonra tekrar kurutacaklar. Sonrasında çırpılacak, taranacak ve iplik haline getirilecek. Burada 1 hafta yıkama sürecek. Tezgaha atılacak süre yaklaşık 3 haftayı buluyor. En kaliteli yünü ehramda kullanıyoruz, bir altını kilimde geriye kalanları ise çorap ve yorgan da kullanıyoruz” şeklinde konuştu.