Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC) olimpiyat yapacak aday şehirleri belirlerken en önemli kriterlerden birisi “Olimpik Miras ”diye adlandırdığı olimpiyat sonrası, organizasyon için yapılan tesislerin nasıl ve ne şekilde kullanılacağı, sporcuların bu tesisleri nasıl kullanacağı ve altyapı faaliyetlerinin ne şekilde uygulanacağının önceden planlanarak IOC’ye sunulmasını ister ve ona göre değerlendirir. 2011 yılında yapılan UNIVERSIADE da aslında FISU tarafından üniversite öğrencilerinin olimpiyat ruhu ile yarıştığı geniş katılımlı mini bir olimpiyat olarak kabul edilmekteydi. IOC bu sistemi neden uygulamakta aday şehirler büyük yatırımlar yaptıktan sonra bu yapılan tesislerin ileride tesis çöplüğü haline gelmemesi, atıl olmaması, o ülke gençlerinin sürekli hizmetinde olmasını düşünerek aldığı bir tedbir olarak değerlendirilmektedir.
2007 yılında Torino’da UNIVERSIADE Erzurum’a verildiğinde öğle bir heyecan, spor adına hayal edemediğimiz büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmaya hak kazandık ki duyanlar kulaklarına inanamadı. ÜNİVERSIADE 2011 Erzurum da yapılacak, devasa tesisler yapılacak, işsizlik sona erecek, binlerce sporcu ve antrenör gelecek, her şey çok güzel olacak algısı her yere hakim olmuştu. 27 Ocak/06 Şubat 2011 tarihleri arasında yapılacak bu organizasyona Kış Olimpiyatları adı verilmişti bile. Türkiye’de eşi benzeri olmayan tesisler Devletimizin büyük feraseti ve yatırım bütçeleri ile 2011 yılına kadar yapılarak tamamlandı. Organizasyona yaklaşık 600 milyon harcandı. Bu, Türkiye’de bir Şehire tek seferde yapılmış en büyük yatırımdır.
Erzurum’a yapılan dört buz salonu, bir Curling salonu, çeşitli yüksekliklerde dört atlama kulesi ve oteli, Konaklı ve Palandöken’e yapılan birçok mekanik tesis ve pist, Kandilli kayaklı koşu ve biatlon tesisleri bizim için bulunmaz bir nimetti. Devletimizin yaptığı bu tesisler bir sorunu da gündeme taşıdı. Adını bile telaffuz edemediğimiz birçok kış sporu ile de Erzurum ve Ülkemiz yeni tanışıyordu. Buz Hokeyi, Curling, Short Track ve kayağın birçok farklı disiplinleri UNIVERSIADE ile birlikte ülkemize gelmiş olacaktı. Bu tesislerde spor yapacak sporcumuz bile yokken bu kadar tesis organizasyon sonrası ne olacak sorusu ile birlikte gündeme gelmişken federasyonlar hemen sporcu yetiştirmek için planlarını yapıp harekete geçtiler. Sporcular ve antrenörler kısa sürede eğitimlerini aldı Milli Takımlar oluşturuldu UNIVERSIADE acısıyla tatlısıyla 6 Şubat 2011 tarihinde sona erdi.
Asıl iş bundan sonra başladı bizler için. Yapılan tesislerin elektrik makine bakım vb. maliyetler artık kamunun sırtına bir gider olarak yansıyacaktı. Bu tesisler aslında bir fabrika üretilen mal ise sporcular ve gençlerimizdi. Bu tesislerden yeni tanıştıkları branşlarla Milli Takımlara seçilen gençler geçen süre zarfında Millik bursları aldılar üniversitelerin Spor Bilimleri Fakültelerine sınavsız girerek üniversite mezunu oldular, sınavsız beden eğitimi öğretmeni ve antrenör olarak devlette görev aldılar. Fabrika olarak gördüğümüz bu tesisler Erzurum gençlerinin geleceğine yön verdiler. Ancak son yıllarda Buz Hokeyi liginde şampiyonlukları bırakmayan Erzurum takımları yerini, İstanbul takımlarına bıraktı. Liglerde yalnızca Narmanspor Kadın takımı ve Büyükşehir Belediye erkek takımı dışında takım kalmadı. Kayakta yine Erzurum, İstanbul’un ardında yer almaya başlamışken Olimpik Mirasın bittiği, gerçeklerin yüzümüze vurulduğu günleri yaşamaktayız. Erzurum olarak artık kış sporlarına lig seviyesinde iddialı takımlar oluşturup alt yapıdan kış sporlarının gelişimi ve salonların, pistlerin dolu tutulması için topyekûn seferberlik ilan etmeliyiz.