Yaklaşık 2 bin 150 metre nin üzerinde rakıma sahip olan bu yaylalardan:
Kaçkar, Mescit Dağı 3240 m, Deve Dağı 3363 m, Bozan Dağı 2924 m, Sandık Dağı 3186 m, Yassı Dağ 2500 m, Kazancık Dağı 2750 m, Korga Dağı gibi dağlardan doğan; Coruh nehri, Kuzeye yönelir ve İspir ilçesinden geçerek Karadenize dökülür.
Dumlu Yaylalarında bulunan Aygır gölünden (2 bin 740 metre rakımlı) doğan Serçeme Cayı ile Dumlu Baba'dan (3 bin metre rakımlı ) doğan Karasu Aşkale de birleşir ve Fırat Nehri olarak Basra Körfezine dökülür.
Bingöl dağlarından doğan Aras Nehri ise Hazar Denizine dökülür.
Erzurum da yaylalar ile cayır ve meraların toprak yapısı ise; Yeraltı ve yerüstü su kaynakları zengin olduğundan, bitki kök toprağı tabakasının kalın olduğundan, organik madde yönünden çok zengindir. Strüktür, tekstür ve porozite yönünden çok uygun fiziki yapıda olduğundan, bitki çeşidinin çok zengin olup farklı zamanlarda çiçek açtığından uzun bir çiçeklenme dönemi yaşandığı için, yazın hava sıcaklığının düşük olup, akşamları serin olduğundan bitkilerin hemen hemen hiç kurumayıp yaz mevsimi boyunca yeşil kalmaktadır.
Erzurum cayır ve meraları ile yaylalarının toprak ve iklim yapısının çok uygun olması ve filorasının çeşitlilik yönünden zengin olması nedeni ile bu coğrafyada yetişen bitkiler üst derece protein, vitamin ve mineral değerlerine sahiptir.
BİTKİLERİN PROTEİN, VİTAMİN VE MİNERAL YÖNÜNDEN ÇEŞİTLİ VE ÜST SEVİYELERDE OLMASINDAN DOLAYI:
1 - İlkbaharın çok zayıf olan hayvanlar bu yaylalarda otlayınca; Küçükbaşlar ( koyun ve keçiler ) 40- 50 günde etlenerek kasapta kesilecek seviyeye gelir. Büyük başlar ise 80 -90 günde kasapta kesilecek duruma gelirler.
2 - Bu yaylalarda otlayan hayvanların sütlerinin içeriğinde bulunan yağ oranı çok yüksek olup, sütlerden elde edilen tere yağı ve peynirler ile tüm süt ürünleri insan sağlığı yönünden çok faydalıdır.