Erzurum Post- Abdullah İGAN'ın haberi- Atatürk Üniversitesi kampüsünde yıllarca lojman, amfi gibi ihtiyaç duyulan çeşitli birimlerde çalışan 36 işçi, Toplu İş Sözleşmesi'nden elde ettikleri hakları alamadıkları ve mağdur edildikleri gerekcesiyle bugün eylem yaptı. Seslerini Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a duyurmak için pankart açan işçiler, "Ne yapalım sesimizi duyurmak için külliyeye gidip, kendimizi mi yakalım" diye konuştu.
İYİ PARTİ İL BAŞKANI KIRKPINAR: SORUMLU AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ VE İL BAŞKANI
İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırpınar, eylem yapan işçilerin yanına gelerek dertlerini dinldi. Kırkpınar, "Amacımız siyaset yapmak değil. Sıkıntıda olan insanlarımıza yardımcı olamak. Sayın Cumhurbaşkanımız bu olaya vakıf olsa çok iyi biliyorum ki, 'elinizden ne geliyor ise yapın' diyecektir. Sizin derdinizi, sıkıntınızı anlatmaya engel olan Ak Parti Milletvekilleri ve İl başkanıdır"dedi.
"ERZURUM'U HEP GÜLLÜK GÜLİSTANLIK GÖSTERİYORLAR"
Eylem yapan işçiler ise AKP İl yöneticileri ve milletvekillerinin Erzurum'u güllük-gülistanlık gösterdiklerini ileri sürürek, "Sıkıntılarımızı iletmiyorlar. Biz bunu biliyoruz. 2019 yılından beri davamız devam ediyor. Yargıtay ve diğer mahkemelerden aldığımız kararları var. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti, biz böyle inanıyoruz. Ama karalarımızı tanımayanlar var burada" diye konuştular.
"BİZ BURADA SİYASET YAPMIYORUZ"
İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar, işçileri dinledikten sonra şöyle konuştu: "Lütfen bu insanların sesine kulak ver başkan. Bunlar bizim vatandaşımız. Bunların hiç birisine ben burada; 'hangi partilisin?' diye sormuyorum. Vatandaş olmak yeterli. Bu insanların sesine kulak vermelisin, bu sorunun çözümü nere ise oraya aktarmak sayın il başkanı ve Erzurum AK Parti milletvekillerinin asli görevidir."
İYİ Parti Erzurum İl Başkanı, yoğun güvenlik önlemleri altında Atatürk Üniversitesi'nin giriş kapısı önündeki gerçekleştirdikleri eylemde işçilerden her hangi bir taşkınlığa girmeden, medeni bir şekilde kanunlar çerçevesinde haklarını aramalarına devam etmelerini istedi.
"YILLARDIR MÜCADELE EDİYORUZ KİMSE SESİMİZİ DUYMUYOR"
Atatürk Üniversitesi'nde uğradıkları haksızlığın mücadelesini verdiklerini anlatan işçiler, "2017 yılında rektörlük çalışanları, üniversite ile Tez Koop İş arasında Toplu İş Sözleşmesi(TİS)imzalandığını, sendikaya üye olmamız halinde TİS'de yer alan haklardan faydalanabileceğimizi bildirerek bizleri de sendikaya üye olmaya yönlendirdiler. Biz de; Tez Koop İş'e üye olduk. Sendikaya üye olduktan sonra üniversite yetkilileri yoğunlukla lojmanlarda çalıştığımız için üniversitenin değil lojmanların işçisi olduğumuzu belirterek bizim toplu iş sözleşmesinden faydalanamayacağımızı ancak bu konuda dava açar ve kazanırsak TİS'den faydalanabileceğimizi söylediler. Bizi üniversiteye karşı dava açmaya yönlendirdiler. Açtığımız davalar lehimizde sonuçlandı ve TİS’den yararlanmamız gerektiği tescillendi. Üniversite, icrayla haklarımızı ödedikten sonra bizleri işten çıkarıp lojman yönetimi bünyesinde yeniden işe aldı. Ancak artık, dört yıldır sürdürdüğümüz mücadele sonucu, uğradığımız mobing ve aldığımız cezalara dayanamıyoruz" dediler.
Atatürk Üniversitesi lojman işçilerine en son olarak, eylem yapmak ve basına açıklamalarda bulunmak gerekçesi ile maaş kesma cezası uygulanmıştı.
