Erzurum'da top patladı!

Edirne'de "Harp Müzesi" kurulmuş...

O müzeye, Türkiye'nin dört bir yanından tarihi savaş malzemesi toplanıyor.

Bir diğer serhat boyu olan Erzurum'dan da, 93 Harbi'nden ve 1.Dünya Harbi'nden kalma Rus ve Alman yapımı, Osmanlı tuğralı toplardan bir kaçının " Edirne’de Erzurum adıyla sergilenmek üzere ..."  bu müzede yer alması istenmiş...

O müze, niye Erzurum'da kurulmuyor, diye soran yok?

Müzecilik kültürünü bilen yok... !

 

***

 

Yukarıdaki cümleleri sosyal medyadaki kişisel sayfamda paylaştım.

Altına yorumlar gelmiş.

Erzurum'u genlerine kadar yaşamış, eski bir sendikacı olan Nuri Bayrakçı Ağabey yazmış:

''Müzecilik bir kültürdür, geçmişin hafızasını güne taşımaktır. Acılarını, sevinçlerini, ümitlerini, gururlanacak eserleri ve kişileri geleceğe taşımaktır.

Daha önceleri bir iki yerde seslendirdiğim, bir iki yerde yazdığım eksikliktir Erzurum’da müzecilik.

Örneğin eski spor salonunu yıkacağımız yerde, bu şehirde yetişmiş uluslararası organizasyonlarda Türk Bayrağını göndere çektirmiş derecelere girmiş sporcuların yer bulduğu  'sporcuları müzesi' kurabilirdik.

Yine bir gecede yıktığımız, Türk tarihinin, demokrasimizim, sivil toplumun örneklerini sergileyen halk eğitimi salonunda bir 'halk kültürü müzesi' kurulabilirdi… '' diye.

 

***

 

Evet, bakın bu olay bir eylem, hareketlilik sağladı. O zaman. Geç kalınmış olsa da bu 'top olayı’ndan sonra Erzurum’da yeni bir başlangıç yapabilir, gerekli adımları atabilir miyiz?

 

***

 

Eğitimci Murat Ertaş ise kendi sosyal medya sayfasında olaya farklı bir bakış açısı sunmuş;

 

''Şehirlerdeki müzelerin birbirinin envanterinden eser aldığı bilinen ve süregelen bir vaka... İstediğiniz zaman, şartlar değiştiğinde sizin envanterinizdeki bir eseri geri alabiliyorsunuz. Mesela Erzurum'dan 2011'de giden antika 75 tablo yıllar sonra Erzurum'a geri geldi.

Hatta diğer şehirlerden 150 kadar önemli tablo da Erzurum'a getirildi ve sergileniyor. Erzurum'daki müzelerde de diğer şehirlerden getirilen birçok malzeme var. Yetkililere sorabilirsiniz.

Edirne de bizim, Çanakkale de, İstanbul da... Ben işin şu tarafındayım:

Erzurum'da Harp Müzesi açılsın. Aynı tip 8-10 topun birkaçı orda sergilensin, bir ikisi de başka müzelere gönderilebilir. Aynı şekilde Erzurum'daki Harp Müzesi'ne de başka yerlerden eserler, tarihi harp makineleri getirilebilir.

Demem o ki, Erzurum'a bir an evvel Türkiye'nin en büyük HARP MÜZELERİNDEN biri yapılmalıdır.

Ve kendimizi ifade ederken diğer şehirleri ötekileştirici, istemezükçü taşra diline düşmemeliyiz...''

 

***

 

Ne diyeyim şimdi;

Bu tarihi kentte yağmalanmadık alan kalmamış, geleceğimiz meçhul...

Daha dün milyonlarca lira harcanarak yapılan fabrikalar birer birer çöküyor, kimin eli kimin cebinde belli değil.

Hele bizim derdimize bak!!!

Ya da yine bir meslek büyüğüm Mehmet Necati Güngör'ün hatırlattığı o Erzurum atasözü gibi;

Kapı gitmiş, siz tokmağını arıyorsunuz!

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.