Anayasamız'ın 48. ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 8.maddelerinde, devlet eğitimde firsat ve imkân eşitliği sağlamakla yükümlüdür denilmekte. Özel okulların oranı yüzde 22'leri bulmuş.
Bilerek Anadolu liselerinin sayıları azaltılarak, genel liseler ve öğretmen liseleri kapatılarak ve ihtiyaç fazlası İmam Hatip Liseleri alabildiğine çoğaltılarak ( İhtiyaç kadar imam hatip olmasına karşı bir eğitimci ve yönetici değilim. Erzurum'da ihtiyaç duyulan iki Anadolu İmam Hatip Lisesini ben açmıştım) ve böylece öğrenci tercihleri kısıtlanarak, imkânı ve parası olanların gidebildiği özel okulların önü açılarak eğitimde fırsat ve imkan eşitliğinden söz edilemez.
Devlet okulları her yönüyle irtifa kaybediyor. Devlet okullarını bırakın özel okullarla mukayesesini, kendi aralarında dahi öğretmen eksikliği ve araç gereç noksanlığı, eğitim teknolojileri ve materyalleri kullanılması açısından bile çok ciddi farklılıklar bulunmakta.
Her bir öğrenciye eşit şartları sağlamadıkça ve tercih etme imkânı verilmedikce fırsat ve imkân eşitliği olduğunu söylemek mümkün değil. Az sayıdaki sınavlı okulları kazanamayan öğrenci isteği olmadığı halde daha çok İmam Hatip Liselerine yönlendirilmekte. İmam Hatip Lisesi veya varsa meslek lisesini tercih etmekten bir başka seçeneği kalmayan bir öğrencinin açık öğretim lisesine yönelmekten başka bir şansı yok.
Geçmiş uygulamalarda olduğu gibi okul çeşitliliği ve zenginliği arttırılarak öğrencilere diledıği okulu tercih etmek imkânı sağlanmalı ve istemedikleri tercihe zorlanmamalı. Okullar arası farklılıklar sür'atle giderilmeli. Òğrenciler eşit şartlarda üniversite sınavlarına girebilmeli.