İnsanı tüm diğer varlıklardan ayıran özellikler zekâ, düşünebilmesi ve konuşabilmesidir. İnsanların farklı düşüncelere sahip olması onların kültürü, doğdukları coğrafya, dili, dini, ırkı, ailesi, yaşam şartları, hayalleri ve ailesi ile ilgilidir.
Her birey aynı düşüncede olsaydı insanlar toplu şekilde aynı hatayı sürdürüyor olurdu tıpkı insanların putlara taptığı o kara devir gibi. Asla farklı görüşe tahammülleri yoktu, insanlar kendi yaptıklarına tapıyor, cansız ucubelere dua ediyor, toplu şekilde aynı hatayı sürdürüyordular.
Farklı düşüncelere fırsat vermek hakikat güneşinin doğması olabilir. Farklı düşüncelere neden izin vermezler? Kendi çıkarlarına, menfaatlerine dokunacak olan her şeyi hain ilan ederek vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapıp ki asla bilmedikleri bu terimler ile insanların aydınlanma ve düşüncelerine pranga vurur birileri.
İnsanları eski dönemlerde cahil ve karanlıkta bırakırmışlar sadece müsaade ettikleri kadar bilgi verirlermiş, çünkü okuyup, araştıranlar ilerde onların hatalarını görüp dile getirmesinler diye. Okumayan, sorgulamayan cahil topluluk tam istedikleri insan kategorisidir. Dediğim gibi eskidendi eskide kaldı, okumayan kişi bu devirde daha tehlikelidir fakat insanlara fırsat vermek farklı düşünceleri bilmek, işitmek onları daha rahat kontrol etmeyi sağlar.
Neticede bilmediğine hükmetmek mümkün değildir. Şehrimizde güzel şeyler yapılmaya çalışılıyor kitap fuarı gibi. Okuduğum habere göre çalışkanlığından dolayı kendisine ‘’Atom karınca’’ dediğim Mehmet Sekmen beyefendi ile ilgili. Çok çalışılıyor ama önemli olan verimli çalışmaktır. Kimse karşısındaki insan gibi düşünmek durumunda değil ama saygı duymalıyız. Çevreye at gözlüğü ile bakmamalıyız, objektif bakar isek, hatalarımızı görüp geliştirme ve daha çok sevgi kazanma şansımız olur.
Şehrimizde kitap fuarına bazı yazarlara ve yayın evlerine, yayın yasağı olmamasına rağmen şehir sansürü gelmiş. Kraldan çok kral olmayı severler, burada çoğu sayın bazı sansür yetkileri olmayanlar, üstelik tehdit dahi edilmişler. İnsanların ne okuyacaklarına, kimlerin karar verdiğine bakılmalı, kime göre neye göre. Bizlerin hangi geç gelen, tıkış tıkış bindiği eski otobüse, kime oy vereceğimize daha da ileri gidip ne okumayacağımıza karar veren kişilerin amacı nedir?
Gelişmeyen körelen Erzurum mu?
Yoksa gelişen, değişen, modernleşen, üreten, haklarını savunan kendini ifade eden Erzurum mu?
Bırakın okumak isteyenler toplumda var olsunlar, herkes popüler kültürün etkisinde sosyal medyada bedeni ile soyunarak var olmak yerine, okuyup, okutup, çalışıp var olsunlar. Ne okuduğunu ne düşündüğünü bilmediğiniz kişileri asla kontrol altında tutamazsınız, insanların ne yaptığını bilmek bireylerin ne düşündüğünü, nasıl kontrol altında tutacağınız hakkında bilgi verir aksine. Benim Hristiyan ve daha birçok farklı dine, dile, görüşe mensup arkadaşım var, onları bu sebeplerden dolayı suçlama, tehdit etme, hor görme renginden dolayı aşağılama hakkını bana kimse vermiyor.
Farklılıklarımız bizi biz yapar tüm bunlar bizim değerlerimiz zenginliklerimizdir. Biz farklı renklere, düşüncelere saygı duymalıyız, saygı duymamız onlar gibi olacağımız anlamı taşımaz. Allah insana akıl, düşünme ve karar vermek gibi büyük lütufları verdi. Kişi doğruyu ve yanlışı görür ancak tercih ettiği yoldan yürür kitaplarda, dinlediğimiz farklı düşünceler de aynı şekilde, doğru çoktur fakat gerçek tekdir. Buna yasaklanan kitaplar ve yayın evleri dahildir.
Bizler insanları kısıtlar yasaklar koyar isek o toplumda bilinçsizlik ve karmaşa olur kontrol zorlaşır. İnsanları bilinmeze, karanlığa teslim etmeyelim okuyalım, okutalım o zaman bugünümüzde güzel olur yarınımızda. İnsanların düşüncelerine pranga vurmayalım okuma haklarına, fikirlerine kendimizce doğru olmayan olgulara sansür yapmayalım. Toplumumuzun zekasından bu kadar şüphe etmeyelim bizim milletimiz yeterince zekidir merak buyurmayınız, insanlar okuduklarını ve duydukları düşüncelerin iyi mi kötü mü ayrımını yapacak düzeydeler şüphesi olmasın kimselerin.
Başarılarının devamını dılerim