Dalida...

Kavalalı Mısır'da validir de öyle böyle vali değil...19. asırda Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarını neredeyse Sevr'dekine denk hale getirmesini, Rusları dengelemek isteyen, İngiliz-Fransız ittifakı engellemiştir...

 

Aynı asırda Osmanlı, tabii mecburiyetten, Kavalalı soyundan Mısır valilerine ''Hidiv'' ünvanı verir ki bu ünvan onları Sadrazam ve Şeyhülislam'ın yanıbaşına çıkarmaktadır...

 

20. asırda birinci harp devam ederken, kağıt üzerinde hâlâ Osmanlı mülkü Mısır'ı İngilizler ilhak eder... hidiv azledilecek ve yerine amcası gelecektir... artık Kavalalılar ''Sultan'' dır...

 

1922'de Mısır bağımsız (!) krallıktır ve tabii Kavalalılar da kral... 1936 ya kadar kral Fuad...1936 dan itibaren de oğlu Faruk...

 

1952'de ''Hür Subaylar'' Kral Faruk'u devirip henüz altı aylık oğlunu kral ilan ederler: II. Fuad... bir yıl sonra Cumhuriyet'in ilanıyla, birbuçuk asırlık bir sürede, Mısır'ı vali, hidiv, sultan ve kral olarak idare etmiş Kavalalı hükümranlığı resmen de sona erecektir...1954'de bir darbeyle Cemal Abdülnasır gelecek ve...

 

Aynı yıl, doğumundaki ismiyle Iolanda Christina Gigliotti ve meşhur ismiyle Dalida kraliçe seçilecektir... karıştırmayınız lütfen, güzellik kraliçesi...

 

İtalyan anne babanın kızı olarak Kahire'de doğuyor ve her zaman doğduğu yere biraz benziyor... annesi terzi ve babası Kahire Operası'nda viyolonsel çalıyor... çocukluğunda viyolonsel çalmayı öğrenmiş, şarkıcılık dersleri almış ve onsekiz yaşında da mankenlik yapmaya başlamıştır...

 

Kraliçe seçildiğinde zaten manken ve ''Farklı bir güzellik'' arayan Fransız yönetmen Marc de Gastyne'in kariyerini Paris'te sürdürme teklifini elbette kabul edecek... Kahire'de doğmuş bu İtalyan artık Fransızdır ve bütün dünya öyle tanıyacaktır... belki bazılarımız hariç...

 

Ben Onu Alain Delon'la düetinde tanıdım... ''Paroles paroles''...İtalyanlığını yahut Mısırlı olduğunu bilmiyordum ve Fransızlığı da aklıma bile gelmedi...çok güzeldi,hepsi o kadar...hani Ajda Pekkan ''Palavra palavra'' diyordu ya,işte o...unutmadan,Türkçe sözleri berbattır...

 

Marc de Gastyne ile evliyken Lucien Morisse'e aşık olur,eşinden ayrılır... Lucien Morisse ile evliyken de Jean Sobieski'ye aşık olur ve yine eşinden ayrılır...

 

Luigi Tenco'ya aşık olur...birlikte San Remo festivaline katılırlar...fiyasko...sahneyi terk eden Tenco intihar eder... Dalida intiharı dener, başaramaz...

 

1967'de Roma'da,yarı yaşındaki bir öğrencide mutluluğu bulur yahut öyle zanneder...  evlenmeyi göze alamaz,kürtaj yaptırır ve sevgilisini terk eder... Lucienne Morisse'in intiharı da bu döneme denk gelir...

 

1972'de Saint Germain kontu Richard Chanfray ile hayata dönmüştür ki 1975'de yakın arkadaşı Mike Brant intihar eder...

 

Öte yandan,bu süreç içerisinde on dilde söylediği şarkıların plakları yüzmilyon satmış, ellibeş altın plak ödülü kazanmış ve elmas plak ilk defa olmak üzere Ona verilmiştir... Mısır'ı asla unutmamış,halk şarkılarından birini bütün Dünyaya dinletmiştir: ''Salma ya Salama''

 

Dalida'nın hayatında terk edilenlerin sonuncusu fakat intihar edenlerin sonuncusu olmamak üzere, 1981'de Richard Chanfray de intihar eder...

 

Son intihar altı yıl sonra 03.05.1987'dedir...1986'da Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin'in teklifini kabul ederek ''Altıncı Gün'' isimli filmde oynar...film son derece başarılıdır fakat artık Dalida için başarı da başarısızlık da...

 

''Hayat benim için çekilmez oldu.Özür dilerim.'' yazılı bir not bırakarak...

...

Dalida o gün, geriye duyguların ve tınıların en güzellerini bırakarak Montmartre^da kitsch bir kabirde dinlenmeye gitti...

 

''Aşkımı Portofino'da buldum
Çünkü hâlâ hayallere inanıyorum''
diyen kadın müsterih uyu...''Hayallere inanıyoruz''

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.