CHP Milletvekili Aday Adayı Eren’den, Kılıçdaroğlu’na destek

Erzurum Post-İstanbul Platformu’nun geleneksel iftar programına katılan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun programdan sonra ‘seccade üzerine ayakkabı ile bastığı’ iddiasıyla Cumhur ittifakı tarafından haksız eleştiriler ve provokatif saldırılar karşısında başarısız olacaklarını altını çizen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erzurum Milletvekili aday adayı Bahadır Eren, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun  toplumsal bir uzlaşı sağlama, seçimlere güç birliği içinde girme konusundaki çabasının ülkesini seven herkes için takdire şayan olduğunu belirterek, din üzerinden yapılan provokatif saldırılar karşısında Cumhur ittifakının 14 Mayıs’ta hüsrana uğrayacağını belirtti.

"MİLLETİN HAKKINI MİLLETE TESLİM ETMEKTEN BAŞKA DÜŞÜNCEMİZ YOK"

CHP Erzurum Milletvekili aday adayı Bahadır Eren, konu ile ilgili şunları söyledi:

“Cumhuriyeti kuran partinin lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun şahsi gayretiyle toplumsal bir uzlaşı sağlamak amaçlı, diğer beş partiyi bir araya getirerek bu seçimlere güç birliği içinde girme çabası, ülkesini seven herkes için takdire şayan önemli bir adım oldu.

Millet İttifakı'nın değerli liderleri ile birlikte iyilik ve erdem dolu bir yolculuğa çıkmanın yoğun huzurunu yaşıyoruz. Bu yolun sonunda milletin hakkını, millete teslim etmekten öte başka bir hedef yoktur. Bu yolun sonunda bütün farklılıklarımız ile birlikte, hep beraber kardeşçe yaşamaktan başka bir gaye yoktur.

Bizler milletin sandıktan çıkan iradesini, bir zafer ya da yenilgi gibi görmeyen, böyle görülmesine izin vermeyen bir siyasi anlayışa sahibiz. Bu sebeple 15 Mayıs sabahına bu ülkede kimse kaybetmek duygusu ile uyanmayacak. Kimse seçim kazandığı için zafer yaşadığı hissine kapılmayacak. Hepimiz, milletin iradesinin tertemiz tecelli etmesinin huzuru ile yeni hayatlarımıza adım atacağız.

"CHP’Lİ OLMAK OMUZLARA YÜK ALMAK DEMEKTİR"

CHP’li olmanın ağırlığı vardır. CHP’li olmak omuzlara yük almak demektir. CHP’li olmak kul hakkı yememek dememektir. CHP’li olmak demek yurttaşlar arasında hiçbir ayrım yapmamak demektir. Ayrım yaparsanız, insanları ötekileştirirseniz başa döner durursunuz. Herkesi kucaklamamız lazım.  Sizinle aynı şeyleri düşünmeyenleri de saygıyla dinlemeniz gerekir. Kıymetli dostlar, kıymetli seçmenlerim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 9 Eylül 1923 tarihinde kurulan ve tek parti olarak ülkeyi yöneten Cumhuriyet Halk Partisi, Türk politik hayatının ana omurgasını oluşturmuştur. CHP, dinimiz İslam Dininin karşısında yer alamaz; Aksine, CHP; sosyal adaletçi ve İslam Dinine hizmet eden bir partidir. Bu toprak Allah’ındır. Bu toprağı tüm canlılara yüce Allah bahşetmiştir. Bu toprağın üzerinde kulların yaptığı adaletsizliğe, kanun diye boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, sol bir parti olarak kurulmadı. Ancak partimizin kurucusu, ilk genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk, CHP’nin temellerine tereddütsüz demokrasiyi yerleştirdi; yaşamı boyunca da demokrasiyi Türkiye Cumhuriyeti’nin ulaşacağı nihai hedef olarak savundu. “Hâkimiyet kayıtsız şart milletindir” ilkesine duyduğu inançtan ömrü boyunca vazgeçmedi.

"KUTSAL DİNİMİZİ ARKA BAHÇESİ OLARAK KULLANAN ZİHNİYET"

Mübarek Ramazan ayını yaşadığımız bu günlerde her türlü argümanı siyasete alet eden, provokatörlükte sınır tanımayan, kul hakkı yerken göbeğini kaşıyan bir zihniyetin sehven yapılan bir hatanın bu derecede siyasete alet edilmesi zaruri bir açıklama yapma gereği bırakmıştır.

Binlerce insanın kanına giren, kul hakkı yemenin sınırlarını zorlayan, vatan topraklarını parsel parsel satan saray iktidarı, para karşılığı vatandaşlık tarifesi uygulayan gözünü nasıl zengin olurum hırsına bürümüş, devletten nasıl nemalanırım,  kalkıp da kazara yaşanmış bir olaya sığınması basitliğin daniskasıdır. Halkımız gerçekleri görmektedir. Bunlar basit siyaset propagandalarından başka bir şey değildir. Kutsal dinimiz İslam’ı ve Kuranı-Kerim’i,  seçim meydanlarında elinde sallayarak siyasete alet eden, kutsal dinimizi arka bahçesi olarak kullanan AKP’nin son çırpınışlarını izliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlığını ve ulusal egemenliğin güvencesi ve geliştiricisi olmuştur. Dinimize, dini değerlerimize, milli değerlerimize, vatan sevdamıza Kuvayı milli duruşumuza, ülkemizi bölmeye, parçalamaya gayret eden terör örgütlerine ve bunların zihniyetine göğüs geren Atatürkçü görüşümüze rağmen siyaset uğuna her argümanı bir silah olarak kullanan basit tamahkar, Allah korkusu olmayan AKP zihniyetine asla boyun eğmeyeceğiz, eğdirmeyeceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak kul hakkına girmeye imtina eden, korkan, çekinen, Allah’tan korkan bir düşünceye sahibiz. Kul hakkı yemek en büyük günahtır. Bugün geldiğimiz noktada dini siyasete alet etmek hem günah hem de siyasi etikle bağdaşmaz. Allah ve kul arasına kimse girmemelidir.”

Millet İttifakı bu ülkede yeni bir siyaset anlayışını hakim kılmak için yoğun bir uğraş veriyor’ diyen Bahadır Eren, konuşmasına şöyle devam etti:

‘Cami avlusunda miting yapan AKP zihniyetinden hayır gelmediğini gördük’

“Allah, iyi insanların gönlüne göre verir. Bizim memleketimizin 86 milyon insanının da gönlüne göre vereceğine yüzde 100 inanıyorum.

Millet İttifakı'nın temellerinin atıldığı ilk günden bugüne; birleşerek, büyüyerek bugüne geldik. Birleşmeye devam edeceğiz. Biz, Allah'ın izniyle, geçmişte bu hükümete oy vermiş insanların da oylarını alacağız. Ramazan ayının bütün bereketi, güzelliği, hanelerinize dolsun. Allah. Memleketimize bolluk, bereket versin. Her şey her şey çok güzel olsun”

Kirletemeyeceksiniz, korkutamayacaksınız ve 14 Mayıs günü Türkiye'de büyük bir siyasi değişim yaşanacak. Bu siyasi değişim de sadece bir iktidar değişimi olmayacak, bir sistem değişimi olacak, hukuk düzenin yok edildiği, faili meçhullerin neredeyse günlük olarak görüldüğü bir hukuksuzluk düzeninden gerçek ve adalet hukuk düzenine geçilecek.

"CUMHURİYETİMİZİ DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRACAĞIZ"

‘Hiç şüphesiz önümüzdeki dönem, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağımız bir dönem olacaktır. Biz bu yeni dönemde “demokrasi, ekonomi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika” alanlarındaki sorunların “Millet İttifakı”nın iktidarında çözülebileceğinin altını çiziyoruz. “Millet İttifakı”, tek bir yurttaşımızı dahi dışarıda bırakmayan siyaset anlayışıyla çok yakın bir zaman içerisinde iktidar olacaktır. Demokratların birlikteliğinin iktidarında, tüm darbe kalıntılarının temizlendiği demokratik bir anayasayı yaşama geçireceğiz; Cumhuriyetimiz demokrasiyle taçlandırılmış olacak.

Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracaksak bize katılın. Artık beraber bu yolu yürümek zorundayız. Türkiye'yi yeniden aydınlığa çıkarmak zorundayız. Beraber, İzmir Marşı’nı beraber söyleyerek birlikte gönül gönüle hareket etmek zorundayız. “