Siyasetin ikilisinden söz ediyorum.
Bununla millet ittifakını kastettiğim anlaşılmıştır sanırım.
Millet ittifakının iki lideri de erken seçim diyor ve bu seçime ortak adayla girileceğini, kendilerinin sorun teşkil etmeyeceğini söylüyorlar.
O makama ikisi de yakışır ama en akılcı yol, ortak bir adayla bu seçime girilmesi.
O aday kim olur, şimdiden bilimeyiz.
Görünen o ki, millet ittifakı iktidarı ortak adayla vuracak.
Anketler, ister erken, ister zamanında olsun; önümüzdeki seçimi bu ikilinin oluşturduğu ittifakın ve Kürt seçmenlerin belirleyeceğini gösteriyor.
İktidar her ne kadar Kürt seçmenleri küstürdüğünün farkına varıp, onları yeniden kazanmaya çalışsa da, başarılı olamayacağı açıkça görülüyor.
Millet ittifakı seçimi kazanıp, güçlü parlamenter sistemi getirdiğinde bi ikiliden birinin Başbakan, diğerinin başbakan yardımcısı olacağı açık.
Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu ülkeyi köylere varıncaya kadar dolaşarak iktidara geldiklerinde neyi nasıl yapacaklarını anlatıyorlar halkımıza.
Bu, elbette iyi bir şey.
Bundan daha iyisi, hem millet ittifakının bu iki partisinin, hem de sonradan ittifaka dahil olacakları beklenen Deva ve Gelecek partilerinin ortak bir deklarasyon yayımlayarak kendilerini ifade etmeleri olacaktır.
Böylece, halkımız kime oy vereceğini net olarak görecek, oyunu da o istikamette kullanacaktır diye düşünüyoruz.
Geçen gün Ayşegül hanımefendinin programında Kılıçdaroğlu’nu dinledim.
“Yapacağım, edeceğim” türünden yaklaşımlarını beğenmemekle beraber, söyledikleri yabana atılamayacak türden projeksiyonlar.
“Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek”
“Muhtarlık müessesesi bütçesi, maaşı ve çalışanı ile birlikte kurumlaştırılacak”
“Öğrencilerin yurt sorunu bir yıl içinde çözülecek.”
“Siyasi ahlâk yasası getirilecek.”
Vaatleri göz dolduruyor.
“Dostlarımızla birlikte iktidar olacağız” diyen Kılıçdaroğlu’nun “yapacağım, edeceğim” yerine, “yapacağız, edeceğiz” türünden ifadeler kullanması daha iyi olur kanaatindeyiz.
Bunu özenle vurguluyoruz.
Millet ittifakına güvenimiz tam.
Bu yolda yürümeye devam ederlerse, fukarayı da gözeten sosyal devleti inşa etmekteki kararlılıklarında samimi olurlarsa kazanacaklarından eminiz.
Türkiye, sosyal devlete evrilecek gibi görünüyor.
Gelirin yeniden dağılımı, adalet ilkeleri içinde yönetim ve ekonomi, Türkiye’nin acil ihtiyacıdır.