Başkan Korkut: Ben bu işi keyifle yapıyorum

Konu Yakutiye olunca nedense titriyorum... Erzurum'da doğup büyüyen, her sokağını adım adım bilen biri olarak, gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda adliye olan o kapıdan içeri her girdiğimde nedense heyecanlanıyorum... Sebebini sormayın,  bilmiyorum!

Yakutiye Belediyesi Basın Ofisi'nden talep ettiğim bir randevuya yetişmek için soğuk bir zemheri günü bu duygularla daldım o tarihi binadan içeri... O tarihi taş binanın, bakır kapısının hemen ardında dijital bir turnike var. Büyükşehir Belediyesi'nden mi, esinlenmişler ne! Ancak, Yakutiye Belediyesi'ne o elektronik kapılar hiç yakışmamış.

Neyse bu başka bi mevzu... Çok şükür, cebimizde Türkiye Cumhuriyeti'nin kimlik kartı var ve halen daha her kapıyı açıyor. Teslim ediyoruz, turnike görevlilerine ve yapıştırarak yakamıza ziyaretçi kartımızı adımlarımızı hızlandırarak yukarı kata çıkıyoruz.

Öncelikle telaş ve karmaşa yok bu binada. O kadar insan,  o kadar odaya adeta parmaklarının ucuna basarak girip çıkıyor. Tam bir sessizlik ve düzen kurumu Yakutiye Belediye Başkanlığı...  Sağ olsun bu sessizliği,  yaklaşık 30 yıllık meslektaşım, Basın Müşaviri  Kenan Biliz ve o minicik odasındaki devasa yürekli taşeron işçisi mesai arkadaşları Ömer ile Zühal bozuyor. Binanın, benim sayemde en şamatalı olan odasında çaylarımızı yudumladıktan sonra bu şehirde en rahat ulaşabileceğiniz ve en rahat konuşabileceğiniz başkanın yanındayız. Yüksek Mimar Ali Korkut...

 
 
Korkut, Erzurum tarihinde mimar olarak iki dönemdir belediye başkanı olan ilk adam. Makam adasında Mustafa Kemal'in devasa bir portresi var. Dört nala koşan, yeleleri altından bir atın üstünde çakmak çakmak gözleriyle kalpaklı paşa ... 

O portrenin önünde dilim döndüğünce ben soruyorum, sayın başkan cevap veriyor.  İşte Ali Korkut'un hayal ettiği ve o hayalini gerçekleştirmek için çabaladığı Yakutiye... 

 

Erzurum'da, Yakutiye'yi merkez alırsak,  bu tarihi şehirde ne yapmak istiyorsunuz?

 

Devasa bir kültür ve medeniyet şehri... Bu olacak. Belki,  büyük ve geniş manada bir Kültür Merkezi değil. Butik bir kültür merkezi... Yakutiye ilçesine hitap edecek tarzda bir kültür merkezi, onun yanında 120 yataklı 5 yıldızlı oteller kıvamında butik oteller yapacağız.  Bu en fazla üst kattan iki katı mesafede olacak yani zeminden 2 kat. Bu alanda bir ziyaretçi karşılama merkezi olacak. Bu ziyaretçi karşılama merkezinde Erzurum ve bölgesindeki tarihi yarımadalar tanıtılacak, bir rehber eşliğinde simülasyonla gösteriler yapılacak. Bu şehre gelenler, Yakutiye'yi gezenler  bir müze içerisinde dolaşacak...

Siz, yüksek mimarsınız ve iki dönemdir bu tarihi kentin  Belediye Başkanlığını yapıyorsunuz.  Planınız var mı?

Benim mesleğim zaten bu. O'nun içinde Yakutiye'de her şey bir plan dâhilinde. Bakın, 'Üç Kümbetler Cazibe Merkezi Projesi' bu yıl hızlı bir şekilde tamamlanacak. Bu proje kapsamında şu andaki eski SSK Hastanesi yanındaki müze binasını iptal ediyoruz. Bizim, planlarımızdaki alanda yeni bir müze binası yapılıyor. Bunun için, 8 bin metre karelik bir alanın tahsisini yaptık. Örneğin, Vali Hafız Paşa İlköğretim Okulu mevcut yerinden kaldırılacak. Ancak yine o bölgede bir ilkokul yapılacak. O da en fazla iki katlı olmak kaydıyla ve mimarisi de yapacağımız binalara uygun bir tarzda olacak. Yine bu proje içerisinde 5 bin metre kare civarında bir alana yeni alanlar inşa edeceğiz.  Bu alanlarda Erzurum'un yöresel yemeklerinin yenildiği dinlenme ve eğlence alanlarının oluşabileceği ve yöresel ürünlerin sergilenebileceği, el işi vesaire istihdama ve üretime yönelik eğitim merkezlerimiz olacak. Buralar da Erzurum'a dair bir çok ürünün hem üretilip hem satılmasına uygun olan mekânlar inşa edeceğiz.

 

 

Bu proje için gerekli kaynağınız var mı? Bu tarihi Erzurum'u  içine alacak 'Üç Kümbetler Cazibe Projesi'  kaç dönümlük bir alana kurulacak?

 

Üç Kümbetler Cazibesi Merkezi, yaklaşık 103 dönümlük bir alan. Yani 103 bin metre kare. Bir de oraya 25 metre genişliğinde 600 metre boyunda bir yol açtık.

 

O yol nereden açıldı, biraz detay verir misiniz?

Bakın o yolu şöyle açtık.  Taş Ambarları var ya...  O'nu biraz geçtikten sonra sağa tarafta. Ve Bu yolu Recep Akdağ Caddesi'ne bağladık. Altyapısını tamamladık.  Allah izin verirse yazın trafiğe de açılmış olacak.

 

Biz yeniden 'Üç Kümbetler Cazibe Merkezi'ne dönelim.  Bu proje, bu hayalleriniz ne zaman gerçekleşecek?

 

Nihayet, anıtlar kurulundan onayımızı aldık. İki seneye kalmaz  bitiririz. Çünkü biliyorsunuz ki seçimler 2019 yılında yapılacak. Bu proje için biz kendi bütçemiz den de ciddi destekler vereceğiz.  Bitirmek için ne gerekiyorsa hepsini ortaya koyacağız. Bu proje gerçekten güzel bir proje..Benin en büyük hayalim. Yeşil alanı oldukça fazla.  Biliyor musunuz? Erzurum'u cazibe merkezi yapacak olan bu alanda, net  olarak  65 dönüm yeşil alan var.  

 

Erzurum Ali Korkut'u,  yıkıp/yapan adam olarak tanıdı. Başkalığınızın ilk dönemine çok hızlı başladınız ve şehirde  bir heyecan oluştu. Projeleri gerçekleştirmek için ciddi bir kamulaştırma çabanız vardı. Ne olduysa bu çaba birden durdu. Güçlü bir iktidarın temsilcisisiniz.  Bu duraksama bürokratik sıkıntılardan mı kaynaklı?

 

Bu anlamda neler yaşadığımızı basın mensubu olarak sizler de yakından biliyorsunuz.  Şimdi geleceğe bakalım. Geçmişi konuşmanın bir anlamı yok.. (Gülüşüyoruz...)

Anladım !... Başkanlığınızın ilk döneminde bir ay gibi kısa bir sürede 'Yakutiye Kent Meydanı' yapıldı. Çevredeki binaların restorasyonu oldu.  Şehrin tarihsel dokusunu ortaya çıkarttınız. Şimdi Murat Paşa Camisi'nin etrafında bir çevre düzenlemesi yapıyorsunuz. Bu huyunuz, yani Erzurum'un tarihi dokusunu ortaya çıkarma heyecanınız devam edecek mi?

 

Evet, devam edecek. Murat Paşa Meydanı ve çevre düzenlemesini bitirdik. Gürcükapı Meydanı içinde bir çalışma yaptık. Bakan Bey ile de görüştük. Fakat ödenek konusunda sıkıntılarımız var. Büyükşehir statüsünde olduğumuz için bazı şeyleri, bir ilçe belediyesi olarak hemen yapamıyoruz. Gürcükapı Meydanı güzel bir projeydi. Ben de, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Bey'e dedim ki; biz yapamıyoruz. Siz yapın!  Gürcükapı projemizi O'na verdik. Umarım yaparlar. Her şeyi hazır. Projesini  dahi çizdirmişiz. Sadece bazı alanların kamulaştırılması lazım. Ancak, projemizi uygular ya da uygulamazlar orasını bilemem...

 

Anlaşıldı biz yeniden Yakutiye'ye dönelim?

 

Evet, Yakutiye'ye dönelim. Erzurum'un kalbi burası... Bakın, İstanbulkapı projemizin sonuna geldik. Şimdi orada ilave bir şeyler daha yapıyoruz. Mesela bir örnek daha vereyim size tarihi eser noktasında.  Şu anda 'Anıtlar Bölge Müdürlüğü' olan bir bina var. Hastaneler Caddesi'nde. Onu da ben yaptırdım. Sayın Genel Müdürümüzü çağırdım. Oranın, onlar için iyi bir hizmet binası olacağını düşündüm. Kendimiz alsaydık orayı 'Butik Otel' tarzında bir şey yapacaktık. Ancak bu anıtlar şehrinde Anıtlar Bölge Müdürlüğü'nün bir hizmet binası olmadığı için o kuruma yakışacağını düşündüm.  O kurumun o binada olması gerekliydi. Hatta bir mimar olarak onarımı esnasında da destekte bulundum, gerekli katkıları yaptım. Ve şimdi Erzurum'un en güzel ve şık binası oldu orası. Hatırlayın birkaç yıl öncesine kadar bu şehrin en izbe yeriydi...

İzbe demişken.  Şu anki idari yönetime göre çekirdek Erzurum'u temsil eden Yakutiye'de yıkılacak çok yer var diyordunuz.  Gerçekten bu tarihi kent merkezinde yıkılacak ne kadar bina var?

 

Biz görev süremiz içerisinde yaklaşık 3 bin 400- 3 bin 500 civarında bina yıkımı gerçekleştirdik. Yıkılacak daha çok yer var, yaktıklarımız yıkılacakların onda biri bile değil. Kentsel dönüşümde birçok proje yaptık. Sadece tarihi eserlerin etrafını değil, bu tarihi şehrin mimari açıdan ufkunu açtık. Eski Erzurum'u yıkıyor diye bazı çevreler bizi eleştiriyorlar. Oysaki biz, tarihi Erzurum'u gün yüzüne çıkarıyoruz.  Hacı Cuma, Taş Mescit ve daha nice mahalle bu çabalarımız sonrası anlamını ve değerini buluyor.

 

Evet, Yakutiye'de bir kentsel dönüşüm oluyor ve yeşillikler ortaya çıkıyor ancak bu 'Kentsel Dönüşüm' denen projelerle  Erzurum'un hafızası da silinip, yok olmuyor mu?

 

Biraz öncede söyledim ya; eski Erzurum'u yıkıyor diye bazı çevreler bizi eleştiriyorlar. Oysaki biz, tarihi Erzurum'u gün yüzüne çıkarıyoruz.  Hacı Cuma, Taş Mescit ve daha nice mahalle bu çabalarımız sonrası anlamını ve değerini buluyor. Mesela Hacı Cuma Mahallesi... Hacı Cuma'yı ilk keşfeden de benim. Oradan baktığım zaman şehir tamamen ayaklarımın altında, muazzam bir yer.  Eskiden,  Erzurum'un yerli aileleri, köklü aileleri buraya yerleşmişler. Tabi daha sonra Yenişehir ve Dadaşkent in oluşmasıyla birlikte buraları terk etmişler. Buralar boş kalmış.  Boş kalınca kaderine terk edilmiş. Binaların çoğu zaten betonarme değil. Toprak binalar ve hepsi yıkılmış. Bazı vatandaşlar oturmak için içerisine girmiş sacdan duvarlar oluşturmuşlar. O muhteşem konumuyla Hacı Cuma olmuş teneke mahalle... Keşke,  Erzurum'um 25 sene öncesinde ki mevcut dokusunu muhafaza etselermiş. Keşke, o zamanlar müdahale edilseymiş.

 

Belediye Başkanı değil de bir mimar titizliğiyle konuşmaya başladınız? Sanırım gözleriniz doldu!

 

Evet... O nitelikli evlerin hepsi muazzam bir şekilde keşke restore edilseymiş. Diyelim ki bir Erzurum evi varmış Hacı Cuma'da, Çırçır'da,Taş Mescit'in hemen yanında...  Keşke onlar yıkılıp onun yerine yine onu aratmayacak, onu ötelemeyecek mimari aksiyonlarla donatılsaydı oralar.  İşte bu eski Erzurum olurdu. Ama zaten eski Erzurum diye bir şey kalmamış ki! Yani biz,  bu mahallelere girdiğimizde çok niteliksiz binalardan oluşmuş, suç ve başka her türlü şeyin enjekte edildiği bir alanla karşılaştık. Bize hem emniyetten, hem de valilikten sürekli yazılar geliyordu. Lütfen buradan bu binaları kaldırın  diye... O alanlarda fuhuştan tutun da, uyuşturucuya kadar her türlü çirkinliğin vuku bulduğunu ifade ettiler. Bizde, anlamını yitirmiş bu boş virane binaların yıkılmasının doğru olacağını düşündük. Şunu da söyleyeyim;  bizim yaptığımız yapılaşmada Yakutiye yeşil olacak, modern alacak ve tabii ki buram buram tarih kokacak.

 

Sayın Başkan, sizin de özlemini çektiğiniz gibi Yakutiye'nin en önemli sorunu yeşil alan.  Bu anlamda neler yapıyorsunuz?

 

Yine Hacı Cuma'dan örnek vereyim. Bu alanda asla çok katlı bina yapılmayacak. Biz burada az katlı binalar yapacağız.  Emsal 1.6 bile değil hatta 2'ye de çekmeyi düşünüyorum. Yani en fazla 4-5 katlı binalar olacak. Yeşil alanı bol, çocuk oyun alanları bol,  rekreasyon alanı bol yaşam alanı bol? Orası Erzurum'un prestiji olacak. Hacı Cuma, gerçekten güzel bir yer,  oradan baktığınızda bir tablo gibi Erzurum, kalesi, çifte minareleri, üç kümbetleri,  atlama kuleleri ile muhteşem bir seyir alanı...

O bölgeyi tamamıyla kamusallaştırdınız mı, Hacı Cuma ve diğer alanlar için yaklaşık 7 yılda belediye olarak kaç para harcadınız?

 

Yaklaşık 130 trilyon liranın üzerinde para harcadık. Bu para şehir ekonomisine döndü. Bunun karşılığında belediye arsa üretmiş oldu. Mesela evler var buralarda, yollar var bize ait. Şunu hep söyledim. Ben görev sürem içerisinde yapmış olduğum kamulaştırmalarda asla vatandaş mağdur olmasın, belediye mağdur olsun mantığıyla hareket ettim. Vatandaşı mağdur etmemek için elimden gelen gayreti sarf ettim. Bu mantıkla da devam edeceğim. Düşünün 7 yıl içerisinde binlerce kamulaştırma yapmışız,  şu an itibarı ile yapmış olduğumuz kamulaştırmalardan aldığım şikayet 3-5 kişiyi geçmez.  Onlarda o eski, hiçbir tarihi değeri olmayana teneke evleri için fahiş paralar istiyor.

Siz bir yüksek mimarsınız ve yaklaşık yedi yıldır bu tarihi kentin belediye başkanısınız. Ancak bu şehirde özellikle de sizin belediyenizin sınırları içerisinde olağanüstü çarpık bir yapılaşma var. Yakutiye'de 'Toplu Konut ' denilerek gökdelenler yapılıyor. Bu yapılaşma doğru mu?

 

 

Ya şimdi şunu söyleyeyim. Bence şehirde gökdelende olması gerekir. Yaşadığın yer şehirse, şehirde hep az katlı binalar olmaz. Ben hep şu örneği veriyorum. Rabbim hepimizi farklı yaratmış.  Şehirde böyle olması lazım.

 

Bir Belediye Başkanı olarak sizi usandıran konular var mı?

 

Ben, belediye başkanlığını keyifle yapıyorum. Zaten keyif almazsanız bu işi yapma şansınız yok. Ama bizi en çok zorlayan şey şu; vatandaşın belediyeyi iş kapısı olarak görmesi. Hatta onu da geçtim, 'bana iş bul' demesi. Buna da katlanacağız. Biz sadece şehrin imarıyla değil, şehirde yaşayanların, istihdamından da sorumluyuz. Bunun içinde projeler geliştiriyoruz. Ancak şu bir gerçek ki; belediye başkanlığı zor bir iş. Hele Erzurum'da belediye başkanı olmak 10 misli daha zor bir iş...

Son yıllarda Erzurum adeta bir şantiye, her tarafta konut yapılıyor. Gerçekten Erzurum'un bu kadar çok konuta ihtiyacı var mı?

 

Var tabii ki... Üstelik çok da talep var. Bu anlamda biz Yakutiye belediyesi olarak dezavantajlıyız. Biz, belediye sınırlarımız içerisinde eski ve sağlıksız konutları yıkıyoruz.  Kentsel dönüşüm kapsamında modern konut alanları açıyoruz. Ancak, yerleşik nüfusumuz Palandöken'e, Aziziye'ye gidiyor.  Bunları zamanla geri çekmemiz lazım.  Röportaj: Orhan BOZKURT

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.