Hani derler ya bir insana ikinci şansı vermek sonunu bildiğin filmi tekrar izlemeye benzer.
Ve sen, o filme değişik bir heyecanla gidersin. Atladığım sahneleri bu defa daha dikkatli izleyeceğim dersin, detaylar ararsın ama bir an gelir şunu net olarak anlarsın; Filmin sonunu biliyorum ve değişmeyecek.
İşte Erzurumsporumuzun durumu da tam olarak böyle.
Kulüp Başkanı Ahmet Dal, Teknik Direktör Muzaffer Bilazer'in aldığı 8 maçlık cezayı bile yok sayarak o süreçteki puan kayıplarına tahammül etti. Tüm eleştirilere göğüs gerdi. Bilazer’e, sonunu en iyi kendinin bildiği filmi tekrar izler gibi ikinci, bir şans verdi.
Başta biz basın mensupları ve taraftarlar olmak üzere herkesi ısrarla hocanın saha kenarına döndüğünde çok iyi şeyler yapacağına inandırmaya çalıştı.
***
Gün geldi ceza bitti hoca sahalara döndü...
Geçmişe sünger çekildi ve ilk maçında alınan tesadüfi bir galibiyet ona süre tanıdı.Ardından gidilen Manisa deplasmanı... Adı deplasman ama gerçekte hiç de öyle bir havası olmayan maçta kaybedilen iki puandan öte alınmış 1 puan algısı işe yaradı... Bandırmaspor maçına takım başında yine Muzaffer Bilazer olarak sahaya çıktı.
Hafta içi her sabah 88.8 Radyo Ritm’de yayınlanan Sesli Gazete'de program ortağım Mesut Gülrek ile bas bas bağırdık. Hafta içi hocanın İstanbul’da katılacağı TFF kursu sebebiyle kendisi ve yardımcılarından birisinin takımla beraber olamayacaklarını söyledik.
Yani çok önemli bir viraj maçı olan Bandırmaspor maçına Muzaffer hoca takımı kendi hazırlayamayacaktı ki, maç esnasında da bunu buram buram hissettik.
Daha önce bu takımda çalışmış, şehri ve seni çok iyi tanıyan kurt bir hocaya (Mesut Bakkal) karşı hazırlıksız çıkarsan öne dahi geçsen kazanamazsın ki, öyle de oldu.
Düşünsenize 1-0 öne geçmişsin, oyunu tutmak için orta sahadan Batuhan'ı çıkarıp yerine yürüyen tabut Sefa'yı alırsan, forvet Roushevel'i oyundan çıkarıp onun yerine sırf senin transferin diye Celali sağ beke alıp; Orhan Ovacıklı'yı da forvete yollarsan o zaman, o kenardan gelecek tehlikelere davetiye çıkarırsın. Bandırmaspor da zaten senenin o davetiyeni hediyesiz bırakmadı.
Her ne kadar orta şut karışımı da olsa Kerim Avcı’nın, seni yıkan golüde o kenardan gelmedi mi?
Şimdi bakıyorum sosyal medyada son 48 saattir herkes kaleci Göktuğ’u eleştiriryor, “o gol yenir mi?” diye...
Yahu bırakın Göktuğ’u, Zubizeratta olsa o gole ne yapabilr... Göktuğ’un o golde zerre kadar hatası yok. Zaeten, Göktuğ'un o topu çıkaracak kadar kalecilik yetenekleri olsa emin olun bugün Erzurumspor yerine süper lig de bir takımda olurdu.
Özetle oyuncu değişiklikler maça damga vurdu.
Eee.. Muzaffer hocam, sen saha için de doğru ve gerekli değişiklikleri yapamıyorsan saha dışındakiler seni değiştirerek doğru ve gerekli müdahaleleri artık yapmalıdır, diye düşünüyorum.
Muzaffer hocam, kusura bakma ama tutunduğun o en sağlam Dal'ı sen, kendi ellerinle kırdın.
Hani derler ya kendi düşen ağlamaz.
Tutunacak Dal'ın da kalmadığına göre artık daha fazla ısrarcı olama, hele o maç sonrası açıklaman ise tam evlere şenlik...
Bak artık Pro Lisansınıda aldın... O zaman hem kendini hem de bu kulübü daha fazla örseleme!
Unutma ki By Bilazer, istifada bir hizmettir ve tamda yeri, zamanıdır.