David’in Ermenilerle yakınlık kurması ve Ortodoksluğa tapma niyeti Gürcistan prenslerini öfkeden küplere bindirdi. David’i zehirleyerek öldürdüler. Gürcistan ve Ermeni ülkelerinde huzursuzluk baş gösterdi. David’in kardeşi Georgi’yi hükümdar yaptılar. Georgi, hükümdar olur olmaz Ermeni prens Vasak’ı yakalatarak hapsetti. Vasak; hükümdar Georgi’ye David’e gösterdiği gibi saygı göstermiyor, hizmet ve itaat etmiyordu. Buna karşılık Gürcistan’ın diğer prensleri de Georgi’den memnun değillerdi. Zorda kalan prens Vasak, kardeşi ile birlikte kaçarak Erzurum (Teodosipolis) şehrine gitti.
Erzurum’a gitmesinin önemli bir sebebi vardı. Erzurum Valisi Saltuk vaktiyle Ani şehrini muhasara ederken Gürcü ordusu tarafından mağlup edilip yakalanmış ve Tiflis’e, hükümdar Demetre’nin huzuruna götürülmüş, Vasak da ona sahip çıkmış, itibar ve hizmet etmişti. Saltuk’un Vasak’a vefa borcu vardı. Şimdi onu ödeme vaktiydi. Saltuk, Vasak’ı hediyelere boğdu ve ona pek çok köy verdi. Vasak, Erzurum’da birkaç ay kaldıktan sonra öldü ve Ümmüilahe Kilisesi’nde defnolundu. Vasak’ın bayrağı, borazanı ve hâkimiyeti kardeşi Kürd’e verildi. Kürd, burada büyük itibar sahibi oldu.
KALANKATLI MOSES’İN ALBAN TARİHİ
Moses’ın bu eseri, Miladi VII. yüzyılda şimdiki Azerbaycan’da yaşayan Udinlerin dedeleri Albanların, son Hunların, Hazarlar'ın, Peçeneklerin, Eftalitlerin, Terekemelerin, Arap ve Perslerin birinci el kaynaktan nakledilen hikayelerini anlatmaktadır.
7.yüzyıldan itibaren Kafkasya üzerinden Batı’ya doğru gerçekleşen göç hareketlerini farklı bir bakış açısıyla aktaran, 10. yüzyılda yaşamış Albanyalı tarihçi Kalankatlı Moses, çok sınırlı kaynaklara sahip olunan eski dönem Türk tarihi açısından da çok kıymetli bir eser bırakmıştır.
Kalankatlı Moses ya da Movses Kagankatvatsi’nin Alban Tarihi adlı eseri, Kafkas tarihi açısından önemli bilgiler ihtiva etmekte ve Hunlar, Ermeniler, Hazarlar, Terekemeler ve diğer pek çok milletin tarihinden bahsetmektedir. Moses, Hoho’daki kilisenin asıl adının Ümmüilahe Kilisesi olduğunu da ifade ediyor.
TARİHİ HAHO KİLİSESİ
Tortum çesine bağlı Bağbaşı Köyü'nde bulunan ve Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinen yapı, Bagratlı Kralı III. David tarafından 976-1001 yılları arasında yaptırılmıştır. 19. yüzyılda camiye dönüştürülen yapıya Taş Cami adı verilmiştir. Kilise, kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesi ile inşa edilmiştir. Yapının içerisindeki kabartmalarda aslan, boğa, kartal, grifon gibi figürlere geniş yer verimiştir. İç mekân duvarları ve apsis İncil'den alınan sahneleri içeren ve Hz. İsa ile Meryem'i tasvir eden fresklerle bezenirken, apsis bölümü kule şeklinde yapılmıştır. Yapıya yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir.
*Ümmü; çocuğu olan ana, ümmüilahe ise Meryem’den dolayı ilahi anne anlamına geliyor.
SALTUK’UN KÜMBETİ
Moses’in kitabında bahsini ettiği Vali Saltukh’un, Saltuklu Beyi İzzeddin Saltuk (1132-1168) olduğu sanılmaktadır. Eserde ifade edilen tarih aralığı da buna uymaktadır. ,
Bugün Erzurum şehir merkezinde, Ulu Camii ve Çifte Minareli Medrese’nin güneyindeki mezarlık alanda yer alan dört mezar anıttan en büyük olanı İzzettin Saltuk’a aittir. Saltuklu Beyliği, Malazgirt Savaşı’nın ardından yörede kurulmuş, Başkenti Erzurum olan Türk beyliğidir.