Mimari bakımından bütünüyle minare tarzında inşa edildiği kabul edilen bu eserin kaidesi üç renkli kesme taş malzeme ile yapıldığı tuğladan inşa edilen silindirik gövdesinin aşağıdan yukarıya doğru daralarak devam edişi de bu esas tarzın göstergesi hükmünde olduğunu anlatan Almaz, “Tepsi Minarenin iç kaleye açılan kapısı, düz atkı taşı olup sivri kemerli bir de alınlığı bulunmaktadır. Tuğla gövdesi sepet örgü şeklinde örülmüş, şerefeye yakın kısımda kufi tarzda yazılmış yukarıda bahsi geçen kitabe kuşağına yer verilmiştir. Tarihi bilgiler ışığında bakıldığında, esere XIX. Yüzyılda eklendiği açık biçimde belli olan şerefe kısmı ise Türk-İslam Minaresinin aksine Barok özellikler taşımakta ve bu kısımda sonradan dizayn edilen sütunlar üzerinde yükselen üst kısım ise ahşaptır. Bu bilgiler ışığında eserimize “Tepsi Minare” denilmesi Tarihi, Kültürel, Mimari ve Manevi açıdan daha doğru olacaktır” diye konuştu.
13.07.2021 15:15:30