Erzurum Post-Bilgi Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'de 18-29 yaş arası gençlerin aylık gelirleri ortalama 1500 TL ve altında.
Araştırmaya göre aynı yaş aralığında bulunan çalışan gençlerin de ortalama yüzde 44'ü 1500 lira ya da daha azını aylık kazanç olarak hanesine yazdırabiliyor.
Euronews’in ekonomistler Daron Acemoğlu ve Emre Erdoğan’ın görüşlerini de alarak yayımladığı habere göre, İngiltere'de İşçi Partisi'nin hararetle savunduğu bu sosyal politika uygulaması, Finlandiya'da 2017-2018 yılları arasında rastgele seçilen 2000 işsiz vatandaşa aylık 560 Euro verilerek uygulandı ancak sonra durduruldu.
Yurttaşlık geliri veya diğer ismiyle “evrensel temel gelir”, ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken Demokrat Parti'nin adaylarından Andrew Yang tarafından da öne sürüldü ve 18 yaş üstü her ABD vatandaşına aylık 1000 dolar verilmesini vaat etti.
Yani dev bir holding sahibi de ailesini geçindirmek için sokakta simit satan adam da toplam gelirlerinden bağımsız olarak aynı yurttaşlık gelirine hak kazanıyor.
UZMANLAR İKİ FARKLI GÖRÜŞÜ SAVUNUYOR
Yurttaşlık gelirinin uygulanabilirliği konusunda uzmanlar iki kampa ayrılmış durumda.
Uygulamayı savunanlar böylelikle toplumsal eşitsizliğin ve yoksulluğun azalacağını ileri sürüyor. Ancak bunu eleştiren kimi çevrelere göre bu “palyatif” bir tedbir ve kaynakların israfına yol açabilir; insanları da tembelliğe sürükleyebilir. Onun yerine, sosyal koruma sistemlerinin reforma tabi tutulması ve çok daha iyi nitelikte kamu hizmetleri sunulması öneriliyor.
Bu konuda geçtiğimiz günlerde önemli bir makale yayımlayan Massachusetts Institute of Technology’den, Ekonomi Kürsü Başkanı Prof. Dr. Daron Acemoğlu, euronews Türkçe'ye verdiği mülakatta, gelir eşitsizliği ve işsizlikle mücadelenin çok daha iyi yolları olduğunu düşünüyor.
“Yurttaşlık geliri, işsizlik konusunda yardımcı olmaz ve belki de onu daha da çetrefilleştirebilir. Eşitsizlik üzerinde de küçük bir etkisi olur. İstihdamı güçlendirmek ve işverenleri düşük verimlilik eşliğinde düşük gelir stratejisinden vazgeçip daha yüksek ücretler ödemeye teşvik etmek ekonomiye ve eşitsizlikle mücadeleye katkı sağlar,” diyor Prof. Acemoğlu.
Yurttaşlık gelirine dair ileri sürülen argümanların başında; yapay zeka, otomasyon, robot sistemlerinin insanları işlerinden edip iş dünyasını derinden sarsacağı yer alıyor. Bir robotun daha iyi yaptığı iş alanları arttıkça hükümetlerin de yurttaşlık geliri için bir havuz oluşturmaları gerektiği ileri sürülüyor.
ACEMOĞLU: İYİ ÜCRETLİ İŞLER YARATILMALI
Acemoğlu'na göre özel sektör, hükümetin de yardımıyla iyi ücretli işler yaratırsa, işverenler de çalışanlarının verimliliğini artırmak üzere eğitim ve teknolojiye yatırım yapma yoluna giderler. Böylelikle, hem toplumdaki gelir eşitsizliğiyle mücadele edilmiş olur hem de verimlilik artışı sağlanır.
Türkiye'nin diğer birçok gelişmekte olan ülke gibi, daha iyi bir sosyal güvenlik ağına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Acemoğlu, harcamaların siyasetçiler tarafından kendilerine destek ve oy toplamak için yapılmasını önlemede yurttaşlık gelirinin önemli bir araç olduğunu ise kabul ediyor.
“Ancak, en etkin ve en arzu edilebilir araç olduğu söylenemez. Öncelikle, oldukça maliyetli bir yöntem. Ayrıca, kaynakların devlet desteğine en çok ihtiyacı olanlardan, yani çok düşük gelirli ve sağlık hizmetlerine gereksinim duyanlardan uzaklaşması sonucunu doğuruyor,” diye ekliyor Acemoğlu.
“Ulusların Düşüşü” adlı kitabında da önemle vurguladığı gibi, yoksullukla mücadelenin ve ortak bir refah ortamı inşa etmenin en iyi yolu, Acemoğlu'na göre, iyi ücretli işler yaratılmasını teşvik eden kurumların inşası ve koruma ve yardım ihtiyacı olanları desteklemek üzere bir sosyal güvenlik ağı kurulması.
Dolayısıyla, istihdam piyasasındaki esneklik feda edilmeksizin çalışanlar için daha iyi bir korumanın bu şekilde sağlanabileceğini düşünüyor. Zira, bu şekilde şirketler de istihdam ortamı yaratmaya teşvik ediliyor ve aynı zamanda daha yüksek maaşlar vermeye ikna oluyor.
ERDOĞAN: GENÇLERE GEÇİNMEK İÇİN NE KADAR GELİRE İHTİYACINIZ VAR DİYE SORDUK
Ancak, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Dr. Emre Erdoğan'a göre, ülkemizde yurttaşlık geliri uygulamasına ihtiyaç var mı diye sormamıza gerek yok.
“Yoksulluk, artan işsizlik ve eğitim ve sağlık gibi temel haklara erişimdeki eşitsizlik, bu tür bir uygulamanın ne kadar önemli katkısı olabileceğini gösteriyor,” diyor Dr. Erdoğan.
Bilgi Üniversitesi'nin yürüttüğü Gençlerin İyi Olma Hali çalışmasına göre 18-29 yaş dilimindeki gençlerin % 63'ünün aylık ortalama geliri 1500 TL ve altında. Öğrencilerde bu oran %88, işsizlerde %93 ve ev gençlerinde -çalışmayan, eğitim ve öğretim görmeyen gençler- %81, çalışanlarda ise %44.
“Yani çalışanlar haricinde gençlerin ellerine önemli bir para geçmediğini söyleyebiliriz. Öte yandan gençlere “rahatça bir hayat sürmek için ne kadar gelire ihtiyaç duyuyorsunuz?” diye sorduğumuzda öğrenciler 2100 TL, işsizler 2200 TL ve ev gençleri 2500 TL civarında rakamlar söylüyorlar,” diye belirtiyor Dr. Erdoğan.
Dolayısıyla, Dr. Erdoğan'a göre, ihtiyaç duyduğu gelir elde ettiği gelirden yüksek olan gençlerin oranı öğrenciler arasında %67, işsizlerde %76 ve ev gençlerinde %66. Göreli yoksunluk çekmeyen gençler, diğer gençlere kıyaslandığında yaşamlarından daha memnunlar, üstelik bu fark çalışma durumu, aylık gelir vesaire kontrol edildikten sonra gözlemlenebiliyor.
“İhtiyaç duyduğu gelire erişebilmek, yaşamdan memnuniyetin en önemli belirleyicilerinden biri,” diyor Dr. Erdoğan ve ekliyor:
“Sadece gençleri kapsayacak, aylık 1000 TL civarında bir yurttaşlık geliri uygulamasının bile gençlerin iyi olma hallerine doğrudan katkıda bulunacağını görebiliyorsunuz. 12 milyon civarında gence aylık 1000 TL ödemenin yıllık maliyeti çok göz korkutsa bile, geri dönüşünün bundan çok daha fazla olacağı açık.”
16.06.2019 17:19:00