Erzurum Post-DEVA Partisi Erzurum İl Başkanı A.Vahit Bingöl, hem Erzurum'un düşman işgalinden kurtarılışının 105. yılı hem de İstiklal Marşının kabulünün yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajında; “Bu iki önemli günümüzü 10 ilimizde yaşanan deprem nedeniyle 10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve 100 binlerce insanımızın yaralanması nedeniyle maalesef buruk bir şekilde kutluyoruz. Cenabı Allah bir daha ne yeni bir İstiklal Marşının yazılmasını ne şehrimizin düşmandan kurtarılışını ne de böyle bir afat yaşatmasın”dedi.
Başkan Bingöl, 12 Mart’ın sadece mülki İslam'ın kilidi olan Erzurum'un kurtuluş günü olmadığını, bütün Anadolu'nun, şanlı İslâm beldelerinin, emperyalistlerin işgal ve zulümlerinden kurtuluşunun da müjdecisi olduğunu söyledi. Bundan 105 yıl önce Erzurum'un vatan beldesi olma mücadelesini veren ve bu toprakları emanet eden Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kazım Karabekir Paşa ve bu aziz vatan toprakları için Hakk'a yürüyen tüm şehitleri rahmet ve minnetle andığını söyleyen Bingöl, şu ifadeleri kullandı; “Bu vesile ile 6 Şubat tarihinde 10 ilimizde art arda yaşanan iki büyük depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah’dan rahmet, yaralılaca acil şifalar diliyorum. Her ne kadar şehrimizin düşman işgalinden kurtarılışı ve İstiklal Marşımız’ın kabulünün sevincini yaşasakta diğer taraftan depremde hayatını kaybeden, evlerini, iş yerlerini, eşini, anasını, babasını, kardeşini kaybeden insanlarımız için de bir o kadar üzüntü yaşıyoruz.
Erzurum, 16 Şubat 1916 yılında düşman işgaline uğramıştı. Bu sürede büyük acılar yaşayan halkımız, açlık, yokluk, ölümle imtihan olmuştu. Ermeni Çeteleri, masum insanlarımızı katletmişti. İşte böylesine zorlu bir zaman diliminde vatan sevdalısı insanımız verdiği mücadeleyle şehrimizi 12 Mart 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtardı. Kurtuluş mücadelesi, dadaşa yakışan bir şecaat ve zaferle noktalandı.
Her yeri yakıp yıkan düşman, şehrimize büyük zararlar verdi. 11 Mart'ı 12 Mart'a bağlayan gece şehir merkezinde resmi rakamlara göre 9 bin 500'den fazla insanımız şehit edilmişti. 80 bin nüfuslu şehirde 8 bin civarında insan kalmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yol, 12 Mart 1918’de düşman işgalinden kurtarılan Erzurum’dan başlamış ve Cumhuriyeti kuran şehir olarak tarihe geçmiştir. Burada gösterilen örnek mücadele, ülke sathına yayılmıştır.
Aynı zamanda, ne güzel tarihi bir tevafuktur ki Erzurum'un kurtuluş tarihiyle İstiklal Marşımızın kabul tarihi aynı güne denk gelmiştir. İstiklal Marşımızın kabulü vesilesiyle ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.’ diyen milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle anıyorum.
Aradan geçen 105 seneye rağmen yaşanan acılar, verilen zafer mücadelesi hafızalarımızdan hiç silinmedi. Şimdi, geçmişte yaşanan bu acılardan ders çıkararak geleceğe yürüyoruz.
Doğu Roma'dan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan, doğu ile batının kilit noktası olarak adlandırılan Erzurum gerek ekonomik gerek sosyal hayat bakımından istenilen düzeyde değildir.
Ülkemiz, ciddi anlamda siyasi, sosyal ve ekonomik bir krizin içerisindedir. Yanı başımızda baş gösteren Rusya-Ukrayna Savaşının da kısa ve uzun vadede ülkemize etkileri olacaktır. Bir daha o günleri yaşamamak için herkesin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.
Erzurum'un kurtuluşu Kazım Karabekir Paşa, Deli Halid Paşa, Dadaş Rüşdi Paşa demektir. Bu insanlarımız başta olmak üzere vatan uğruna şehit düşen tüm ecdadımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Hemşerilerimizin kurtuluş gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Allah bir daha bu millete ne bir düşman işgalinden kurtarılış günü, ne bir İstiklal Marşı’nın yazılmasını ne de böyle büyük bir afat yaşatmasın. Erzurum’un kurtarılışın da canlarını veren şehitlerimizi ile 10 ilimizde yaşanan deprem afatında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet dilerken, yaralı depremzedelerimize de acil şifalar diliyorum."
12.03.2023 15:58:26