Erzurum Post_Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'da gerçekleştirdiği ziyarette, Bilim Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "her fırsatta bir araya gelmeye çalıştığı gençlerle her bir araya gelişlerinde, gençlerin enerjisiyle, coşkusuyla, umuduyla gençleştiklerini" dile getirdi.
Programda evliliklerin azalmasını eleştiren Cumhurbaşkanı, “Gençler nedense evlenmiyor, boşanmalar artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Bunu aşmamız lazım” ifadelerini kullandı.
“Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz; 30, 35, 40... alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım” diyen Erdoğan programda şunları söyledi:
"Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. 'Ben varım' diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan 'Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı' görüntülerinin devamı hiç de öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz.
"TERÖRE BULAŞMAMIŞ ŞARTIYLA KAPI AÇIK"
Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız, 'yalan, bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir.' Halbuki biz, bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz. Gençlerimizden beklentimiz zeka ve kabiliyetleriyle işte bu bereketli hasadı milletimize kazandırmalarıdır. Dadaşlar diyarının gençlerinin bu kutlu yürüyüşte en önde yer alacaklarından şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum.
"GENÇLERİMİZİN EN BÜYÜK HAYALİ KPSS'YDİ"
Hepsinden önemlisi gençlerimize biz bu özgüveni kazandırdık. Daha düne kadar gençlerimizin en büyük hayali okulunu bitirdikten sonra KPSS'de iyi bir puan alarak memuriyete girmekti. Şimdi aynı gençlerimiz ülkemiz sınırlarını aşıp dünyayı kucaklayan bir vizyonla Teknofest ruhuna hayat veriyor. Türkiye Yüzyılı'nı işte bu gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. İstanbul'un fethinin 600. yılı olan 2053 vizyonumuzu işte bu gençlerimiz şekillendirecek, ilmek ilmek örecek.
"GENÇLER NEDENSE EVLENMİYOR"
Bizim milletimizin aile kavramı noktasında geçmişten bugüne farklı bir kutsiyeti var. Onun için de tabii bu kavramı hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Gençler nedense evlenmiyor, boşanmalar artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Bunu aşmamız lazım. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz; 30, 35, 40... alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım."
"20 BİN KİŞİLİK STADYUMU SÜRATLE HALLEDECEĞİZ"
Erzurumlu olduğunu belirten bir üniversite öğrencisi de Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a, Erzurum'un Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 Yılı Turizm Başkenti olarak seçilmesinden ötürü şükranlarını sundu.
Öğrencinin, "2025'te şehrimizi neler bekliyor? Devletimiz tarafından şehrimize sürpriz yatırımlar yapılır mı?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Şüphesiz ki bu yatırımlarla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu işin takibini yapacak ve bu takibin yanında da Erzurum Büyükşehir Belediyesi, bu işi en yakından takip etmek suretiyle de bu adımları atacak. Eksiklerimiz nelerdir, bu eksikleri süratle gidermemiz gerekecek. Ağırlıklı, Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu işe büyük önem verecek ve Erzurum inşallah turizmin başkenti olmanın adresi olarak tadını çıkaracak. Bu arada biz de bu 20 bin kişilik stadyumu süratle halledeceğiz. Zaten Gençlik ve Spor Bakanım da burada. Kendisine talimatı daha önceden verdik. Süratle o da bu arada bunu bitirecek. Bir de bu 20 bin kişilik stadyumun dışında inşallah bir butik sahayı da yine Erzurum'a kazandıralım istiyoruz. Bunları Osman Bey gerçekleştirecek. Erzurum, bu sene ligde iyi gidiyor, birincilikle bitirmesi lazım."
Ardından, down sendromlu bir genç kız sahneye geldi ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a "Hoş geldiniz, seni çok seviyorum. Sana çok dua ediyorum. Allah yardımcınız olsun, seni korusun." dedi. Genç kız, daha sonra izin isteyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini öptü. Cumhurbaşkanı Erdoğan da engelli genç kızın elini öperek karşılık verdi.
"İNSAN VE PARA YÖNETİMİNDE HASSASIZ"
Bir başka üniversite öğrencisi, küçük bir aile işletmelerinin olduğunu ve zaman zaman her esnafın yaşadığı gibi özellikle yönetim anlamında zorlukla karşı karşıya kalabildiklerini hatırlattı.
"Bizler bu küçük işletmelerimizi dahi yönetmekte bu kadar zorlanıyorken, sizler bu 86 milyon nüfuslu Büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl bu kadar mükemmel yönettiğinizi açıklayabilir misiniz?" sorusuna Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu cevabı verdi:
"Ülkenin yönetiminde iş planlamasında çok dikkatliyiz. Dünyaya yön verme noktasında ekibimizin bu yönü çok güçlü. Bu yönüyle ekibimiz ikili ve uluslararası ilişkilerde başarılı. Bu bizim işimizi kolaylaştırıyor. İnsan ve para yönetiminde çok hassasız. İnsan yönetimi, para yönetimi bizi başarıdan başarıya götürmüştür."
Bir gencin, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a nelere tahammül edemediğini sorması üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu soruya şiirle cevap vermek istediğini belirtti. Şairin, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta döverim. Dövemezsem de hiç olmazsa yanımdan kovarım." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Zulüm, en büyük hasmım. İşte, en son Suriye'de yaşadıklarımız bunun çok açık bir örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım. Hele hele bizim milletimiz tarih boyunca zulme açık kapı bırakmamıştır. Türk milleti adaletiyle tüm dünyada örnek olmuştur."
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Sezai Karakoç'un kalemini mi yoksa Necip Fazıl'ın kalemini mi seviyorsunuz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eyvah, sen beni köşeye sıkıştırdın. Hayatta olsalardı bu sorunun cevabı kolaydı. Ama şu anda her ikisi de ebedi alemde. Her ikisinin de kendine has özellikleri var. Ben doğrusu Üstat Necip Fazıl ile daha çok yaşadım. Üstada bir jübile yapacaktık. Jübile de spikerliğini kim yapsın diye sordular? Bir ben bir de başka arkadaşımız vardı. Üstat, bizzat salonda her ikimizi de dinledi. Dinledikten sonra görevi bana verdi. O zamanlarda İstanbul'da spor sergi sarayı vardı. Orada jübilesini yaptık. Ondan sonra da üstat ile Anadolu'yu dolaştık. İstanbul, İzmir, Erzurum, Ankara, bütün buraları dolaştık. Gezilerimizde onun spikerliğini yapmak ayrı bir zevkti. Üstat da çok farklı bir insandı. O hayat bir başkaydı. Herhalde daha başka bir şey anlatmaya gerek var mı?"
"İYİ Kİ BU ÜLKE ONLARIN ELİNE KALMADI"
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Esed gelsin görüşelim, beraber görüşelim, siz görüşün' tarzında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından 12 saat içerisinde Esed Suriye'yi terk etti. Ben bundan kaynaklı size verdiğim oydan dolayı çok gurur duyuyorum ancak aklıma takılan bir soru var. 2023 seçimlerinde Millet İttifakı seçimi kazanmış olsaydı Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'da son durum ne olurdu?" sorusu üzerine, şu cevabı verdi:
"Yatalım, kalkalım, bol bol dua edelim Rabb'imize. İyi ki bu ülke onların eline kalmadı. Bunlar belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar biliyorsunuz değil mi? Bir de oraya kalsaydı yanardık."
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda Ferhat Göçer ile birlikte ‘Sarı Gelin’ türküsünü seslendirdi.
16.12.2024 09:33:08