Ülke olarak, muasır medeniyetler hedefimize her zamankinden daha yakın olduğumuz bilinciyle cumhuriyetimizin geleceğine güvenle bakıyoruz. Anadolu’daki belirsizliğin giderilmesi, işgale karşı millette direniş bilincinin oluşturulması ve dağınık haldeki milli kuvvetlerin bir merkezde toplanması amacıyla Anadolu’ya geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 98 yıl önce topladığı Erzurum Kongresi ile bağımsızlık meşalesi yakılmış, Anadolu; da yepyeni bir dönemin de müjdesini vermiş, Atatürk’ün askerlik görevinden istifa etmesi, artık sade bir vatandaş olmasına karşın, bağımsızlık sevdalısı Yiğit Dadaşların onu bağırlarına basmaları ve ardından yürümeleri, daha da önemlisi 9. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın burada, Kolordusu ile emrinde olduğunu beyan etmesi muhteşem tarihi örneklerimizden biridir.
Türk milleti tarihin hiç bir döneminde devletsiz kalmamıştır. Milli mücadelenin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil eden Erzurum Kongresi ile doğu vilayetlerinin irade merkezi tayin edilmiş, alınan kararlar ile milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bütünlüğü vurgulanmıştır.
Türk milletinin, vatanına her şart altında sahip çıkacağı ve hiçbir şekilde dayatmaların kabul edilmeyeceği, Türkleri Anadolu’da yok etme planlarının boşa çıkartılacağı mesajı da bütün dünyaya Erzurum’dan verilmiştir. Verilen bu mesajların oluşturduğu heyecan dalgası, Anadolu’daki mücadele azmini pekiştirirken, modern Türkiye’nin kurucusu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ankara’da toplanması yolundaki irade de Erzurum’da tahkim edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, milli mücadelemizin en zor dönemlerinde yapılan bu çalışmalardan aldığı ilhamla, geleceğe ümit ve güvenle bakmaktadır. İstiklal mücadelemizdeki milli birlik ve kardeşlik ruhu, güven ve dayanışma anlayışı bizim için daima yol gösterici olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Erzurum Kongresi’nin 99. yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kongreye katılan değerli üyeleri, Kurtuluş Savaşı’nın tüm şehit ve gazilerini saygı ve şükranla anıyorum.”