Ben bir babanın çocuğuyum. Babam, bu nesillerin parçası olan bir Anadolu insanıydı. Özünden uzaklaşmayan, içinde bulunduğu kültürün ögelerini zamanın her zerresinde yeniden var eden bir baba. Haksızlığa uğrayan her bir insanı kendi evlatlarından ayırmayan bir hukukçu. Hukukun üstünlüğünün nihai olarak herkesin yaşamına ferahlık getireceğini bilen bir yurttaş. Hukuk ile var olan bir mücadelenin öyküsüydü babam. Tutkusu olan edebiyat ve öğretmenliği avukat olduktan sonra da terk etmeyen bir öğretmen. Öğretmenliğe devam ederken kazandığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okurken sahip olduğu kısıtlı şartlardan ötürü otobüs yerine otostop ile Ankara’ya giden, bazı öğünleri atlayarak parasını denkleştiren, bilgiye ve aydınlanmaya aç bir öğrenci olan babam. Hukuk fakültesini öğretmenlik yaptığı Bolu ve ardından Erzurum’da bulunması sebebi ile zorluklar içerisinde bitiren bir inatçı babam. Avukat olduğu ilk günlerde aldığı ilk davanın ’80 darbesi mağduru akademisyenler olduğunu bilirdim babamın. Biz evlatları; yani mağdurlar, ezilenler, haksızlığa uğrayanlar ve çocukları olarak bilirdik ki hiçbir şeyden korkmazdı. Özünü hiç kaybetmemişti. Doğduğu, büyüdüğü, serpildiği Gavurboğan mahallesinde toprak tabyalarda kavga ederek büyüyen o mahalle çocuğu korkuyu çocukluğunda, ardında bırakmıştı. Babamın kafatasında, kaşında oluşan kırık izleri işte o çetin ve macera dolu olan çocukluktan geriye kalmıştı.
Geçen sonbahar St.Petersburg’a tatile gittiğimde Beyaz Geceler’i okumamı önermişti. Teksas, Tommiks, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Orhan Hançerlioğlu veya Server Tanilli. Yüzlercesi ile onun sayesinde tanıştım. Babam Eğitim Enstitüsünden tanıştığı annemi ve onun gülümsemesindeki ışıltı kadar parlak ablalarımı, binlerce kitabını bıraktı bana. Bıraktığı miras dayanışma ve cesaret ile kurulmuş bir bina. Bu binadan öğreneceklerim çok. Babamı her gün yeniden keşfedeceğimi biliyorum. Cumhuriyetin hedeflediklerinden en önemlisi olan yurttaş yaratma ideali babamda vücut bulmuştu. Özgür nesiller Anadolu’da bilginin ve adaletin savaşımını verdiler. Babam tam anlamıyla bir yurttaş, bir özgür bireydi. Hak ile başlayan arayış ile devam eden özünü hiç kaybetmedi. Sevgili babam, Cumhuriyet Bayramın Kutlu Olsun!