AKP’ye yakın bir kaynak da “Eğer gerçekten bazı büyükşehirler kaybedilir ve oy oranında düşüş olursa meşruiyet işi ciddi sıkıntıya girer” diyerek, “Birbirinden farklı olsa da bu durum erken seçim söylemlerini gündeme getirir mi? Sanırım getirir ama buna gerek kalmayacağını düşünüyorum. Daha yolun başındayız ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere çok ciddi şekilde çalışacağız” diye konuştu.
Yerel yönetimlere büyük önem veren ve AKP’nin 16 yıllık iktidarına giden yolunu yerel yönetimlerden başlatan Erdoğan, özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirleri elinde tutmak istiyor. Araştırma şirketi Konsensus Genel Müdürü Murat Sarı, Reuters’a son anketleri ışığında yaptığı değerlendirmede, İstanbul’da AKP adayı Binali Yıldırım’ın bir adım önde olduğunu, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nda ise bir çıkış görüldüğünü belirterek, “Bu çıkış bu hızda giderse İmamoğlu Yıldırım’ı yakalayıp, foto finish’e kalacak gibi. Tam tersi olup Yıldırım arayı da açabilir. Son anketlerimize göre AK Parti’nin oy oranı İstanbul’da yüzde 52, CHP’nin yüzde 46” dedi.
Ankara’da AKP’nin adayı Mehmet Özhaseki’nin bir puan önde olduğunu belirten Sarı, başkentte hem AKP hem de CHP adaylarından memnun olmayan seçmenler bulunduğunu, bu seçmenlerin yöneliminin nasıl olacağının önemli olduğunu söyleyerek, “Ankara’da kararsızların sayısı yüksek. Mansur Yavaş geçen seçimde de böyle yapmıştı, bu hızla giderse geçip gitme olasılığı çok yüksek. Ankara’yı AK Parti’nin kaybetme olasılığı var” diye konuştu.
Sarı, AKP'nin oy oranının biraz gerileyerek yüzde 40 altına düşme olasılığı bulunduğunu, MHP’nin oylarının ise yüzde 16-17’lere kadar çıkabileceğini de kaydetti.
Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı olan MHP’den bir yetkili de, AKP açısından seçmen üzerinde en olumsuz etkinin ekonomi olduğunu, bunun etkilerini sahada daha şimdiden gördüklerini belirtti ancak yine de Cumhur İttifakı’nın başarı şansının yüksek olduğunu söyledi.
MHP ile kurulan ittifakın, seçimde adaylara ciddi katkı sağlayacağını ve bunun, adayların durumu ile ekonomideki gelişmelerin muhtemel olumsuz etkilerini bertaraf edebileceğini kaydeden belirten AKP’ye yakın bir kaynak, “(Ancak) Bazı büyükşehirlerde işler kolay olmayacak. Mesela Ankara bunlardan biri ama İstanbul’a yönelik tereddüt yok” dedi. Aynı kaynak, “Ekonomideki gelişmeler vatandaşta bir öfke yaratıyor. Bunun bir bedeli olacak, bunun işaretlerini Türkiye genelinde görüyoruz. Beklentileri karşılamayan adaylar da başka bir unsur” dedi.
Yetkililer, geçen yıl özellikle Ağustos’taki kurda yaşanan ve genele yayılan sorunların da seçmen üzerinde etkili olacağını ve bunun etkilerinin daha şimdiden hissedilmeye başlandığını ifade ediyor.
AKP’li üst düzey bir yetkili, “Vatandaş ekonomideki gelişmeleri hissetmeye başladı. Olumsuz etki olmayacak demek gerçekçi değil” derken, ekonomi bürokrasisine yakın bir kaynak, geçen yıl Ağustos’taki şokla birlikte bazı dengelerin bozulduğunu, kur, büyüme ve enflasyonda beklenmeyen bir tablo ile karşı karşıya kalındığını belirterek, “Adımlar atılıyor. Kur gibi bazı alanlarda başarı sağlandı. Enflasyon, işsizlik ve bundan sonra iki çeyrek üst üste muhtemel daralma işleri zorlaştıracak. Bu nedenle ekonomide daha gevşek politikaya sıcak bakanlar kadar biraz daha dikkatli olunmasını savunanlar görülüyor” diye konuştu.
Bazı yetkililer seçim öncesi asgari ücret artışı, şirket ve bireylerin kredilerinde yapılandırma dahil ekonomide atılan adımlar bir “gevşeme” sinyali verse de bunların oy açısından katkısının henüz görülmediğini belirtiyorlar. Ekonomide atılan adımların olumsuz etkilerinin olabileceğini belirten yetkililer ek bazı adımların gerekli olduğunu ve bunların gündeme gelebileceğini belirtti. Kaynak: Gercek Gündem