Ak Parti Erzurum'da yüzde 63 oyu nasıl aldı?

Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Bozkurt, Ak Parti'nin Erzurum'da aldığı yüzde 63 oyu ve bu başarıya giden yolu irdeledi. İşte Ak Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'ün 31 Mart Seçimleri sonrası Erzurum Post'a yaptığı özel açıklamalar...

Erzurum Post- Sanırım seçimin hemen ertesi günüydü, yüzde 63 civarında oy alarak Erzurum Büyükşehir Belediye Başakanlığı'nı yeniden kazanan Ak Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'ü aradım. Tebrik ettim... Gerçekten ciddi bir başarıya imza atmışlardı. Benim tahminim en fazla yüzde 55 civarında bir oyla bu seçimi kazanacakları yönünündeydi...

 

Bunu her sabah Radyo Ritim FM 'de yaptığım proğramlarda da dilendiriyordum.

 

Seçimler sandıkla netleşir, sandık ise bazen tüm tahminlerinizi yanıltır. Neyse bunlar derin mevzu biz konunun özüne dönelim.

 

Yaklaşık 3 yıl önce Erzurum'da Mehmet Emin Öz, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki görevinden ayrılarak Ak Parti İl Başkanlığı'na atandığında 'Ak Parti Erzurum'da Öz'üne döndü' başlığı altında bir yazı kaleme alarak bazı tespitlerde bulunmuştum.


O tesbitlerimde Mehmet Emin Öz'ün, Erzurum İl Başkanlığı'na atanmasının Ak Parti Genel Merkezi'nin oldukça detaylı çalışmaları sonucu gerçekleştiğini belirtmiştim.

 

Ak Parti Genel Merkezi, kuruluşundan beri hep sancı çektiği Erzurum İl Başkanlığı için o gün çok farklı bir yöntemle çalışmıştı. 

 

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen arasında sıkışan parti teşkilatının nabzını iyi tutan genel merkez, teşkilat içerisinden değil de daha çok davaya gönülden bağlılık kriteri temelinde bir il başkanı ataması gerçekleştirmişti.

 

O bakanın, bu başkanın adamı görüntüsünden uzak 'benim adamım' gerçeğiyle hareket eden genel merkez, bu kez birilerinin yörüngesinde değil kendi yörüngesinde merkezden güç alan bir il başkanı ile ileriye dönük ve stratejik bir tercih kullanmıştı.


Ak Parti Genel Merkezi, Mehmet Emin Öz'ün İl Başkanlığı ile Erzurum'da artık ekonomik olarak partiyi finanse edecek isimleri değil, il merkezi dahil tüm ilçe teşkilatlarına yeniden kimlik kazandırabilme hüneri aradığını göstermişti.

 

31 Mart Yerel Seimleri'nin sonucu bu stratejinin Erzurum'da tuttuğunu gösteriyor. Bakın tüm tepkilere, kamuoyu yoklamlarına rağmen Ak Parti Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı rekor denecek oy oranıyla Mehmet Sekmen kazandı. Tüm ülke genelinde özellikle de İstanbul ve Ankara'da ortaya çıkan sonuca göre Erzurum'da yakalanan bu başarının sırı ne?

 

 

31 MART SANDIK SONUÇLARI NE DİYOR?

 

Erzurum'da 31 Mart akşamı sandıklardan çıkan sonuçlara göre Cumhur İttifakı Mart karı gibi erimeye başlamış görünüyor.

 

Siyaset işte, bazen kazanırken de kaybedebiliyorsun!

 

Derler ya; Rakamlar yalan söylemez!

Erzurum genelinde AK Parti ve MHP yani 'Cumhur İttifakı' 241 bin 742 oy alırken, İYİ Parti 97 bin 945 oyda kalmış. 2014 seçimlerine baktığımızda AK Parti’nin tek başına aldığı oy bu şehirde 235 bin 891’di. MHP ise aynı seçimde 116 bin 249 oy almıştı. Basit bir matematikle 'Cumhur İttifakı'nın Erzurum'da toplam oyu 352 bin 140, Erzurum'un toplam seçemn sayısı ise 498 bin 556...

 

Siyaset bir sonuç alma işidir. Buna rağmen rakamlara göre durumu analiz etmeye çalışırsak, 31 Mart 2019 seçimlerinde Cumhur İttifakı (Ak Parti+MHP) Erzurum'da 110 bin 398 oy kaybetmiş. Bu oy kaybı sizce hangi partiden ve neden oldu?

 

Cevabı ben değil gelin yine rakamlardan yola çıkarak birlikte bulalım. İYİ Parti, 24 Haziran'da 35 bin oy almıştı. 31 Mart'ta ise, bu oyu 63 bin civarında artırarak 100 bin civarına çıkartmış. Yani 116 bin 249 MHP’li seçmenden yaklaşık 63 bini sandıkta İYİ Parti’yi tercih etmiş. Anlayacağınız Erzurumlu MHP seçmenlerinin ancak 15 bini 'Cumhur İttifakı'na, yani AK Parti’ye oy vermiş. İl genelinde yaklaşık 94 bin seçmen ise sandık başına gitmemiş. 

 

''ERZURUM AK PARTİ TEŞKİLATI 81 İL TEŞKİLATINA ÖRNEK OLDU' 


Ak Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'e, 'Cumhur İttifakı'nı soruyorum. Emin Bey,'Şimdi bak' diyerek cebinden bir not kağıdı ve kalemini çıkartarak başlıyor anlatmaya:


''MHP+Ak Parti'nin alması gereken oy 2+2=4 hesabına göre sizin dediğiniz gibi olmalıydı. Ancak, MHP'nin içinden İYi Parti diye bir parti çıktı. Bunu lütfen dikkate alın ve şunu kimse unutmasın; 81 il içerisinde belki de 'Cumhur İttifakı'nın en uyumlu olduğu il Erzurum oldu. Biz 31 Mart akşamı aldığımız oy oranıyla Türkiye genelinde ilk sıralardayız. Biz, Erzurum'da MHP ile büyük bir uyum yakaladık. Belediye, Kadın ve Gençlik Kollarımız ile ana kademelerimiz, Millletvekillerimiz, geçekten olağanüstü bir performans gösterdi. Bizim Erzurum'da, tüm Ak Parti il teşkilatlarına örnek olacak bir çalışma stratejimiz vardı ve o stratejimiz tuttu.''


Ak Parti İl Başkanı Öz'e o stratejisini soruyorum;

''Bakın Orhan Bey, bizim teşkilatımızda 31 Mart seçimlerine kadar tüm seçimlerde geleneksel bir çalışma yöntemi vardı. Milletvekilleri, belediye başkanları, teşkilat üyeleri, kadın kolları, gençlik kolları kalabalık heyetlerle gezer, propaganda yapardık. Bu seçimde biz bu yöntemi değiştirdik. Daha bireysel, daha aday bazlı, ilçe bazlı çalıştık. Özellikle Adaylarımızın belirlenmesi ve ilan edilmesinin ardından bu yöntemi bizzat uyguladım. Öncelikle meclis üyelerimizin belirlenmesinde adaylarımıza müdahale etmedik...''

 


''KENDİMİZİ YENİLEMEYİ BECERDİK VE BAŞARDIK''

 

''Bu mu, ülke genelinde yüzde 50+1'i kıl payı aşmışkan Erzurum'da yüzde 63 civarında oy almanın sırrı?'' diye sormadan duramadım.


Başkan Öz, devam etti:

'' Tabii ki bu değil... En önemlisi biz kimseyi ötekileştirmedik. Özellikle Çat ve diğer güney ilçlerimiz için çok özel bir çalışma yaptık. Bakın Çat'ta adayımızı son anda değiştirdik. Ben, 'Çat'ı kazanacağız..' dediğimde, 'hayal görüyorsun..' dediler. Halktan gelen tepkileri dikkate aldık. Seçimlerden sekiz ay önce biz Çat özelinde çalışıyorduk. Bizim orada 22 aday adayımız vardı. Bu aday adaylarımızın çoğusu aynı ailelerdendi. Bu aday adaylarını bir araya getirdik. Hepsine tek tek 'Sen olmasan kim olsun?' diye sorduk. Çıkan sonuca görede 4 milletvekili, Büyükşehir Başkanımız ve İl Başkanı olarak karar aldık. Kürt-Türk, Alevi-Sunni  dengelerine dikkat ettik. Bu ortak akıl ve strateji sonucunda da en yakın rakibimize bin 250 oy fark atarak büyüyk destek aldık.

 

Hınıs, Tekman, Karayazı, Karaçoban'da da  buna benzer stratejilerimiz vardı. Bu ilçelerde de aday adaylarımız genelde şeyh, molla, bey  ailelerindendi. Biz toplumun gri alanlarıdan adaylar çıkarttık. Arkasında bir aile gücü, şeyh, şıh olmayan ancak başarı hikayesi olan adayları tercih ettik. Tüm şikayetlere kulak verdik. İşte Hınıs adayımız... İlçedeki önemli bir ailenin mensubuydu ama kendisinin bir başarı hikayesi vardı. Ailesinden bağımsız bir adaydı.  Örneğin Şenkaya'da daha önce 500 nüfuslu köylerden bir oy alırken bu seçimde 25, 50, 100 oy aldık. Bakın Tekman adayımız bir esnaf arkadaş. Geçmişte çerçicilik yapmış.  Bana; 'bula bula bu adamı mı buldunuz?' diye eleştiri yapan teşkilat mensuplarımız vardı. Merkez ilçelerimizde de adaylarımızı yine bu dengelere göre belirledik. Yakutiye'de Mahmut Uçar Bey, genç çözümcü ve bürokrasiyi bilen, yönetim deneyimi olan birisiydi. Palandöken'de Muhammet Sunar Bey, teşkilattan geliyordu, Avukattı ve mesleğinin zirvesinde olan başarılı bir isimdi. Rakip partinin adayı ise  'ezberci ve slogancı' bir isimdi. O ise daha sahici, seçmene dokunan bir aday olarak öne çıktı. Kısacası biz Ak Parti olarak Erzurum'da kendimizi yenilemeyi becerdik ve başarılı olduk...''

 

 

''BİZİ SARSAN ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ OLDU''

 

Ak Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'e, ''Çat'ı, Hınıs'ı kazandınız ama Tortum, Oltu, Olur gibi çok güçlü olduğunuz ilçeleri de kaybettiniz'' diye soruyorum. Başkan Öz, bu soruya cevap vermeden önce  ''Hele bize çay getirin' diye seslendikten sonra anlatmaya devam ediyor:

 

''Orhan Bey, genel olarak bu seçimde bizi sarsan uzun süredir partimizden belediye başkanı olan arkadaşlarımızdı. Yeniden aday olamadıkları ya da aday olmasını arzuladıkları isimler tercih edilmeyince sahada bize zarar verdiler, ellerindeki imkanları karşımızdaki adaylar için kullandılar. Tortum ve Olur'da seçimi kazanan arkadaşları adaylık sürecinde bende  önermiştim.  Hatta  ilk aday adaylığı sürecinde Sayın Muammer Yiğider ile  Ankara'da, baş başa bir  görüşme yaptık. Ama olmadı... (Sayın Öz, Tortum özelinde aday belirleme sürciyle ilgili çok detaylı bilgilerde paylaştı. Ancak onları burada anlatarak sizleri sıkmak istemedim.) Dediğim gibi bu seçimde bir çok ilçede bizi en çok sarsan aday olamayan ve partimizden uzun dönem belediye başkanlığı yapmış olan isimler oldu. Bu konuyla ilgili hazırladığım geniş kapsamlı raporu da Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız ile birlikte partimizin diğer üst yönetimine de ileteceğim.'' 

 


''SAYIN SEKMEN İLE HİÇ BİR SORUN YAŞAMADIK''

 

Seçimler öncesi ve seçim sürecinde kapalı kapılar ardında hep konuşulan Mehmet Emin Öz ve Mehmet Sekmen arasındaki gerilimi de soruyorum. Başkan Öz, Başkan Sekmen ile aralarında her hangi bir gerilimin söz konusu olmadığını belirterek, bu dedikodulara yönelik ise şunları söylüyor:

 

''Partimiz Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Sayın Mehmet Sekmen üzerinde karar verdi. Aday tanıtım toplantısına gittim. Elini kaldırdım ve  bizim adayımız Mehmet Sekmen dedim. Aleyhine yapılan ve yapılabilecek her şeyin karşısısnda oldum.  Hatta tüm teşkilatımıza, 'Bu saatten sonra Sayın Sekmen'in karşısında olanlar  evlerine gitsin' dedim. Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız, Ana Kademe Yöneticilerimiz ile başarılı bir kampanya süreci yürüttük. Seçmenin her türlü şikayet ve isteklerini dikkate aldık. Sayın Sekmen'in tecrübelerinden yaralandık ve bu başarıyı yakaladık. Ben bu seçimi açık ara kazanacağımızdan o kadar emindim ki... Hatta Sayın Recep Akdağ ile birlikte seçimden kısa bir süre önce alacağımız oy oranının da en az yüzde 65 olacağını bir kağıda bile yazmıştık.''

 


 

''BİZ ERZURUM'DA KENDİMİZİ İYİ ANLATTIK VE KAZANDIK''


Ak Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'e yaklaşık 2 saat süren sohbetimizin son bölümünde Erzurum'a yönelik tespitlerini ve geleceğe yönelik hedeflerini sordum:

''Erzurum birlikte yaşamayı beceren numune şehirlerden bir şehir... Erzurum, oldukça renkli bir şehir. Bu şehirde insanlık dilini kullandığınızda üstesinden gelemiyeceğiniz hiç bir sorun yok. Erzurum aynı zamanda 'beka sorununa' kulak veren ve bu soruna karşı ses veren bir şehir. Ben bu seçim sürecinde özellikle Kürt kökenli kardeşlerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Onlara teşekkür ederim. Biz, onlara kendimizi iyi anlattık, onlarda bizi iyi dinlemişler ve karşılığını aldık. Bu şehirde biz tüm renklerimizle birlikte mutlu ve huzurlu yaşamak istiyoruz. Bunu başarabiliriz. O nedenle özellikle gençlerimizin eğitimini çok önemsiyorum. Bu anlamda yerel yönetimlerimiz bu dönem çok daha önemli ve detaylı projeler yapacak. Gençlerimizin her alanda eğitime ulaşmasını sağlayacağız. Eğitimli her genç civa gibidir. Mutlaka akacak bir yer bulur. Bazen soruyorlar, 'Bundan sonrası için senin hedefin ne?' Hep aynı cevabı veriyorum; Benim her hangi bir kişisel kariyer planlamam yok. Benim çabam bu toplumda öğretmenlerin başrol oyuncusu olması. Her gün kitap alan biriyim ve okuyacak kitabım çok... Yani siyaset yapmasam çok daha kutsal bir iş yapacağım.'' 

 

SONUÇ: SİYASETTE ÖZE DÖNEN KAZANIYOR!


Türkiye 31 Mart'ta bir seçim yaşadı. Sonuçları hala tartışılıyor. Belli ki bu seçimden sonra Türk siyasi yaşamında ciddi kırılmalar olacak. Ancak tüm partiler ve özellikle Ak Parti ve CHP'nin Türkiye'de iki il, Erzurum ve İstanbul üzerinde detaylı çalışma yapması gerekiyor. Çünkü bu iki ilde de ciddi bir teşkilat başarısı var. İstanbul'da CHP Canan Kaftancıoğlu ile bir başarı yakaladı, Erzurum'da ise Ak Parti Mehmet Emin Öz ile hedefini açık ara tutturdu. 

 

Bu iki isimde partilerinin özünden geldi. İkiside partilerine yönelik yargıların en üstte olduğu yerlerden yola koyuldu. Biri; Çat'ta, Hınıs'ta kazanıyor, diğeri; Sultanbeyli'de, Esenyur'ta, Fatih'te oylarını rekora taşıyor... 

 

Demek ki, kişisel beklentilerini arka plana atarak ortak dili konuşmak çok önemli. Eğer ötekileştirmeden kucaklaşmayı başarabiliyorsan kazanıyorsun!

 

İşte öze dönüşte bu olsa gerek...

 

Orhan BOZKURT/Erzurum Post


16.04.2019 16:48:00