Yaz tatilinde zaten ek ders ücreti alamıyoruz. Bütün her şeyimizi ek ders ücretine göre ayarlamışken şimdi bunun kesilmesi bütçemizi alt üst etti. Elime geçen para neredeyse dörtte bir azalmış vaziyette.
“EK DERSİM 12 SAATTEN 2 SAATE İNDİ”
Ben haftada 20 saat canlı ders anlatıyorum. 18 saati maaş karşılığı… Sadece iki saat ek ders ücreti alıyorum. Eskiden 12 saat ek ders alıyorduk. Bu parayla geçinebilmem mümkün değil.
“6 SAAT EKRAN BAŞINDA ÇOK ZOR”
Geçen haftaya kadar günde 6 saat ders vermemiz isteniyordu. Bir çocuğu 6 saat ekran başında tutmak nereden baksanız sıkıntılı. Geçen hafta bakanlık 6 saat oturacaksınız dedi. Velilerden de çok ciddi tepki geldi. Çocuklar eğitimden soğuyacak. Sonra ilkokullarda 4 saate çektiler.
“OKUL AÇILSA DA OKULA GİTSEK”
Uzaktan eğitim hakikaten çok zor. Okul açılsa da okula gitsek. Okulda daha rahattık. Uzaktan çocuğun kontrolü, disiplin, dersin anlatılması çok zor.
“DERS ANLATIRKEN ÖĞRENCİNİN EVİNDEN KAVGA SESLERİ”
Ev ortamında inanılmaz hikayeler yaşıyoruz. Ders anlatırken öğrencinin evine misafir geliyor, televizyon sesi bir tarafta, öğrencinin kardeşi geliyor, akrabalar geliyor, evde kavga sesleri… Tüm bunlara şahit oluyoruz.
“HAZIRLIK ÇOK ZAMAN ALIYOR”
Derse hazırlık çok uzun zaman alıyor. Uzaktan eğitim için dersleri sisteme giriyoruz, velilere bildiriyoruz, tek tek saatlerini söylüyoruz. Bunlarla ilgili doneler, ders notları sunumları hazırlıyoruz. Hazırlık için dersten daha çok çaba harcıyoruz. Bakanlık tam tersi ek ders ücretimizi kesmeye çalışıyor.
“ÇOK SIKINTI YAŞAYAN ARKADAŞLARIMIZ VAR”
Ek ders ücretlerimiz kesilmesin. Okulumuzda 54 tane öğretmen var. Her gün Whatsapp grubumuzda saatlerce bunu konuşuyoruz. Çok sıkıntı yaşayan arkadaşlarımız var. Bu hakkımızı nasıl elimizden alırlar. Ben bütün bütçemi, planlarımı, kiramı alacağım ek ders ücretine göre yaptım. Şimdi ayda bin lira daha az alıyorum. Bu parayı alamazsam nasıl geçineceğim.
“DERS PLANLARI SON ANDA GELİYOR”
Bütün günümüz, bakanlıktan ders planını beklemekle geçiyor. Bırakın bir haftayı, bir günü, dersten birkaç saat önce plan geliyor.
“SINIFLAR BİRLEŞİYOR, VERİM DÜŞÜYOR”
Sınıfları birleştiriyorlar, 6 saatlik dersi tek saat yapıyoruz. verimi çok düşürüyor. hem öğretmenin aynı anda çok sayıda öğrenci karşılıklı 110 öğrenci girerse iletişim kuramıyoruz.
“ZOOM GÜVENLİ DEĞİL”
Ücretsiz zoom güvenli değil. Uzun ders yapmak için ücretli almanız lazım. Bütçemiz yetmiyor. Aylık 18-19 dolar. Çocukların kendimizin bilgilerini giriyoruz. Bu bilgiler birkaç ay sonra çok farklı sitelerde karşımıza çıkabilir.
“VELİLER GECE GÜNDÜZ HESAP SORUYOR”
Sınıf öğretmeniyim. Kendi programımı kendim yapmak zorunda kalıyorum. Yaşanan tüm sıkıntılarda veliler gece gündüz arayıp sürekli bir şeyler soruyor, hesap soruyor. Niye ders yok, Niye 1 saat geç girildi, neden kesildi… Mesai saati anlayışı bitmiş durumda.”
“5 SAATLİK DERSİ YARIM SAATTE ANLATMAM BEKLENİYOR”
Ben matematik öğretmeniyim. Yarımşar saatten üç ayrı sınıfa toplam bir buçuk saat ders veriyorum. Normalde 5 saatte anlatacağım konuyu yarım saatte anlatmam bekleniyor. Bir iki hafta sonra, Ekim ayında bizden sınav yapmamız isteniyor. Bu çocuklar yarım saatte ne öğrenecek de ne başarısı ölçeceğiz.
“EK DERS PARASIYLA GEÇİNEBİLİYORDUK”
Ek ders parası alamıyoruz. Sadece öğretmen maaşımla geçiniyorum. Aldığımız üç kuruş ek ders ücretleri az da olsa bizi rahatlatıyordu. Şimdi bunu alamıyoruz. Şu an bu sistemde 2-3 saat ders verebiliyoruz. Ek ders için 15 saati tamamlamamız gerekiyor. Bu saati doldurmak ve üstüne ek ders yapıp bu sistemde imkansız. Yani elimize geçen para azaldı. Bu parayla geçinemiyoruz. Kira, pazar alışverişi, çocukların masrafları vs tüm masraflarımız devam ediyor.
“EVE 3 BİLGİSAYAR LAZIM, NASIL OLACAK”
Evde iki çocuğum var. Evde bir bilgisayarımız var. Bazen benim online derslerimle, çocukların dersleri çakışıyor. Evde bir bilgisayarımız var. Evde 3 bilgisayar lazım. Nasıl yapacağız bilemiyorum.
“İNTERNET YETMİYOR”
Bakanlık bize 8 GB internet veriyor. Ama bazen sadece bir dersimde 4 GB gidiyor. Kalanı cebimizden gidiyor. Hadi bir iki ay idare ederiz ama her ay bunu nasıl ödeyeceğiz.
“EŞİMLE ALTIŞAR SAAT DERS ANLATIYORUZ”
Ben öğretmenim. Eşim öğretmen. 6 saat ben ders anlatıyorum. 6 saat eşim anlatıyor. 6. sınıfa giden bir kızımız var. Evde bir bilgisayarımız var. Yenisi için imkanımız yok. Devlet bize bilgisayar desteği vermiyor, çocuklara da vermiyor. Artı internet problemi de yaşıyoruz.
“SESSİZ KAPALI BİR ORTAMA İHTİYAÇ VAR”
Evimiz iki oda bir salon. iki çocuğumuz var. Biri bebek. Sonuçta bu dersleri anlatabilmemiz için kapalı sessiz bir ortama ihtiyacımız var.
“CEBİMİZDEN İNTERNET ALDIK”
Sınırlı internet verildi. Gittik cebimizden limitini artırdık. Sınırsız hale getirdik, fazladan para vermek zorunda kaldık. Ama devlet benim ek dersimi azaltıyor. Bakanlıktan destek bekliyoruz. İnternet ve bilgisayar desteği bekliyoruz. Vermiyor.
“Öğretmenleri yük olarak gören bir anlayış”,
Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ise konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Uzaktan eğitim öğretmenler için esnek çalışma koşullarına dönüştürüldü. Sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar uzanan dersler, ayrıca uzaktan eğitime erişimle ilgili cihazları olmayan öğrencilere telefon, mesaj vb. yollarla ulaşmaya çalışıyorlar.
Salgında uzaktan eğitimde yaşanan sorunlarla baş etmek öğretmenlere bırakılmış durumda… Temel Eğitim ve Personel Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıyla öğretmen arkadaşlarımızın ek derslerinde mali sınırlandırmaya gidildi. Uzaktan eğitimde son derece yoğun çaba gösteren arkadaşlarımıza artırımlı ders ücreti ödenmesi gerekirken öğretmenlerin emeğini “yük” olarak gören anlayış devam ettiriliyor. Eğitim Sen olarak; bu konuda hukuksal yollara başvuracağız ve yargının karar vermesine kadar geçecek süre içerisinde tüm demokratik haklarımızı kullanacağız.” Kaynak: Sözcü