İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.
Erzurum Post-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener grup toplantısı öncesinde partisinekatılan Edirne Lalapaşa Belediye Başkanı Bülent Şahinşah ve belediye meclis üyelerine rozetlerini taktı.
Ardından değerlendirmelere geçti. Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle;
-Grup toplatımızın ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
-Doğu Türkistan’da AKP susuyor, Andımız konusunda CHP susuyor. Biz neyi görüyorsak onu söylüyoruz, neye inanıyorsak onu haykırıyoruz. Bu yüzden başımız dik, sesimiz gür. Biz milletin partisiyiz, biz milletin ta kendisiyiz.
FETÖ'NÜN HİÇ VEKİLİ YOK MUYDU!
-Bu hain FETÖ’nün, hiç vekili yok muydu, hiç grup başkanvekili yok muydu? Hiç Genel Başkan yardımcısı yok muydu? Milletimiz bu sorulara cevap istiyor. Verdiğimiz önerge AKP, MHP oylarıyla reddedildi. Geçtiğimiz hafta yine önerge verdik. FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın diye. Yine reddedildi. FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkmasını istemiyorlar. Ama milletvekilleri bir gün İYİ Parti’nin bu önergesine elbette evet diyecek. Ve o hain kalkışmaya şehit vermiş milletimiz gerçekleri er geç öğrenecek. Biz, bize neden karşı olduklarını biliyoruz. Biz HDP ile aynı tarafta olmayız diyorlar. Ama bakın ki askerimizin donarak şehit olması araştırılsın diyoruz, HDP ile aynı oyu kullanıyorlar...
İYİ Parti’nin önergesine ‘evet demeyiz’ diyorlar size ağır geliyorsa, buyurun siz getirin biz ‘evet’ diyelim."
"Saray’ın lüks ve saltanat harcamasının üç kat artmasını kabul edecek değiliz. Cumhurbaşkanı’nın maaşının yüzde 26 zamlanmasına da evet demedik. Papaz’ın yolcu edilmesini de unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz. ‘Devleti şirket gibi yöneteceğiz’ diyenler bunu kavrayamaz. Süleyman Şah türbesini yıkıp, vatan toprağını terk edenler bunu anlayamaz. Bunu ancak ‘Vatan sağ olsun’ diyenler anlar."
"Damat Berat ekonomide dünyaya örnek oluyoruz dese de herkes cebinin boşaldığının farkında. Cumhurbaşkanı’nın ekonomiyle ilgili konulara hiç girmemesi bile tabloyu gözler önüne seriyor. Önce dış güçleri ve papazı bahane etti. Papazı da boyun eğip verdikten sonra, ekonomiyle ilgili tek bir şey söylemedi. Damat Berat ise hızını alamadı. Damat bey ne zaman konuşsa dolar fırlıyor.Dünyanın ilk on ekonomisine gireceğiz diyorlardı, ilk yirmideki yerimizi bile kaybediyoruz. Üretim durma noktasında. Üretimde olduğu gibi tüketim de durma noktasında. Firmalar küçülüyor, işçi çıkarıyor. Ne üretebiliyoruz ne tüketebiliyoruz. Damat Berat’ın ‘ekonomide dengeleme’ dediği işte bu. Sıfıra sıfır elde var sıfır"
Millet hala ay başını zor getiriyor, hatta getiremiyor. Ama onlar saraylarda günlük 2 trilyon harcıyor. Milletim o iktidar artık bildiğiniz iktidar değil. “Tek servetim parmağımdaki yüzük” diyerek iktidara gelen var ya “Bu zalim iktidar millete bir bardak çay ve simidi çok görüyor. Bunların peşinden gidilir mi” millet de destek veriyordu. 16 yıllık iktidarlarının ardından gelin o hesabı yapalım. Şimdi çay simitle bir çayla 5 kişilik bir aile geçinemez oldu. En iyisi senin sözünü tekrarlayım. Sarayında günde 2 tirilyonla doymayanlar size bir simitle çayı çok görüyor. Bu zalim iktidarın peşinden gidilir mi?
Suriyelilere 35 milyar dolar harcayanlar iş emekliye gelince nereden bulayım diyemez. 16 yılda satışlar ve vergilerle elinize 2 trilyon dolar para geçti. Bu parayı ne yaptınız? Dünle yol yaptınız 25 milyon dolarlık. Gerisi yok. Gelir gelmez deprem paralarına el koydunuz şimdi de işçinin parasına göz koyuyorsun. Gençlere sesleniyorum. Geleceğiniz ipotek altında. Elinizin altında internet var girin araştırın.
"Enflasyon pahalılığın adıdır. 25,2 ile ne olur, fakir daha fakir olur. Enflasyon vatandaşımızı kemirir bitirir. Bu rakamlarla yatırım olmaz, Türkiye’yi uçuruma dolu dizgin götürüyorsunuz. İktidar mazeret uydurma konumu değildir. Yol bulma konumudur. Ya bir yolunu bulun ya da bu yoldan çekilin.
Otomotiv sektörü nefes alsın ÖTV’yi indirin dedik. Eksik olsa da geç olsa da bir indirim yaptılar. Ekonominin düzelmesi için önce damat Berat’ı hazinenin başından alın. İsrafa son verin. Tasarruf yatırımlara son vermek değil, israfı önlemektir."
"Cumhurbaşkanı kendini oraya taşıyan vatandaşlara sırtını döndü. Burs bekleyen öğrencilere beleşçi diyor. Ayıp be ayıp, unuttun mu kendi çocuklarınızı nasıl okuttunuz? Sosyal yardımları kesecek o yüzden bu yardımlara bağırıp çağırıyor, yolunu yapıyor. Şimdi kodomanlarla, baronlarla yürüyor. Aziz milletim sen bu tabloyu görüyorsun eminim kırmızı kartı yerel seçimlerde göstereceksin.
Bir insan her işten anlar mı? Bu anlıyor. Ne kadar kurum var Cumhurbaşkanlığı’na bağladı. Bütün paraları bir fonda topladı. Başına da kedini ve damadı atadı. Hem elektrikçi, hem muslukçu Hem forvet hem orta saha, hem defans. Hem de ekonomist. 81 milyonda kimsede kalmamış hepsi onda toplanmış. Biraz varmış o da damada toplanmış.
Milliği sahte çıkmıştı arkadaşın, yerliliği de sahte çıktı. Şimdi de yerli tohuma savaş açtı. Sertifika zorunluluğu getirerek, çiftçiyi yabancı tohuma mecbur etti. Her şeyi inşaattan ibaret zannedenler tarımın önemini anlayabilmiş değiller. Oysa gıda güvenliğinin tehlikeye düşmesi bir milli güvenlik sorunudur."