Uzun yıllardır süre gelen devam eden ve zorbalığa uğrayan çocukların aile ve öğretmenlerinden yarım istemedikleri sürece devam edecek olan kötü durum.
Akran zorbalığı, bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz olan öğrencileri bilinçli ve isteyerek, devamlı bir biçimde fiziksel olarak, sözel olarak, dedikodu ve söylenti çıkarıp yayarak, para ya da diğer eşyalarını zorla alarak, tehdit ederek, eşyalarına zarar vererek ya da arkadaş grubundan dışlayıp yalnızlığa terk ederek rahatsız etmesi ile sonuçlanan ve kişinin kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür.
Bu durum okulda öğrenciler tarafından, akrabalar tarafından, sosyal medya üzerinden veya mahalledeki arkadaşları tarafından yapılabilir. En önemlisi ve çocuk üzerinde etkili olanı okulda olanıdır. Okul rekabet yeridir bir öğrenci sınıfta kendinden daha başarılı, öğretmenleri ve diğer öğrenciler tarafından takdir edilen öğrenci ise ya da ekonomik olanakları daha iyi ise zorbalığa uğrayabilir.
Akran zorbalığı fiziksel, sözel ve sosyal zorbalık olarak üç çeşitte görülür. Sözlü zorbalık; isim takmak, alay etmek, karşıdaki insanın onurunu zedelemek, küçük düşürmek, hakaret etmek, tehdit etmek, fiziksel zorbalık; vurmak, tekmelemek, tırmalamak, tükürmek, ilişkisel-sosyal zorbalık ise; görmezden gelmek, dışlamak, yok saymak, yabancılaştırmak, uygunsuz hareketler yapmak, dedikodu yapmak, düşmanca bakışlar sergilemek, kişisel eşyalarını saklamak veya bunlara zarar vermek şeklindedir. Fiziksel ve sözel zorbalık aleni görülür, fark edilirken sosyal zorbalık en zararlı akran zorbalığı tipi olup daha dolaylı ve gizli kalma ile karakterizedir.
Bu zorbalık çeşitlerinden fiziksel ve sözel zorbalık “gözlenebilir” olduğundan dolayı doğrudan zorbalık içinde yer alırken, sosyal dışlama “dolaylı zorbalık” olarak tanımlanmaktadır. Doğrudan uygulanan akran zorbalığı, kişiye yönelik yapılan açık saldırıyı içermektedir. Dolaylı zorbalık ise, kişiyi sosyal olarak yalnız bırakma, gruptan dışlama, dedikodu yayma, gibi davranışları içerir.
Çoğu çocuk ve gençler uzun süren akran zorbalığına maruz kalır ve bu süreçten olumsuz etkilenir. Uğranılan zorbalık çocuğun ruhsal durumunu, uyumunu, günlük yaşam, sosyal işlevsellik ve akademik becerilerini olumsuz etkiler, bozar. Sıklıkla travma belirtileri gösterirler. Özellikle üç alanda etkilenme yaşarlar; yalnızlık, kaygı ve depresyon. Okul zorbalığına maruz kalan öğrenciler, kendilerini güçsüz ve yalnız hissederler. İzole edilirler. Sosyal ilişkilerde bozulma ve azalma görülür. İçe kapanırlar. Okula gitmek istemezler, devamsızlık yaparlar. Okul kurallarına uymazlar. Okula devam etseler bile oluşan ruhsal sorunlar nedeniyle akademik başarıları olumsuz etkilenir.
Dolayısıyla hem korku kaygı, üzüntü, ümitsizlik yaşar, hem de eğitim-öğretim yaşamları sekteye uğrar. Sıklıkla yaşadıkları çaresizlik ve güvensizlik nedeniyle uğradıkları zorbalığı uzun süre kimseye söylemez, yardım almayı geciktirirler.
Zorbalığın önlenmesi için ne yapılabilir?
Mutlaka okullarda akran zorbalığı eğitimi verilmesi gerekiyor. Çocuklar bunun ne olduğunu bilmeli ki bu durum ile karşılaştığında ne yapacaklarını, nereye gideceklerini ve kimlerden yardım isteyeceklerini bilsinler.
Zorbalık ile nasıl baş ederimi bilmeyen çocuklar depresyona girer, suça karışır, okuldan ve aileden soyutlanır. Bu durumlardan birini bile yaşayan çocuklar aileden ve rehber öğretmenden korkmadan olanları hemen ailelerine anlatmalılar.
Rehber öğretmenler konuyu dinleyip ince ayrıntısına kadar not almalılar aileye de bildirmeli birlikte organize hareket etmelilerdir. Basit gibi gözüken her sorun sonrasına büyük problemler üretebilir.
Aileler, öğretmenler bu gibi sorunlar karşısında soğuk kanlı ve çözüm odaklı olmalılar.
Her şeyden önce okullara mutlaka akran zorbalığı nedir?
Zorbalık ile nasıl başederim?
Konuları hakkında eğitim verilmedir. Bu durumlara maruz kalan çocuk ne olur ise olsun kesinlikle ailelerine söylemeli çünkü; bu durum asla son bulmaz artarak devam eder siz bu duruma susmak zorunda değilsiniz size göre önemsiz olan şey sonrasında önemli soruna dönüşebilir.