Akıllı memurun anıları

Akıllı taklidi yapan memurun biri, başka bir ilde bulunan sevdiği bir arkadaşının, görev yaptığı ildeki bir hanımefendiye sevdalanmasından kaynaklı aşklarının önünde engel olmamak için becayiş teklifine olumlu yanıt verir ve gereğini yapar. Lakin aşkın önünde engel olanlar çıkar. Becayişi gerçekleştireceklerin marjinal solculukla tanımlanması nedeni ile görevlerinin gereği bu muhaliflerin hareketlerine engel olmak için ellerinden gelen tüm gayreti sarf eder. Sonuçta 3 günde olacak iş çıkar 3 aya. Beyazlaşmış sakalları uzayan memurların iş ve işlemleri geç de olsa aşktan yana olan güneydoğu kökenli yurttaşları temsil eden bir parlamento üyesinin de desteği ile gerçekleşir. Muradlarına erenlere selam olsun.

 


Akıllı taklidi yapan memur yeni görev yerinde kurumunun anlaşmalı olduğu bankadan daha önce gerçekleştirilmiş olan promosyon sözleşmesinden doğan hakkının peşine düşer. Lakin yapılan anlaşma döneminde personel hareketliliğinin personel sayısının %20 sinden fazla olduğu taktirde yüzdelik dilimin üstünde kalanlar, bu sözleşmenin koşullarından yararlanamayacağı maddesinden dolayı promosyon bedelini alamayacağı beyan edilir. Hâlbuki yönetmelikte personelin eşit şekilde yararlanacağı belirtilmektedir. Akıllı taklidi yapan memur, Şubat ayının ayazında rolünü iyi yapamaz ve konuyu hükümete gönülden bağlı olan konfederasyonun ilgili sendikası ile resmi olarak paylaşır. Gün batar gün doğar hükümet sevdalılarından ne ses çıkar ne soluk. Taşa vurir ses gelir! Hükümet sevdalılarından ses gelmez. Aynı başvuruyu iş yerinde es kaza yetkili olmuş Türk-İslam sentezcilerinin pençesindeki eril konfederasyonunun ilgili sendikası ile paylaşır. Gelen ses ‘Valla ben de mağduram gardaş! ’ şeklindedir. Rolünü doğru yapamayan akıllı memura göre gelmesi gereken doğru ses bu değildir. 

 


Gün doğar gün batar, konuyu güneydoğu kökenli yurttaşlarımızın sefasını sürdüğü konfederasyonun ilgili sendikası ile paylaşılır. Bir gün sonra telefon gelir. Akıllı taklidi yapan memura; 


- Siz bizim sendikadan mısınız?
- Hayır efendim.
- Neden bize gönderdiniz? 
- Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Sizin de mağdur üyeleriniz olabilir.
- Haklısınız. 
- Uygunsanız yarın çayınızı içmeye geleceğim.
- Elbette beklerim.

 

Sıcak çay demlenir. Beklenir, beklenir, beklenir, beklenir….

 

Ne gelen olur ne giden. Kara tren gecikir belki hiç gelmez türküleri yakılır.

 

Akıllı memur taklidi yapan memur kendi gibi üyesi olduğu akıllı taklidi yapan memurların bulunduğu üç büyüklerin 3’üncüsüne de başvurur. Cevap: Konuya eğileceğiz şeklindedir. Sanırım siyasilerle fotoğraf çektirmek için ayakta beklemekten ötürü oluşan bel ağrısından kaynaklı gerekli eğilme bir türlü gerçekleştirilemez. 


Türkiye’deki emek hareketinde milenyumun ilk çeyreğindeki son durum budur.


Prestiji yerle bir olmuş, çaresiz akıllı taklidi yapan memur konuyu sıcak şarap içerken dertleştiği; adliyelerin yolunu usulünü bilen, Erzurum’un ünlü avukatlarının yanında stajını yapmış genç avukata, promosyon bedelinin yaklaşık 2 katı kadar masraf olacak dava masraflarını ödemeyi göze alarak başvurur.

 

Avukattan ses heyecanla beklenir beklenir beklenir…

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.