Ülkemizde bu yıl 295 kadın katledildi! Öyle ki birkaç gün evvel 2 kadın bir erkek tarafından hayattan koparılıp, yaşama hakları ellerinden alındı.
Kadına yönelik fiziksel, psikolojik şiddet, cinayetler, taciz ve tecavüz artarak devam ediyor, ne yazık ki durdurulamıyor. Cinayetleri işleyenler genelde eski eş, sevgili veya diğer aile bireyleri tarafından işleniyor. Her ne kadar emniyet, jandarma ve diğer yargı birimleri kadınları korumaya yönelik ‘’KADES’’ isimli acil durumda mobil uygulamadan polis istese de uzaklaştırma kararları verilse dahi, geçmişinde sabıka olan bireyler tekrar suç işlemeye korkmuyorlar.
Cezalar az ve yetersiz olduğundan bu insanlara cesaret veriyor! Toplum aile yapısı, kadına değer ve ahlak bitmiş durumda, kadına yönelik cinayetlerin bu denli artması ve rahatça bu suçun işlenmesinde, onlara bu çirkin cesareti veren, maalesef az verilen ve tekrar kısa zamanda, topluma geri veren yasalar!
Bir diğer önemli etken ise; filimler de dizilerde çarpık ilişkileri, kadına şiddeti, öldürmeyi normalleştirip insanlara suç işlemeyi özendiren ve Türk-İslam ahlakına uymayan, her şeyden önce insani ve vicdani olmayan durumları, seyircilere her yaş grubuna empoze etmeleridir. Bu anlamda filmlere ve dizilere de kesinlikle bu gibi çirkinlikleri normalleştirmelerine dur denmeli. Adalet kadınlar için dar ağacında yani sakat bırakıldıktan sonra, öldürüldükten sonra ya da taciz ve tecavüz edildikten sonra, karşı tarafa verilen kısa süreli cezalar olmamalı.
Adalet bu suçu işleyen kişiler için dar ağacında olmalıdır. Cezalar artık kesin suretle ağır caydırıcı olmalıdır, her gün artarak devam eden hatta aynı gün 2 kadının gündüz çok rahatça öldürüldüğünü görüyor isek, bu durumu yasalar ve toplum olarak durduramıyor isek daha etkin önlemler alınmasının çoktan zamanının geldiğini anlamak zor değil!
Gerekli cezaların verilmemesi suçluya tekrar suç işlemesi için olanak, diğer kişiler için ise cesaret teşkil ediyor. Ağır yaptırımları uygulamak için birilerinin katledilmesi gerekmez, tedbir ve önlem kötü durumlar yaşanmadan evvel alınmalıdır. Maalesef ki her yeni günde kadınlar sokağa korkarak çıkıyor, adalete güvenleri sarsılmış durumda, onları rahatsız eden bireyler ise bir o kadar rahat ve özgüvenliler!
İnsan öldürmenin cezası birkaç günlük veya kısa süreli ceza evi tatili olmamalıdır. Bu vahşetler ile ilgili artık hemen ağır yaptırımların yapılmaya başlanılması gerekiyor. Dediğim gibi adalete kadınlar için değil bu suçu işleyenler için dar ağacında olmalıdır!
Yaşama hakkımız bir erkeğin anlık kararına ve vicdanına bırakılmamalıdır! Yasalarımız da aynı şekilde bu katillere karşı vicdansız olmalıdır!
Sayın yetkililerimizin gerekeni yapacaklarını umuyoruz.