15 Temmuz; zafer olarak kutlanmalı mı, yoksa başımıza gelen ihanet, aldatma, aldatılma, aldanma sebebiyle utanç ve üzüntüyle ağlanmalı mı?..
Yıllarca süren şahsi, siyasi, cemaat menfaatleri için dinin, Allah adının, milli, manevi değerlerin kullanıldığı, her türlü yalanın söylendiği, aldanıldığı, aldatıldığı bir dönemin ülkemize, milletimize miras olarak bıraktığı riyakârlık, güvensizlik, huzursuzluk, maddi, manevi çöküşün neyi zafer olarak kutlanmaktadır?..
15 Temmuz; hamaset yapılacak, siyaseten kullanılacak, zafer olarak kutlanacak, gurur duyulacak bir gün değildir...
15 Temmuz; tefekkür ve tövbe edilecek, gözyaşı dökülecek, içimizden bu kadar hainin, bu kadar vatan, millet, bayrak, din düşmanının çıkmasından utanılacak, bir daha yaşanmaması için tedbir alınacak bir gündür...
15 Temmuz; Allah'ın verdiği aklı kullanmaz, kullara bağlanıp, kullara iman eder, herşeyi aciz kullardan beklersek başımıza neler gelebileceğini görmemiz gereken gündür...
15 Temmuz; gecesi sokaklarda eğlenip, yiyip içip, selaları dinledikten sonra yatıp uyuyup sabahı herşeye kaldığımız yerden devam edilecek bir gün değildir...
15 Temmuz; zafer günü değil akıllanmamız, vatan, millet, bayrak, Allah aşkıyla uyanmamız gereken sefer günüdür...
15 Temmuz; aciz kullara, sahte kahramanlara aldanılmaması, hainlerin, din istismarı yapan din tüccarlarının, milli duyguları sömürenlerin yok olması için Fatiha Suresini hayatımıza nakşetme günüdür...