10 Kasım, 82 yıl önce koca bir milletin yüreklerinin paramparça olduğu bir tarihtir.
O gencin tek satırlık kompozisyonunda söylediği gibi:
“Yağmur yağmasa da, bütün Türkiye O gün yağmurla ıslandı.”
Evet, o gün, göz yaşları yağmur olup sel gibi akmıştı.
Büyük Türk Milleti eşsiz Atatürk’ünü kaybetmişti.
O’nun bizlere emanet ettiği Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir.
Kadınlara seçme seçilme hakkı, birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından verilmişti.
Nesillerin önünü O’nun kamaştıran ışığıyla aydınlatan öğretmenler,
Yaralarımızı saran doktorlar,
Hukukumuzu savunan avukatlar,
Üretime katkı sunan iş kadınlarımız.
Hepsi O’nun bu eşsiz devriminin eserleridir.
Bir gün önce, kadim kardeşimiz Perihan Aslancan’dan acı duyuran bir telefon aldım.
Gençliğinden beri tanıdığım, “Atatürk’ün kızı” olmakla övünen Erzurum Şair Nef’i ortaokulunun ideal öğretmenlerinden Şükran Aslancan’ı o menhus hastalıktan kaybetmişiz.
Yardımseverliği ve sosyal duyarlılığı ile tanınan bu güzel öğretmenin vefatına,
Çok üzüldüm. Mekânı cennet olsun.
Şükran öğretmen, bir dönem CHP Kadın Kolları Başkanlığı da yapmış.
Ayrıca, Atatürkçü Düşünce Derneği üyesiymiş.
Bu vasıflarıyla kimin kızı olduğunu tarif etmiş zaten.
Ablası Perihan Aslancan da, Atatürk ilkelerine bağlı bir kadın.
Acısını paylaşıyor, Şükran hoca’ya tekrar rahmetler diliyorum.
Bu arada, yine Atatürk’ün o eşsiz devrimleri sayesinde Erzurum’da iş kadınlığına yükselmiş bir değeri de kaybetmişiz maalesef.
Anadolu Su Böreği’nin sahibi Saadet Akköse.
Aydın bir iş kadınıydı.
Erzurum, bu değerini de kaybetmiş.
Rahmetler diliyorum.
Allah, her iki kaybımızın ailelerine ve sevenlerine sabırlar versin.